Tarihçe-i Hayat - page 658

memurlarda bir dikkat, bir ifltiyak uyand›r›yor. Merak et-
meyiniz. O Nurlar parlayacaklar!
Said Nursî
ì@Ġ
Aziz kardefllerim,
Ben tahmin ediyorum ki, hakikî ve en son müdafa-
anamemiz, Denizli hapsinin meyvesi olan risalecik ola-
cak. Çünkü, evvelce baz› evham yüzünden bir seneden
beri aleyhimize genifl bir tarzda çevrilen plânlar bunlar-
d›r: “Tarikatç›l›k, komitecilik ve dinî hissiyat› siyasete alet
etmek ve cumhuriyet aleyhinde çal›flmak ve idare ve asa-
yifle iliflmek” gibi as›ls›z bahaneler ile bize hücum ettiler.
Cenab-› Hakka hadsiz flükür olsun ki, onlar›n plânlar›
akim kald›.
O kadar genifl bir sahada, yüzer talebelerde, yüzler ri-
salede, on sekiz sene zarf›ndaki mektup ve kitaplarda
hakikat-i imaniyeden ve Kur’âniyeden ve ahiretin tahki-
kinden ve saadet-i ebediyeye çal›flmaktan baflka bir fley
bulmad›lar. Plânlar›n› gizlemek için gayet adî bahaneleri
aramaya bafllad›lar. Fakat hükûmetin baz› erkân›n› i¤fal
edip aleyhimize çeviren dehfletli ve gizli bir z›nd›ka
komitesi flimdi do¤rudan do¤ruya küfr-i mutlak hesab›na
bize hücum etmek ihtimaline karfl›, günefl gibi zâhir ve
flüphe b›rakmaz ve da¤ gibi metin, sars›lmaz olan
adî:
baya¤›, afla¤›, de¤ersiz.
ahiret:
öbür dünya, öteki dünya,
k›yametten sonra kurulacak olan
âlem.
akim:
neticesiz, sonu yok, baflar›-
s›z.
aleyhinde:
zarar›na olarak.
asayifl:
düzen, nizam.
aziz:
muhterem, sayg›n.
bahane:
yalandan özür, as›l sebe-
bi gizlemek için ileri sürülen uy-
durma sebep.
Cenab-› Hak:
Allah.
cumhuriyet:
siyasî mekanizmas›
seçimle kurulan, adalet ve huku-
kun üstünlü¤üyle temel hak ve
hürriyetleri sa¤lamay› amaçlayan
idare flekli.
dehfletli:
korkunç, ürkütücü.
dinî:
din ile ilgili, dine ait.
erkân:
reisler, ileri gelenler.
evham:
vehimler, zanlar, kuflku-
lar, esass›z fleyler, kuruntular.
evvelce:
daha evvel, daha önce.
gayet:
çok, fazla, son derece.
hadsiz:
sonsuz.
hakikat-› imaniye:
imana ait
olan gerçek.
hakikî:
gerçek, sahici.
hissiyat:
hisler, duygular.
hücûm:
sald›rma, hamle ile ileri
at›lmak.
hükümet:
devlet, yönetim.
658 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
D
EN‹ZL‹
H
AYATI
idare:
yönetim.
i¤fal:
yan›ltma, gaflete düflü-
rerek kand›rma, yanl›fl ifl yap-
t›rma, aldatma, aldat›lma.
ihtimal:
olabilirlik, bir fleyin
olabilmesi mümkün olma,
gerçekleflebilirlik.
ifltiyak:
afl›r› isteme, çok fazla
arzu etme.
komite:
kötü bir maksat için
toplanm›fl gizli cemiyet, top-
luluk.
küfr-i mutlak:
kay›ts›z flarts›z
küfür, mutlak küfür, hiç bir
imanî hükmü, delili, hakikati
kabul etmeme, kesin ve tam
bir inkâr.
metin:
sa¤lam ve dayan›kl›,
kavi, berk.
müdafaaname:
müdafaa
metni, savunma mektubu,
savunma dilekçesi.
saadet-i ebediye:
zevalsiz,
sonu olmayan mutluluk, son-
suz mutluluk.
siyaset:
politika.
flükür:
görülen bir iyili¤e kar-
fl›l›k hoflnutluk, memnunluk
ve minnettarl›k ifade etme,
teflekkür.
tahkik:
do¤rulu¤unu ispat et-
me, do¤rulama.
talebe:
ö¤renci, tahsil gören.
tarikat:
Allah'a ulaflmak için,
fleyhin gözetiminde müridin
takip edece¤i terbiye usul ve
yolu, seyir ü sülûk s›ras›nda
tutulan yol.
tarz:
biçim, flekil.
zahir:
aç›k, belli, meydanda.
zarf›ndaki:
içerisindeki.
z›nd›ka:
dinsizlik, inançs›zl›k.
1...,648,649,650,651,652,653,654,655,656,657 659,660,661,662,663,664,665,666,667,668,...1390
Powered by FlippingBook