Tarihçe-i Hayat - page 375

plânlar›na göre, yüzde yüz mahv idi. Demek bundan
sonraki hayat› kendimize de¤il, belki hak ve hakikate
vakfetmeliyiz. fiekva de¤il, flükrettirecek rahmetin izini,
yüzünü, özünü görmeye çal›flmal›y›z.
* * *
Garip ve bana pek çok a¤›r gelen ve üç günde bir bar-
dak ayran ve bir bardak sütten baflka bir fley yedirmeyen
grip hastal›¤›n›n üçüncü gününde, füc’eten hat›r›ma ih-
tar edildi. Ben de o hat›ray› teberrük için, mahkemede-
ki müdafaam›n bir mukaddemesi olarak yazd›m. fiiddet
ve kusur varsa, hastal›¤›ma aittir. Evet, yüz adam›n mü-
dafaa edece¤i bir hakikati yaln›z bafl›ma müdafaaya
mecbur oldu¤umdan, taab-› dima¤î ve periflaniyete ve
daha çok müz’iç ahval içinde hakikati do¤ru olarak, ol-
du¤u gibi, bu kadar beyan edebildim.
@
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 375
E
SK‹fiEH‹R
H
AYATI
rahmet:
ac›ma, merhamet etme,
esirgeme, ba¤›fllama, flefkat gös-
terme.
flekva:
flikâyet, yak›nma, hoflnut-
suzluk, memnuniyetsizlik.
flükür:
görülen bir iyili¤e karfl›l›k
hoflnutluk, memnunluk ve min-
nettarl›k ifade etme, teflekkür.
taab-› dima¤î:
zihin yorgunlu¤u.
teberrük:
bereketlendirme, ‹lâhî
sevaba hissedarl›k.
vakfetme:
tahsis etme, ay›rma.
ahval:
hâller, durumlar, olufl-
lar.
beyan:
anlatma, aç›k söyle-
me, bildirme, izah.
füc’eten:
birdenbire, ans›z›n,
ani olarak.
garip:
tuhaf, flafl›lacak, bam-
baflka.
hakikat:
gerçek, hayalî olma-
yan, görülen, mevcut olan, bir
fleyin asl› ve esas›.
hat›r:
gönül, kalp, his.
ihtar:
hat›rlatma, bir konuda
hat›rlatma yapma.
kusur:
eksiklik, noksan, suç,
kabahat.
mecbur:
icbar edilmifl, zorla
bir ifle giriflmifl, bir ifli yapmak
zorunda kalm›fl.
mukaddeme:
baflta ve as›l
maksada girmeden önce söy-
lenen veya yaz›lan fley, ilk
söz, önsöz, bafllang›ç, girifl, di-
bace, medhal.
müdafaa:
savunma.
müz’iç:
usanç veren, bunal-
tan, tedirgin eden, s›kan, ra-
hats›z eden.
perîflâniyet:
periflanl›k, da¤›-
n›kl›k, düzensizlik, tertipsizlik.
1...,365,366,367,368,369,370,371,372,373,374 376,377,378,379,380,381,382,383,384,385,...1390
Powered by FlippingBook