edip, Türk milletinin yine slâmiyetin kahraman bir ordu-
su ve fedakâr olaca¤n,
Risale-i Nur
un neflri ve ileride
resmen intiflar milletçe benimsenmesi ve Maarif dairesi-
nin hakikat-i Kurâniyeye yapflmas neticesi, maddeten
ve manen milletin terakki edece¤ini, slâmiyetin büyük
kuvvet bulaca¤n zikretmifltir.
Risale-i Nur bir alemdir, ünvandr; bu zamanda zuhur
eden Kurânî hakikatler manzumesidir; necip milletimi-
zin, insaniyet-i kübra olan slâmiyete sarlmas, yep yeni
bir ruh ve taze bir iman aflk ve heyecan içinde uyanma-
snn ifadesidir; içinde bulundu¤umuz asrn de¤ifltirdi¤i
hayat flartlar ve yeni bir dünya nizam ve görüflü karfl-
snda imann tahkim ve takviyesi ile feveran eden hami-
yet-i slâmiyenin manasdr; mütenebbih kalpleri iman ve
muhabbet-i Nebevî ile coflkun ve cihande¤er fleref-i inti-
sabyla serefraz fedakârlarn yetiflmesi ve bu milletin ma-
zisine mütenasip kahramanl¤, yüksek iman ve ahlâk iz-
har etmesi iflaretidir.
Bediüzzaman,
Risale-i Nur
u, hiçbir makam ve meflre-
bin tesiri altnda kalmadan, maddî-manevî hiçbir menfa-
at ve hissiyat karflmadan, do¤rudan do¤ruya Kurân-
Hakîmin umumun istifade edebilece¤i ve umuma hitap
eden hakikatlerini tefsir etmifl, bu hakikatlerin tercü-
manl¤n yapmfltr. Telif etti¤i âsârndan herkes istifade
edebilmektedir. Bir taifeye, bir snf halka mahsus de¤il-
dir. Bu
Tarihçe-i Hayat
, okuyucularn nazarn, bu
zamanda Kurânn hikmet nurlar olan
Risale-i Nur
a çe-
virip, ondan istifadeyi gösterecektir. Said Nursî ise
ahlâk:
insann yaratlfltan gelen
hususiyetleri ile Kurân- Kerîm ve
sünnet-i flerifte snrlar çizilen ka-
idelerin hayata geçirilmesiyle ka-
zanlan iyi ve güzel davranfllarn
bütünü.
alem:
simge, niflan, alâmet.
âsâr:
eserler, bir yazarn yazdkla-
r.
asr:
yüzyl.
cihande¤er:
cihan kymetinde.
çok kymetli.
fedakâr:
kendini veya flahsî men-
faatlerini hiçe sayan, feda eden.
feveran:
kaynama, fflkrma (da-
mar).
hakikat:
asl, esas.
hakikat-i Kur'âniye:
Kur'ân'n as-
l, mahiyeti.
hamiyet-i slâmiye:
slâmiyet
için slâmî gayeler u¤runa feda-
kârlkta bulunma, çalflma.
hikmet:
yüksek bilgi.
hissiyat:
hisler, duygular.
hitap:
birine söz söyleme, sözü
biri üzerine çevirme.
iman:
inanma, inanç, itikat, tas-
dik.
insaniyet-i kübra:
en büyük in-
sanlk.
intiflar:
yaylma, da¤lma, neflro-
lunma.
istifade:
faydalanma, yararlan-
ma, yarar sa¤lama.
izhar:
aç¤a vurma, meydana ç-
karma, aflikâr etme.
Kur'ân- Hakîm:
her ayet ve su-
resinde saysz hikmet ve fayda-
lar bulunan Kur'ân.
Kur'ânî:
Kur'ân'a ait, Kur'ân'dan
gelen.
Maarif dairesi:
e¤itim bakanl¤.
maddeten:
maddî olarak.
maddî:
maddeye ait, madde ile
alâkal, cismanî.
mahsus:
baflkasnda bulunma-
yan, bir fleye veya kifliye has
olan.
mana:
anlam.
manen:
iç varlk bakmndan,
duyguca, gönülce, yürekçe, ruh-
ça, mana itibariyle, manaca.
manevî:
madde dfl olan, maddî
olmayan, manaya ait.
manzume:
eser.
mazi:
geçmifl zaman, yaflanlan-
dan önceki zaman.
menfaat:
fayda, kâr, gelir, ihtiyaç
karfll¤ olan fley.
meflrep:
gidifl, hareket tarz, tavr,
tutum, meslek.
50 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
G
Rfi
muhabbet-i Nebevî:
Pey-
gamber sevgisi.
mütenasip:
orantl, nispetli.
mütenebbih:
uyanan, uyan-
mfl, uyank.
nazar:
dikkat.
necip:
asil, soylu, temiz.
neflr:
da¤tma, yayma, saç-
ma, serpme.
netice:
sonuç.
nizam:
düzen, kanun, kaide.
nur:
aydnlk, parlt, parlaklk,
ziya, flk, flule.
resmen:
resmî olarak, resmî
flekilde, devlet adna, devlet
tarafndan.
serefraz:
benzerlerinden üs-
tün olan, baflta gelen, seçkin.
fleref-i intisap:
ba¤lanma, ka-
tlma flerefi.
tahkim:
kuvvetlendirme, sa¤-
lamlafltrma, muhkem hale
getirme.
taife:
kavim, kabile.
takviye:
kuvvetlendirme,
sa¤lamlafltrma.
tefsîr:
açklama, tamamen
açklama, izah.
telif:
kitap yazma, eser orta-
ya koyma.
terakki:
ilerleme, geliflme.
tercüman:
tercüme eden,
baflka bir dilde yazlmfl veya
söylenmifl bir fleyi yine baflka
dile çeviren, çevirici, dilmaç.
tesir:
etki.
umum:
hep, bütün, cümle,
herkes.
ünvan:
ad, isim, lâkap.
zikr:
bildirme, bildirilme.
zuhur:
görünme, meydana
çkma.