Tarihçe-i Hayat - page 635

vazgeçti¤i hâlde, Risale-i Nur fiakirtlerinden Abdürrez-
zak nam›nda bir zat mahkemeden bir sene sonra demifl:
“Hey bedbaht! Otuz üç âyât-› Kur’âniye iflarat›n›n tak-
dirine mazhar ve ‹mam-› Ali’nin (r.a.) üç kerametinin ih-
bar-› gaybîsiyle ve Gavs-› Azam’›n (k.s.) kuvvetli bir tarz-
da ihbar›yla k›ymet-i diniyesi tahakkuk eden ve bu yirmi
sene zarf›nda idareye hiçbir zarar› dokunmayan ve hiç
kimseye hiçbir zarar vermemesi ile beraber binler vatan
evlâd›n› tenvir ve irflat eden ve imanlar›n› kuvvetlendiren
ve ahlâklar›n› düzelten Risale-i Nur’un irflatlar›na “ifsat”
diyorsun; Allah’tan korkmuyorsun. Dilin kurusun!” de-
mifl.
fiimdi, bu flakirdin hakl› olarak bu sözünü makam-› id-
dia gördü¤ü hâlde, “Said, etraf›na fesat saçm›fl” tabirini
insaf›n›za ve vicdan›n›za havale ediyorum.
Makam-› iddia, Risale-i Nur’un içtimaî derslerine ilifl-
mek fikriyle, “
Dinin taht› ve makam›, vicdand›r; hükme,
kanuna ba¤lanmaz. Eskiden ba¤lanmas›yla içtimaî kefl-
mekefller olmufltur
” dedi. Ben de derim ki:
“Din, yaln›z iman de¤il; belki, amel-i salih dahi dinin
ikinci cüz’üdür
. Acaba katl, zina, sirkat, kumar, flarap gi-
bi hayat-› içtimaiyeyi zehirlendiren pek çok büyük gü-
nahlar› iflleyenleri onlardan men etmek için yaln›z hapis
korkusu ve hükûmetin bir hafiyesinin görmesi tevehhü-
mü kâfî gelir mi? O hâlde her hanede, belki herkesin
yan›nda daima bir polis, bir hafiye bulunmak lâz›m gelir
ki, serkefl nefisler kendilerini o pisliklerden çeksinler.
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 635
D
EN‹ZL‹
H
AYATI
iman:
inanma, inanç, itikat, tas-
dik.
insaf:
adaleti ve hakk› düflünerek
davranma.
irflat:
do¤ru yolu gösterme, do¤ru
yola yöneltme, gafletten uyand›r-
ma, uyarma.
iflarat:
iflaretler, alâmetler, belirti-
ler.
kâfî:
yeter, yetecek.
katl:
öldürme, katletme.
keramet:
Allah'›n velî kullar›nda
görülen ola¤anüstü hâller veya
tabiatüstü hâdiseler.
keflmekefl:
kar›fl›k olma durumu,
kar›fl›kl›k.
k›ymet-i diniye:
dinî k›ymet, dinî
de¤erler.
kumar:
para karfl›l›¤› oynanan
oyun, talih oyunu.
makam-› iddia:
iddiada bulunan
taraf, iddia makam›.
mazhar:
nail olma, flereflenme,
kavuflma.
men:
yasak etme, durdurma,
mâni olma, b›rakmama, bir fleyi
diri¤ etme, bir fleyin yap›lmas›n›
engelleme, esirgeme, vermeme,
önleme.
nam:
ad, isim.
nefis:
flah›s.
serkefl:
bafl kald›ran, itaat etme-
yen, asi.
sirkat:
h›rs›zl›k, çalma.
flakirt:
talebe, ö¤renci.
flarap:
flarap, üzüm veya baflka
meyve sular›n›n mayaland›r›lma-
s› sonucu elde edilen, dince ya-
sak edilmifl sarhofl edici içki, mey,
bade.
tabir:
ifade, söz.
tahakkuk:
gerçekleflme, meyda-
na gelme, olma.
tarz:
biçim, flekil, suret.
tenvir:
nurland›rma, ayd›nlatma,
›fl›kland›rma.
tevehhüm:
vehimlenme, kurun-
tuya kap›lma.
vicdan:
iyiyi kötüden, hayr› fler-
den ay›rt etmeye yard›mc› olan
ahlâkî duygu.
zarf›nda:
içerisinde.
zat:
kifli, flah›s, fert.
zina:
nikâhs›z olarak yap›lan cinsî
münasebet, ‹slâm›n haram sayd›-
¤› meflru olmayan cinsî münase-
bet, fuhufl.
ahlâk:
huylar, tabiatlar.
amel-i salih:
Allah r›zas›na
uygun hay›rl› ifl, dine uygun
hareket, davran›fl.
ayat-› Kur'âniye:
Kur'ân'›n
ayetleri.
bedbaht:
zavall›, bahts›z.
belki:
flüphesiz, hatta.
cüz:
k›s›m, parça, bölük.
daima:
her vakit, sürekli, her
zaman.
evlât:
veletler, çocuklar.
fesat:
fenal›k, kötülük, kar›-
fl›kl›k, nifak.
fikir:
düflünce, niyet.
Gavs-› Azam:
en büyük gavs,
Abdülkadir-i Geylânî Hazret-
lerinin nam›.
hafiye:
sakl› ve gizli fleyleri
araflt›ran, casus.
hane:
ev, mesken, beyt, ika-
met edilen yer.
havale:
bir ifli veya bir fleyi
baflka birine b›rakma, üstüne
b›rakma, ›smarlama.
hayat-› içtimaiye:
sosyal ha-
yat, cemiyet hayat›, toplum
hayat›.
hüküm:
karar, emir, bir konu,
ifl veya kimse hakk›nda veri-
len karar.
hükümet:
devlet.
içtimaî:
toplumla alâkal›, ce-
miyete ait, sosyal.
idare:
yönetim.
ifsat:
kar›flt›rma, kar›fl›kl›k ç›-
karma.
ihbar:
haber verme, bildirme,
anlatma, duyurma.
ihbar-› gaybî:
gayba ait ha-
ber, geçmifl veya gelecek za-
mana ait haber.
1...,625,626,627,628,629,630,631,632,633,634 636,637,638,639,640,641,642,643,644,645,...1390
Powered by FlippingBook