Tarihçe-i Hayat - page 457

masum lisan›yla hakk›mda medih olarak de¤il, bir nev’î
dua olarak tasavvur ediyoruz.
Hem, Haf›z Ali’nin, Sav gibi yerler, karyeler ve Ispar-
ta, bir Medrese-i Nuriye hükmüne geçmesi ve
Risale-i
Nur
’un sad›k flakirtleri harikulâde olarak günden güne
yükselmeleri ve tenevvür etmeleri bizleri, belki Anado-
lu’yu, belki âlem-i ‹slâm› mesrur ve müferrah eden bir
hakikatli haber telâkki ediyoruz.
Ahirdeki, “Muhbir-i Sad›k›n haber verdi¤i gibi, mane-
vî fütuhat yapmak ve zulümat› da¤›tmak zaman ve zemi-
ni hemen hemen gelmektedir” diyen f›kras›na bütün
ruh u can›m›zla rahmet-i ‹lâhiyeden dua ile niyaz ediyo-
ruz, temenni ediyoruz. Fakat,
biz Risale-i Nur fiakirtleri
ise, vazifemiz hizmettir, vazife-i ‹lâhiyeye kar›flmamak ve
hizmetimizi onun vazifesine bina etmekle, bir nevi tecrü-
be yapmamakla beraber, kemiyete de¤il, keyfiyete bak-
mak, hem çoktan beri sukut-i ahlâka ve hayat-› dünyevi-
yeyi her cihetle hayat-› uhreviyeye tercih ettirmeye sevk
eden dehfletli esbap alt›nda Risale-i Nur’un flimdiye ka-
dar fütuhat› ve z›nd›kan›n ve dalâletin savletlerini k›rma-
s› ve yüz binler bîçarelerin imanlar›n› kurtarmas› ve biri
yüze baz› ve bine mukabil yüzer ve binler hakikî mü’min
talebeleri yetifltirmesi Muhbir-i Sad›k›n ihbar›n› aynen
tasdik etmifl vukuat ile ispat etmifl ve ediyor ve inflaallah
öyle hiçbir kuvvet Anadolu’nun sinesinden onu ç›kara-
maz. Tâ ahir zamanda, hayat›n genifl dairesinde as›l sa-
hipleri yani Mehdî ve flakirtleri Cenab-› Hakk›n izniyle
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 457
K
ASTAMONU
H
AYATI
kusur:
eksiklik, noksan.
lisan:
dil, anlaflma amac›yla kulla-
n›lan sesli iflaretler sistemi.
manevî:
madde d›fl› olan, maddî
olmayan, manaya ait.
masum:
suçsuz, kabahatsiz, gü-
nahs›z.
masumiyet:
masumluk, kaba-
hatsizlik, suçsuzluk.
medih:
övme, birinin iyi fleylerini
söyleme, sena, sitayifl.
Medrese-i Nuriye:
nur medrese-
si.
mesrur:
sevinçli, memnun, flen,
sürurlu.
meziyet:
bir kifliyi baflkalar›ndan
ay›ran veya yücelten vas›f, üstün-
lük vasf›, de¤erlilik, yüksek ka-
rekter, fazilet.
Muhbir-i Sad›k:
do¤ru haberci.
mukabil:
karfl›, karfl›l›k, muâdil.
müferrah:
feraha kavuflmufl, gö-
nül huzuruna kavuflmufl, rahata
ermifl.
nevi:
tür, çeflit.
niyaz:
rica, dua.
noksan:
kusurlu, nak›s.
rahmet-i ‹lâhîye:
Allah'›n sonsuz
rahmeti, ‹lâhî rahmet.
ruh u cân:
ruh ve can.
sad›k:
sadakatli, dostlu¤u ve ba¤-
l›l›¤› içten olan.
savlet:
fliddetli hücum.
sevk:
yönlendirme.
sükût-i ahlâk:
ahlâk›n azalmas›,
ahlâk düflüklü¤ü.
flakirt:
talebe, ö¤renci.
tasavvur:
düflünme.
telâkki:
kabul etme, alma.
temenni:
olmas›n› veya olmama-
s›n› isteme.
tenevvür:
nurlanma, parlama,
par›ldama, ›fl›ldama, ayd›nl›k.
tenzih:
Allah'› flan›na lây›k olma-
yan fleylerden, her türlü eksik ve
noksandan uzak ve yüce tutma,
münezzeh sayma.
tercih:
bir fleyi di¤erlerinden üs-
tün tutma, öne alma, seçme, da-
ha çok be¤enme.
üstat:
ö¤retici.
vazife:
ahlâk veya ifl icab› yap›l-
mas› gereken ifl, görev.
vazife-i ‹lâhiye:
do¤rudan do¤ru-
ya Allah'a ait olan ifl ve vazife.
zemin:
ortam, yer.
z›nd›ka:
dinsizlik, inançs›zl›k.
ziyade:
çok, fazla, art›k.
zulümat:
karanl›klar, dinsizlik,
küfür.
ahir:
en son, en sondaki.
âlem-i ‹slâm:
‹slâm âlemi, ‹s-
lâm dünyas›.
belki:
hatta.
bîçare:
çaresiz, zavall›, flaflk›n.
cihet:
yan, yön, taraf.
dalâlet:
iman ve ‹slâmiyetten
ayr›lmak, azmak, do¤ru yol-
dan ayr›lma, azma, bat›la yö-
nelme.
dehflet:
büyük korku hâli,
korkma, ürkme.
esbap:
nedenler, sebepler,
vas›talar.
f›kra:
k›s›m, fas›l, bölüm.
fütuhat:
zaferler, fetihler, ga-
libiyetler.
had:
s›n›r.
haf›z:
Kur'ân-› Kerîm'i tama-
men ezberleyen ve okuyan
kimse.
hakikat:
gerçek, as›l, esas.
hakikî:
gerçek, sahici.
harikulâde:
fevkalâde, efli ve
benzeri olmayan, görülmedik
derecede, ola¤anüstü.
hayat-› dünyeviye:
dünyaya
ait olan hayat.
hayat-› uhreviye:
uhrevî ha-
yat, ahirete ait olan hayat.
hükmüne:
de¤erine, yerine.
isnâd:
bir fleyi bir kimseye ait
gösterme, sözü söyleyene
nispet etme, bir söz ve habe-
rin birisine ait oldu¤unu be-
lirtme.
karye:
köy.
kemiyet:
az veya çok olufl.
keyfiyet:
bir fleyin nas›l oldu-
¤u, hâl, durum, vaziyet, hu-
sus, vas›f, nitelik, kalite, iç
yüz.
1...,447,448,449,450,451,452,453,454,455,456 458,459,460,461,462,463,464,465,466,467,...1390
Powered by FlippingBook