Tarihçe-i Hayat - page 632

mana vererek, dokuz sene evvelki zamana bizi götürüp,
cezas›n› çekti¤imiz suç ile mes’ul etmek istiyor.
Üçüncü Madde:
Kararnamede, kaç yerinde, “Devletin
emniyetini ihlâl edebilir veya yapabilir” gibi tabirlerle,
imkânat, vukuat yerinde istimal edilmifl. Herkes, müm-
kündür ki bir katl yaps›n, bu imkân ile mes’ul olabilir mi?
Mevkuf
Said Nursî
ìÕ
1
o
¬n
fÉn
ër
Ño
°S /
¬p
ªr
°SÉp
H
Reis Beyefendi,
Ankara makamat›na, reis-i cumhura istida suretinde
gönderdi¤im müdafaanamemi ve Baflvekâletin de bunu
ehemmiyetle kabul ettiklerini gösteren cevabî mektubu-
nu rabten sunuyorum, takdim ederim. Makam-› iddian›n
aleyhimizde beyan etti¤i as›ls›z, ittihamkârane evham›n
kat’î cevaplar› bu müdafaat›mda vard›r. Sair yerlerin ga-
razkârâne ve sathî zab›tnamelerine bina edilen buran›n
ehl-i vukuf raporunda hilâf-› vâkî ve mant›ks›z çok sözler
vard›r ki, onlara karfl› da bu itiraznamem takdim edilmifl-
ti.
Ezcümle:
Size evvelce arz etti¤im gibi, Eskiflehir Mah-
kemesine 163’üncü madde ile beni mahkûm etmek iste-
dikleri zaman demifltim: “Hükûmet-i cumhuriyenin iki
arz:
söyleme, ifade etme.
Baflvekâlet:
baflvekillik makam›,
baflbakanl›k.
beyan:
anlatma, aç›k söyleme,
bildirme, izah.
binâ:
dayama, bir iddiay› bir fleye
dayand›rmak.
cevabî:
cevap, karfl›l›k, cevaba
ait, cevap mahiyetinde.
ehemmiyet:
önem.
ehl-i vukuf:
bir mesele hakk›nda
bilgi ve yetki sahibi olanlar, hâ-
kimler.
emniyet:
eminlik, güvenlik, kor-
kusuzluk.
evham:
vehimler, zanlar, kuflku-
lar, esass›z fleyler, kuruntular.
evvel:
önce, ilk, birinci, iptida,
bafllangݍ.
evvelce:
daha evvel, daha önce.
ezcümle:
belli bafll›, bafll›ca, özel-
likle, bu cümleden olarak, bu da,
bu babdan.
garazkârane:
garez ve düflmanl›-
¤a kap›larak, garazkârl›kla, düfl-
mancas›na.
hilâf-› vâki:
gerçe¤e z›t, vuku bu-
lana ayk›r›.
hükümet-i cumhuriye:
cumhuri-
yet hükümeti. cumhuriyet idare-
si.
ihlâl:
bozma, sakatlama, sa¤lam-
l›¤›na zarar verme.
imkânat:
imkânlar› olabilirlilikler,
olmas› ve olmamas› ihtimal dahi-
linde olanlar.
istida:
resmî makamlara bir iflin
yap›lmas›n›, yerine getirilmesini
istemek maksad›yla yaz›lan yaz›,
dilekçe, arzuhal.
istimâl:
kullanma.
itirazname:
itiraz k⤛d›, itiraz di-
lekçesi.
ittihemkârane:
suçlanarak.
kararname:
sorgu hakiminin ha-
z›rlad›¤›, suçlamaya veya aklama-
ya dair resmi yaz›.
kat'î:
kesip atan, flüpheye ve te-
reddüde mahal b›rakmayan, ke-
sin, flüphesiz.
katl:
öldürme, katletme.
kusur:
eksiklik, noksan.
makamat:
makamlar.
makam-› iddia:
iddiada bulunan
taraf, iddia makam›.
mana:
anlam.
mes'ul:
yapt›¤› ifllerden hesap
vermeye mecbur olan, sorumlu.
mevkuf:
tevkif edilmifl, tutulmufl,
632 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
D
EN‹ZL‹
H
AYATI
zanl› olarak hapsedilmifl, tu-
tuklu.
müdafaaname:
müdafaa
metni, savunma mektubu,
savunma dilekçesi.
müdafaat:
müdafaalar, sa-
vunmalar, korunmalar.
noksan:
eksiklik, azl›k, tam
olmay›fl.
rapor:
her hangi bir iflte, bir
konuda yap›lan inceleme ve
araflt›rma sonucu, düflüncele-
ri veya gözlemleri bildiren ya-
z›.
reis:
bir hey’et veya mecliste-
ki üyelerin bafl›.
reisicumhur:
halk›n reisi,
cumhurbaflkan›.
sair:
di¤er, öteki, baflka.
sathî:
yüzde kalan, derine in-
meyen, üstün körü.
suret:
biçim, flekil.
tabir:
ifade, söz.
takdim:
arz etme, sunma.
tenzih:
Allah'› flan›na lây›k ol-
mayan fleylerden, her türlü
eksik ve noksandan uzak ve
yüce tutma, münezzeh say-
ma.
vukuat:
vak'alar, vuku bulan
fleyler, hâdiseler, olaylar.
zab›tname:
zab›t k⤛d›, tuta-
nak.
1.
Allah'›n ad›yla. Onu her türlü kusur ve noksanl›ktan tenzih ederiz.
1...,622,623,624,625,626,627,628,629,630,631 633,634,635,636,637,638,639,640,641,642,...1390
Powered by FlippingBook