Tarihçe-i Hayat - page 652

Bu defaki küçük müdafaat›mda demifltim:
“Risale-i Nur’daki flefkat, hakikat, hak, bizi siyasetten
men’ etmifl. Çünkü, masumlar belâya düflerler; onlara
zulmetmifl oluruz.” Baz› zatlar bunun izah›n› istediler.
Ben de dedim:
fiimdiki f›rt›nal› as›rda gaddar medeniyetten nefl’et
eden hodgâml›k ve asabiyet-i unsuriye ve Umumî Harp-
ten gelen istibdadat-› askeriye ve dalâletten ç›kan merha-
metsizlik cihetinde öyle bir efledd-i zulüm ve efledd-i istib-
dadat meydan alm›fl ki, ehl-i hak, hakk›n› kuvvet-i mad-
diye ile müdafaa etse, ya efledd-i zulüm ile, tarafgirlik ba-
hanesiyle çok bîçareleri yakacak; o halette, o da azlem
olacak ve ma¤lûp kalacak. Çünkü, mezkûr hissiyatla ha-
reket ve taarruz eden insanlar, bir-iki adam›n hatas›yla
yirmi otuz adam› adî bahanelerle vurur, periflan eder.
E¤er ehl-i hak, hak ve adalet yolunda yaln›z vuran› vur-
sa, otuz zayiata mukabil yaln›z biri kazan›r, ma¤lûp vazi-
yetinde kal›r. E¤er mukabele-i bilmisil kaide-i zalimane-
siyle, o ehl-i hak dahi, bir-ikinin hatas›yla yirmi-otuz bî-
çareleri ezseler, o vakit hak nam›na dehfletli bir haks›zl›k
ederler.
‹flte, Kur’ân’›n emriyle, gayet fliddetle ve nefretle
siyasetten ve idareye kar›flmaktan kaç›nd›¤›m›z›n hakikî
hikmeti ve sebebi budur. Yoksa, bizde öyle bir hak kuv-
veti var ki, hakk›m›z› tam ve mükemmel müdafaa edebi-
lirdik. Hem madem her fley geçici ve fânîdir ve ölüm
ölmüyor ve kabir kap›s› kapanm›yor ve zahmet ise,
adalet:
her hak sahibine hakk›n›n
tam ve eksiksiz verilmesi, hakka-
niyet, âdillik.
adî:
al›fl›lm›fl olan, her zamanki
gibi, fevkalâde olmayan.
asabiyet-i unsuriye:
›rkç›l›k da-
mar›, ›rkç›l›k.
as›r:
yüzy›l.
azlem:
çok zalim, en zalim.
bahane:
yalandan özür, as›l sebe-
bi gizlemek için ileri sürülen uy-
durma sebep.
belâ:
musibet, gam, keder, afet,
s›k›nt›.
bîçare:
çaresiz, zavall›, flaflk›n.
cihet:
yan, yön, taraf.
dalâlet:
iman ve ‹slâmiyetten ay-
r›lmak, azmak, do¤ru yoldan ay-
r›lma, azma, bat›la yönelme.
dehfletli:
korkunç, ürkütücü.
ehl-i hak:
hak ehli, iman, ‹slâmi-
yet ve hak yolunda olan, hak
mezhepte olan.
efledd-i istibdat:
zorbal›¤›n en
çetini, kanunsuz, keyfî idarenin
en fliddetlisi.
efledd-i zulüm:
zulmün en flid-
detlisi.
fânî:
ölümlü.
gaddar:
çok fazla gadreden, zu-
lüm, haks›zl›k, merhametsizlik
eden.
gayet:
çok, fazla, son derece.
hakikat:
gerçek, as›l, esas.
hakikî:
gerçek, sahici.
hâlet:
hâl, suret, keyfiyet.
hata:
suç, günah, kabahat.
hikmet:
belirli gayelere yönelik,
faydal›, anlaml› ve yerli yerinde
olufl.
hissiyat:
hisler, duygular.
hodgâm:
kendi keyfini düflünen,
bencil.
idare:
yönetim.
istibdadat-› askeriye:
askerî bas-
k›lar, askere ait dayatmalar.
izah:
aç›kça ortaya koyma, aç›k-
lama yapma, bir konuyu ayr›nt›-
lar›yla ortaya koyma, eksiksiz an-
latma.
kabir:
ölüleri defnetmek için ka-
z›lan çukur, mezar, sin, merkad.
büyük, ulu.
kaide-i zalimane:
zalimce kural.
kuvvet-i maddiye:
maddî kuv-
vet, bilek gücü.
madem:
çünkü, için, de¤il mi ki,
...den dolay›, böyle ise, hele.
ma¤lup:
yenilmifl, kendisine galip
gelinmifl, yenilen kimse.
masum:
suçsuz, kabahatsiz, gü-
nahs›z.
652 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
D
EN‹ZL‹
H
AYATI
medeniyet:
medenîlik, flehir-
lilik, uygarl›k.
men:
yasak etme, durdurma,
mâni olma, b›rakmama, bir
fleyi diri¤ etme, bir fleyin ya-
p›lmas›n› engelleme, esirge-
me, vermeme, önleme.
merhamet:
ac›mak, flefkat
göstermek, korumak, iyilik
etmek, bîçarelere yard›mda
bulunmak, esirgemek.
mezkûr:
zikredilen, ad› ge-
çen, an›lan.
mukabele-i bi'l-misil:
misliy-
le mukabele etme, karfl›laflt›-
¤› muamelenin ayn›s›n› sahi-
bine iâde etme.
mukabil:
karfl›l›k olarak, kar-
fl›l›¤›nda.
müdafaa:
savunma.
müdafaat:
savunmalar.
mükemmel:
kemale erdiril-
mifl, kemal bulmufl, kâmil, ta-
mamlanm›fl, noksans›z, tam,
eksiksiz.
nam:
ad, isim.
nefret:
i¤renme, tiksinme, ik-
rah.
nefl'et:
ç›kma, yetiflme.
flefkat:
ac›yarak ve esirgeye-
rek sevme, içten ve karfl›l›ks›z
merhamet, karfl›l›k bekleme-
den yard›m etme.
taarruz:
hücum etme, sald›r-
ma.
tarafgir:
bir taraf› tutan, bir
taraf› destekleyen, tarafl›.
Umumî Harp:
Birinci Dünya
Savafl›.
zayiat:
kay›plar, yitikler.
zulüm:
haks›zl›k, eziyet, cefa,
iflkence.
1...,642,643,644,645,646,647,648,649,650,651 653,654,655,656,657,658,659,660,661,662,...1390
Powered by FlippingBook