Tarihçe-i Hayat - page 559

ile beraber, insanlar›n hem nefislerinde, hem kalplerin-
de, hem ruhlar›nda, hem ak›llar›nda, hem hayat-› flahsi-
yelerinde ve hem hayat-› içtimaiyelerinde, hem hayat-›
siyasiyelerinde öyle bir ink›lâp yapm›fl ve idame etmifl ve
idare etmifl ki, on dört as›r müddetinde, her dakikada, al-
t› bin alt› yüz altm›fl alt› ayetleri kemal-i ihtiramla, hiç ol-
mazsa yüz milyondan ziyade insanlar›n dilleriyle okunu-
yor ve insanlar› terbiye ve nefislerini tezkiye ve kalpleri-
ni tasfiye ediyor, ruhlara inkiflaf ve terakki ve ak›llara is-
tikamet ve nur ve hayata hayat ve saadet veriyor. Elbet-
te böyle bir kitab›n misli yoktur, harikad›r, fevkalâdedir,
mu’cizedir.
Ü
ÇÜNCÜ
N
OKTA
:
Kur’ân, o as›rdan tâ flimdiye kadar öy-
le bir belâgat göstermifl ki, Kâbe’nin duvar›nda alt›nla
yaz›lan en meflhur ediplerin “Muallâkat-› Seb’a” nam›yla
flöhretfliar kasidelerini o dereceye indirdi ki, Lebid’in k›-
z›, babas›n›n kasidesini Kâbe’den indirirken demifl: “âyâ-
ta karfl› bunun k›ymeti kalmad›.”
Hem bedevî bir edip
1
r
ôn
er
D
ƒo
J Én
ªp
H r
´n
ór
°UÉn
a
ayeti okunurken
iflitti¤i vakit secdeye kapanm›fl.
Ona demifller: “Sen Müslüman m› oldun?”
O demifl: “Hay›r, ben bu ayetin belâgatine secde et-
tim.”
Hem ilm-i belâgatin dâhîlerinden Abdülkahir-i Cürca-
nî ve Sekkakî ve Zemahflerî gibi binlerle dâhî imamlar ve
mütefennin edipler, icma ve ittifakla karar vermifller ki,
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 559
K
ASTAMONU
H
AYATI
yönetme.
ink›lâp:
bir hâlden di¤er hâle geç-
me, hâl de¤ifltirme, de¤iflim, dö-
nüflüm.
inkiflaf:
geliflme.
istikamet:
do¤ruluk, dürüstlük,
do¤ru ve namusluca hareket, iyi
kalplilik.
Kâbe:
Hicaz'da Mekke-i Mükerre-
me'de Harem-i fierif'in ortas›nda
bulunan kutsal bina, yeryüzünde
Allah'a adanm›fl ilk mabet, bey-
tullah.
kaside:
daha çok din ve devlet
adamlar›n› övmek için kaleme
al›nm›fl manzume, övgü fliiri.
kelâmullah:
Allah'›n kelâm›,
Kur'ân-› Kerîm.
kemal-i ihtiram:
sayg› ve hürme-
tin son derecesi, tam ve mükem-
mel hürmet görme.
k›ymet:
de¤er.
meflhur:
tan›nm›fl, herkesin bildi-
¤i, flöhretli, ad› yayg›nl›k kazan-
m›fl, ünlü, naml›.
misl:
benzer, efl, naz›r, t›pk›s›.
Muallâkat-› Seb'a:
yedi ask›.
mucize:
Allah'›n izniyle peygam-
berler taraf›ndan ortaya konulup
bir benzerini yapmakta baflkalar›-
n› aciz ve hayrette b›rakan ola¤a-
nüstü fleyler.
müddet:
vakit, zaman, süre, bir
fleyin devam etti¤i zaman parça-
s›.
nam:
ad, isim.
nefis:
kendi, flah›s.
nur:
ayd›nl›k, par›lt›, parlakl›k, zi-
ya, ›fl›k, flule.
nuranî
:
nurlu, ›fl›kl›, parlak, mü-
nevver.
saadet:
mutluluk, kutluluk, bahti-
yarl›k, mes’ut olma.
suret:
biçim, flekil, tarz.
flöhretfliar:
ünü yay›lm›fl, flöhret
sahibi, ünlü.
tasfiye:
temizleme.
tebdil-i hayat-›
içtimaiye
:
sosyal
hayat›n de¤ifltirilmesi.
terakki:
ilerleme, geliflme.
terbiye:
iyi ahlâk, nezaket, görgü.
tezkiye:
nefsi kötülüklerden ar›n-
d›rma.
ziyade:
çok, fazla, art›k.
as›r:
yüzy›l, as›r.
ayat:
Kur'ân ayetleri.
ayet:
Kur'ân'›n her bir cümle-
si, Kur'ân'›n surelerini olufltu-
ran ‹lâhî söz.
bedevî:
göçebe.
belâgat:
sözün düzgün, ku-
sursuz, yerinde, halin ve ma-
kam›n icab›na göre söylen-
mesi.
edib:
edebiyatç›, edebiyatla
meflgul olan.
elbette:
kesinlikle, mutlaka,
flüphesiz.
fevkalâde:
çok güzel, çok iyi,
çok üstün.
hakikat:
gerçek, as›l, esas.
hârika:
her zaman rastlan-
mayan, ola¤anüstü vas›flar
tafl›yan ve hayranl›k hissi
uyand›ran, âdet ve tabiat d›-
fl›nda olan fley.
hayat-› içtimaiye:
sosyal ha-
yat, cemiyet hayat›, toplum
hayat›.
hayat-› siyâsîye:
siyasete ait
hayat, politik hayat, siyasi ha-
yat.
hayat-› flahsiye:
flahsa ait ha-
yat, özel yaflama biçimi.
hüccet-i kat›a:
katî delil, ke-
sin delil, hiç bir flüpheye ma-
hal b›rakmayan delil.
idame:
devam ettirme, sür-
dürme.
idare:
döndürme, çevirme,
1.
Art›k emrulundu¤un fleyi aç›kla. (Hicr Suresi: 94.)
1...,549,550,551,552,553,554,555,556,557,558 560,561,562,563,564,565,566,567,568,569,...1390
Powered by FlippingBook