Tarihçe-i Hayat - page 641

MÜH‹M B‹R SUALE HAK‹KATL‹ B‹R CEVAPTIR
Büyük memurlardan birkaç zat benden sordular ki:
“Mustafa Kemal sana üç yüz lira maafl verip, Kürdistana
ve vilâyat-› flarkiyeye, fieyh Sinusî yerine vaiz-i umumî
yapmak teklifini neden kabul etmedin? E¤er kabul etsey-
din, ihtilâl yüzünden kesilen yüz bin adam›n hayatlar›n›
kurtarmaya sebep olurdun” dediler.
Ben de onlara cevaben dedim ki: Yirmifler otuzar se-
nelik hayat-› dünyeviyeyi o adamlar için kurtarmad›¤›ma
bedel, yüz binler vatandafla, her birisine milyonlar sene
uhrevî hayat› kazand›rmaya vesile olan Risale-i Nur, o
zayiat›n yerine binler derece ifl görmüfl. E¤er o teklifi
ben kabul etseydim, hiçbir fleye alet olamayan ve tâbi ol-
mayan ve s›rr-› ihlâs› tafl›yan Risale-i Nur meydana gel-
mezdi. Hatta ben, hapiste muhterem kardefllerime de-
mifltim, “E¤er Ankara’ya gönderilen Risale-i Nur’un flid-
detli tokatlar› için beni idama mahkûm eden zatlar, Risa-
le-i Nur ile imanlar›n› kurtar›p idam-› ebedîden necat bul-
salar, siz flahit olunuz, ben onlar› da ruh u can›mla helâl
ederim.”
Beraat›m›zdan sonra Denizli’de beni tarassutla taciz
edenlere ve büyük âmirlerine ve polis müdürüyle müfet-
tifllere dedim: “Risale-i Nur’un kabil-i inkâr olmayan bir
kerametidir ki, yirmi sene mazlumiyet hayat›mda, yüzer
Risale ve mektuplar›mda ve binler flakirtlerde hiçbir
cereyan, hiçbir cemiyet ile ve dahilî ve haricî hiçbir ko-
mite ile hiçbir vesika, hiçbir alâka, dokuz ay tetkikatta
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 641
D
EN‹ZL‹
H
AYATI
mete lây›k, aziz, sayg›n.
mühim:
önemli, ehemmiyetli.
necat:
kurtulufl, kurtulma, halâs,
selâmet.
ruh u can:
ruh ve can.
s›rr-› ihlâs:
ihlâs s›rr›.
sual:
soru.
flahit:
flahitlik yapan, gördü¤ü ve-
ya bildi¤i fleyi mahkeme önünde
yemin ederek söyleyip davan›n
sonuçlanmas›na yard›m eden
kimse, flahit, tan›k.
flakirt:
talebe, ö¤renci.
tâbi:
ba¤l›.
taciz:
rahats›z etme, huzursuz k›l-
ma, s›kma.
tarassut:
gözetme, gözleme, göz-
le takip etme, dikkatle bakma.
tetkikat:
incelemeler.
uhrevî:
ahirete dair, ahirete ait,
ahiret âlemiyle ilgili.
vaiz-i umumî:
umumî vaiz, genel
vaiz.
vesika:
inan›lacak, dayan›lacak,
güvenilecek sa¤lam delil, hüccet,
belge.
vesile:
bir fleyle u¤raflmay› müm-
kün k›lan, yol, vas›ta.
vilâyat-› flarkiye:
do¤u illeri.
zat:
kifli, flah›s, fert.
zayiat:
kay›plar, yitikler.
alâka:
ilgi, iliflki. ba¤.
amir:
büyük memur, memu-
run üstü.
bedel:
askerlik yapmamak
için ödenen para.
beraat:
aklanma.
cemiyet:
topluluk, birlik.
cereyan:
fikir, sanat, siyaset
hareketi.
cevaben:
cevap olarak, karfl›-
l›k fleklinde.
dahilî:
içe ait, içe dönük, iç ile
ilgili.
haricî:
d›fla ait.
hatta:
manaya kuvvet ver-
mek için "üstelik, fazla ola-
rak, bundan baflka, kadar, bi-
le, dahi, hem de..." manala-
r›nda, cümle bafllar›nda kulla-
n›lan edatt›r.
hayat-› dünyeviye:
dünyaya
ait olan hayat.
ihlâs:
bir ifli, bir ameli, baflka
bir karfl›l›k beklemeksizin, s›rf
Allah r›zas› için yapma.
ihtilâl:
isyan, ayaklanma, bafl
kald›rma.
iman:
inanma, inanç, itikat,
tasdik.
kabil-i inkâr:
inkâr› mümkün,
inkâr edilebilir.
keramet:
kerem, lütuf, ihsan,
ba¤›fl.
komite:
kötü bir maksat için
toplanm›fl gizli cemiyet, top-
luluk.
Kürdistan:
Osmanl› devleti
zaman›nda bir co¤rafî bölge
ad›.
mazlumiyet:
mazlumluk, zu-
lüm görmüfllük.
muhterem:
sayg› de¤er, hür-
1...,631,632,633,634,635,636,637,638,639,640 642,643,644,645,646,647,648,649,650,651,...1390
Powered by FlippingBook