"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şiddetin uzun yüzyılı ve Canavarlar Zamanı -1

Samet DEMİR
03 Eylül 2024, Salı
İbni Haldun’dan bildiğimiz ve Bediüzzaman’ın da altını çizdiği üzere; zaman devamlı bir doğru hat üzerine gitmiyor. “İlerlemeci tarih” anlayışı yerine “çevrimsel tarih” anlayışı pratik ile daha uyumlu. “Hakikî vukuatı kayd eden tarih” bize bunu söylüyor.

20. yüzyıl bir bakımdan insan hakları, insan haklarının güvence altına alınması, kişi hak ve özgürlüklerinin tanınıp, devletler tarafından korunması bakımından büyük bir gelişmenin olduğu bir yüzyıl idi.

Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda yaşanan vahşet ile bir daha karşılaşmamak için, insanlık âdeta “bir daha asla” deyip; hukukî ve siyasî olarak alınması gereken bir dizi tedbirler aldı. Uluslararası sözleşmeler imzaladı ve bir takım mekanizmalar kurdu. 

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi her türlü ırk ayrımcılığını ortadan kaldırılmasına yönelik bir dizi sözleşmeler yapıldı.Bu sözleşmelerin ihlâli hâlinde müeyyideler getiren sözleşmeleri kabul edildi.

BÜYÜK GELİŞMELER

Bir yönüyle bu asırda diğer asırlara nazaran insanlık tarihi bakımından, insanlığın yüzünü ak eden büyük gelişmelerin olduğu bir hakikattir. Modernlik ve sonrasındaki bilimdeki gelişmeler neticesinde insan hayatının maddî kalitesinde ciddî bir iyileşme yaşanmıştır. 

Denilebilir ki; insanlık tarihinin son iki yüzyılındaki gelişmeler, neredeyse bir bütün insanlık tarihine denk gelecek zenginliktedir. Salgın hastalıklar, bebek ölümleri azalmış, günde 12-16 saat arasında çalışmak mecburiyetinde kalan işçilerin durumunda ciddî düzelmeler olmuştur. 

1800’lü yılların başında yaş ortalaması 35 iken, bugün yetmişin üzerine çıkmıştır. Keza çocuk ölümleri çok gerilemiş, 1900’lü yılların başlarında okur yazarlık oranı yüzde yirmi civarında iken, bugün yüzde seksen beşlere varmıştır. 

MAHŞERİN KAPISINI ARALAMAK...

Bütün bunları 20. Yüzyıl’ın iyilik hanelerine yazarak hakkını teslim etmek gerekir. Ancak; modernite çağında bütün bu iyi gelişmeler olmasına karşın, bu yüzyılda mahşerin de kapısını aralamıştır. 

20. Yüzyıl insanlık için hayırlı bu yönlerine karşılık aynı zamanda büyük soykırımların gerçekleştiği, şehirlerin yerle bir edildiği savaşlar, nükleer savaşlar, toplama kampları gibi zulümlerin gerçekleştiği bir asırdır. Bu yön itibariyle 20. Yüzyıl John Keane’in de bir kitabının isimini oluşturacak kadar bir şiddet yüzyılı idi. Yine Arap Baharıyla beraber yaşananları konu edinen sosyolog ve tarihçi Hamit Bozarslan tarafından yazılan ve Türkçeye tercüme edilen bir kitabının ismi “Canavarların Zamanı Ortadoğu 2011-2021” şeklindedir.

TERAKKÎ VE TEDENNÎ İÇ İÇE...

Bir hesaplamaya göre, 20. Yüzyıl’da soykırımlar, savaşlar, göçler nükleer bombaların kullanılması gibi sebeplerle “yüz seksen yedi milyon” insan öldürülmüştü. 20. Yüzyıl’daki özellikle etnik temizliklerin çoğu savaşlar ya da savaştan barışa geçişlerdeki kargaşa ve kaotik zamanlarda gerçekleşti. Savaşlarda ölen ve öldürülenlerin büyük bir kısmı sivillerden oluşmaktaydı. Birinci Dünya Savaşı’ndaki ölümlerin yüzde onundan azı sivilken, İkinci Dünya Savaşı’nda sivillerin ölümlerinde ciddî bir artış meydana gelmişti. Bu oran toplam ölümlerin yarısına kadar çıkmıştı. 1990’lı yıllarda olan savaşlarda ise, bu oran yüzde seksenlere ulaştı. (M. Mann. Demokrasinin Karanlık Yüzü)

SOSYAL DARWİNİZM

Zygmunt Bauman, Yahudî soykırımını modern uygarlığın bir antitezi olarak değil de, bizzat kendisi olarak görür. Holocaust insanlık tarihinde bir yol kazası değil; geniş taraftar bulan bir zihniyetin ürünüdür. Toplumsal bahçıvanlığa soyunanlar, ayrık otlarını yok etmeleri gerekiyordu. 

Sosyal Teori’ye uygulanan Sosyal Darwinizm neredeyse 19. Yüzyıl’ın ortalarından başlayarak 1945 İkinci Dünya Savaşı bitimine kadar Avrupa’da büyük katliamların yol gösterici bir ideolojisi olarak iş görmüştü. 

Okunma Sayısı: 843
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı