Hata 3:
Gizli bir cemiyet kurmak
.
Cevap:
üç mahkemenin bu noktada beraat vermesi bu
yanlışını ispat eder.
Hata 4:
Gizli cemiyete girmek
.
Cevap:
Bu defa yirmi üç adamı makam-ı iddia tahliyesiy-
le kendi yanlışını kendi gösteriyor.
Hata 5:
Hiçbir iş ile meşgul olmayan...
Cevap:
risale-i nur’un telifi ve tashihi ile olan büyük
meşgaleyi görmemesi, bu yanlışını herkese göste-
riyor.
Hata 6, 7:
Devletin emniyetini ihlâle teşvik edecek ha-
reketlerde bulunduğundan ve gizli cemiyet kurdu-
ğundan
...
Cevap:
eskişehir Mahkemesinin yalnız tesettür ve şapka
meselesini esas tutması ve cemiyet ve emniyeti ih-
lâle ehemmiyet vermemesi bu yanlışını gösteriyor.
Hata 8:
Kanunun 163. maddesi
...
Cevap:
zahiren o madde-i kanunî ile, fakat hakikaten es-
kişehir Mahkemesi kanaat-i vicdaniye ile hüküm
vermesi,
Tesettür Risalesi’
nin eskiden yazıldığını
anlamasıyla, mecburiyetle kanaat-i vicdaniyeye mü-
racaat etmesi, bu yanlışını gösteriyor.
Şualar | 647 |
o
n
d
ördÜncÜ
Ş
ua
koyma.
tergip:
rağbet verme, isteklendir-
me, istetme, istek verme.
tesettür:
örtünme, kapanma.
zahiren:
görünüşte.
beraat:
temize çıkma; bir da-
vanın neticesinde suçsuz ol-
duğu anlaşılma.
cemiyet:
topluluk, birlik.
dinen:
din bakımından, diyanet
noktasından, dince.
ehemmiyet:
önem, değer, kıy-
met.
emniyet:
güvenlik, kanun ve
nizam hâkimiyetinin sağlan-
ması.
hakikaten:
hakikat olarak,
doğrusu, gerçekten.
hüküm:
karar, emir.
ihlâl:
bozma, zarar verme.
ispat:
doğruyu delillerle gös-
terme.
kanaat-ı vicdaniye:
vicdanî
kanaat, vicdana ait fikir.
kanun:
yasa.
madde-i kanunî:
kanun mad-
desi, kanuna ait madde.
makam-ı iddia:
mahkemede
bir hakkın sabit olduğunu dava
eden, savcı.
mecburiyet:
mecbur olma, za-
rurîlik durumu, zorunluluk.
mesele:
önemli konu.
meşgale:
iş güç, iş, uğraş, meş-
guliyet, meşgul olunan şey.
mukaddes:
takdis edilmiş, kut-
sal, aziz, temiz.
müracaat:
başvurma, danış-
ma.
neşriyat:
yayınlar.
Nurcu:
Bediüzzaman Said Nur-
sî’nin eserlerine ve fikirlerine
taraftar olan, Risale-i Nur’ları
okuyup neşreden kimse.
tahliye:
tutukluyu serbest bı-
rakma.
tashih:
basılacak bir eserin
dizgilerini kontrol ederek yan-
lışları düzeltme.
telif:
kitap yazma, eser ortaya