Mukaddime
Birkaç flaretle baflka yerlerde, yani Yirmi kinci, On
Dokuzuncu, Yirmi Altnc Sözlerde izah edilen birkaç
meseleye iflaret ederiz.
BRNC fiARET
Hikâyedeki sersem adamn, o emin arkadaflyla üç ha-
kikatleri var:
Birincisi
: Nefs-i emmarem ile kalbimdir.
kincisi
: Felsefe flakirtleriyle, Kurân- Hakîm tilmiz-
leridir.
Üçüncüsü
: Ümmet-i slâmiye ile millet-i küfriyedir.
Felsefe flakirtleri ve millet-i küfriye ve nefs-i emmare-
nin en müthifl dalâleti Cenab- Hakk tanmamaktadr.
Hikâyede, nasl emin adam demiflti: Bir harf kâtipsiz ol-
maz, bir kanun hâkimsiz olmaz. Biz de deriz:
Nasl ki, bir kitap, bahusus öyle bir kitap ki, her keli-
mesi içinde küçük kalemle bir kitap yazlmfl, her harfi
içinde ince kalemle muntazam bir kaside yazlmfl; kâtip-
siz olmak, son derece muhaldir.
Öyle de, flu kâinat nakkaflsz olmak, son derece muhal
ender muhaldir. Zira, bu kâinat öyle bir kitaptr ki, her
sahifesi çok kitaplar tazammun eder. Hatta, her kelime-
si içinde bir kitap vardr, her bir harfi içinde bir kaside
vardr. Yeryüzü bir sahifedir; ne kadar kitap, içinde var.
bahusus:
özellikle, hele.
Cenab- Hak:
Allah.
dalâlet:
do¤ru yoldan ayrlmak.
emin:
inanlr, güvenilir.
ender:
çok seyrek ve az bulunan.
felsefe:
dine dayanmayan, haki-
kati bulamayan, hakikatlere srt
çeviren, çeliflkiler içerisinde boca-
layan düflünce sistemi.
hakikat:
gerçek.
hâkim:
yargç, karar verici.
izah:
ortaya koyma, eksiksiz an-
latma.
kâinat:
varlk âlemi, âlem.
kanun:
yasa, kural.
kaside:
övgü fliiri.
kâtip:
yazan, yazc.
kâtipsiz:
yazarsz, yazcsz.
mesele:
konu.
millet-i küfriye:
kâfirler, in-
kâr edenler.
muhal:
imkânsz, olmas
mümkün olmayan.
mukaddime:
ön söz, bafllan-
gç, girifl.
muntazam:
düzgün, düzenli.
müthifl:
dehflet veren, kor-
kunç; kötü.
nakkaflsz:
nakfl iflleyensiz.
nefs-i emmare:
insan kötü-
lü¤e sürükleyen nefis.
sersem:
dengesiz.
flakirt:
talebe, ö¤renci.
tazammun:
içinde bulundur-
ma, içine alma.
tilmiz:
ö¤renci, talebe.
ümmet-i slâmiye:
slâm üm-
meti, Müslümanlar.
zira:
çünkü.
100 | SÖZLER
O
NUNCU
S
ÖZ