Tarihçe-i Hayat - page 633

yüz mebusu içinde, ayn› rakam 163 mebusun imzalar›y-
la Van’daki dârü’l-fünunuma (medreseme) yüz elli bin
banknot tahsisat kabul etmeleri ve onunla hükûmet-i
cumhuriyenin bana karfl› teveccühü, bu 163’üncü mad-
deyi hakk›mda hükümden ›skat ediyor” dedi¤im hâlde, o
ehl-i vukuf, “163 mebus Said aleyhinde takibat yapm›fl-
lar” diye tahrif etmifl! ‹flte makam-› iddia da, bu ehl-i vu-
kufun böyle bütün bütün as›ls›z ittihamlar›na binaen bizi
mes’ul tutuyor. Hâlbuki, meclisinizin karar›yla, en yük-
sek hey’et-i ilmiye ve fenniyenin tetkikine ve tahkikine
havale edilen Risale-i Nur’un bütün eczalar› tetkikten
sonra, bilittifak, hakk›m›zda, “Said’in ve Risale-i Nur fia-
kirtlerinin yaz›lar›nda dini, mukaddesat› alet edip, devle-
tin emniyetini ihlâle teflvik veya bir cemiyet kurmak ve
hükûmete karfl› bir sû-i maksad› bulunmak kast›nda oldu-
¤unu gösterir bir sarahat ve emare olmad›¤›n›; ve Said’in
flakirtleri, muhaberelerinde hükûmete karfl› kötü bir kast
beslemek, bir cemiyet kurmak veya tarikat gütmek fik-
riyle hareket etmedikleri anlafl›lmaktad›r” diye müttefi-
kan karar vermifller.
Hem ehl-i vukuf, “Said Nursî’nin yüzde doksan risale-
si, hem samimi, hem hasbî; hem ilim ve hakikat ve din
esaslar›ndan hiçbir cihetle ayr›lmam›fllar; bunlarda, dini
alet etmek veya cemiyet teflkil etmeye, emniyeti ihlâl ha-
reketinin bulunmad›¤› sarihtir. fiakirtlerin birbiriyle ve
Said Nursî ile muhabere mektuplar› da bu nev’idendirler.
Befl on mahrem ve flekval› ve gayr-i ilmî olan risaleler-
den baflka bütün risaleleri, her biri bir ayetin tefsiri ve bir
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 633
D
EN‹ZL‹
H
AYATI
›skat:
yok etme, hükümsüz k›l-
ma, hükümsüz b›rakma.
ihlâl:
bozma, sakatlama, sa¤lam-
l›¤›na zarar verme.
ilim:
kâinat içinde meydana ge-
len olaylar›n sebep, olufl, sonuç
ve tesirleri konusunda, akl›n ölçü-
leri çerçevesinde tahsil ve tecrü-
be ile edinilen do¤ru bilgi, bilim.
ittiham:
suç alt›nda bulunma,
töhmetli olma, töhmet alt›nda ol-
ma.
kas›t:
niyet.
mahrem:
gizli olan, herkese söy-
lenmeyen, gizli s›r vasf› olan.
makam-› iddia:
iddiada bulunan
taraf, iddia makam›.
mebus:
halk taraf›ndan seçilerek
meclise gönderilen, milletvekili.
medrese:
yüksek mektep, üni-
versite.
mes'ul:
yapt›¤› ifllerden hesap
vermeye mecbur olan, sorumlu.
muhabere
:
haberleflme, mektup-
laflma, yaz›flma.
mukaddesat:
mukaddes olan
fleyler, kutsal fleyler, mübarek,
aziz, temiz, yüce olarak kabul
edilen fleyler.
müttefikan:
müttefik olarak, el-
birli¤iyle, hep beraber, birlikte, it-
tifak ederek, anlaflarak, birlefle-
rek.
nev'i:
tür, çeflit.
samimî:
içten, candan, gönülden,
kalbî, menfaatsiz, riyas›z.
sarahat:
sarihlik, aç›kl›k, belirlilik.
sarih:
aç›k, meydanda, aflikâr, be-
dihi, tart›fl›lmayacak kadar aç›k-
l›k.
su-i maksat:
niyetin kötülü¤ü.
flakirt:
talebe, ö¤renci.
flekva:
flikâyet, yak›nma, hoflnut-
suzluk, memnuniyetsizlik.
tahkik:
inceleme.
tahrif:
de¤ifltirme, bozma.
tahsisat:
tahsis olunan fleyler,
tahsis edilen para, ödenek.
takibat:
suç konusunda yap›lan
soruflturma, araflt›rma, kovufltur-
ma.
tarikat:
Allah'a ulaflmak için, fley-
hin gözetiminde müridin takip
edece¤i terbiye usul ve yolu, se-
yir ü sülûk s›ras›nda tutulan yol.
tefsîr:
aç›klama, tamamen aç›kla-
ma, izah.
teflkil:
vücut verme, meydana
getirme, yapma.
tetkik:
dikkatle araflt›rma, ince-
den inceye yoklama, inceleme.
aleyhinde:
zarar›na olarak.
ayet:
Kur'ân'›n her bir cümle-
si, Kur'ân'›n surelerini olufltu-
ran ‹lâhî söz.
banknot:
k⤛t para.
bilittifak:
ittifakla, beraberce,
uyuflarak, elbirli¤iyle, oybirli-
¤iyle, tamam›yla.
binaen:
den dolay›, -den ötü-
rü, -için, -dayanarak, yap›la-
rak, bu sebepten.
cemiyet:
topluluk, birlik.
cihet:
sebep, vesile, mucip,
bahane.
ecza:
cüz'ler, parçalar, k›s›m-
lar.
ehl-i vukuf:
bir mesele hak-
k›nda bilgi ve yetki sahibi
olanlar, hâkimler.
emare:
alâmet, niflan, eser,
ipucu, belirti, karine.
emniyet:
eminlik, güvenlik,
korkusuzluk.
fikir:
düflünce.
gayr-› ilmî:
ilim d›fl›, ilme da-
yanmayan, ilmî olmayan.
hâlbuki:
hakikat ve do¤rusu
fludur ki, öyle iken, oysa ki,
hakikat flu ki.
hasbî:
karfl›l›ks›z, Allah r›zas›
için, gönülden, isteyerek.
havale:
bir ifli veya bir fleyi
baflka birine b›rakma, üstüne
b›rakma, ›smarlama.
heyet-i ilmiye ve fenniye:
ilim ve fen heyeti, komitesi.
hüküm:
karar, emir, bir konu,
ifl veya kimse hakk›nda veri-
len karar.
hükümet:
devlet.
hükümet-i cumhuriye:
cum-
huriyet hükümeti.
1...,623,624,625,626,627,628,629,630,631,632 634,635,636,637,638,639,640,641,642,643,...1390
Powered by FlippingBook