Sual:
İşarat-ı Kur’âniye risalesinde Fatiha’nın sırat-ı
müstakim ashabı ki,
(1)
r
ºp
¡«n
?n
Y n
âr
ªn
©r
fn
G n
øj/
òs
dn
G
ayetinin tarif
eylediği taife içinde, hem
(2)
/
?p
ôr
en
Ép
H *G n
»p
Jr
Én
j »
s
à`n
M ...»/
às
eo
G r
øp
e l
án
Øp
FÉn
W o
?Gn
õn
J n
’
(ilâ ahir) hadisinin ahirzamanda gösterdikleri mücahidler
içinde ve hem
p
ôr
°ün
©r
dGn
h
suresinin
(3)
p
äÉn
ëp
dÉs
°üdGƒo
?p
ªn
Yn
h Gƒo
æn
e'
G n
øj/
òs
dG s
’p
G
ile başlayan üç cümlenin mana-i işarî ile hususî bir suret-
te dâhil bir ferdi, Risale-i Nur Şakirtleri olduğuna sebep
nedir ve vech-i tahsisi nedir?
Elcevap:
Sebebi ise, Risale-i Nur, yüze yakın din tıl-
sımlarını ve hakaik-ı Kur’âniyenin muammalarını hal ve
keşfetmiştir ki, her bir tılsımın bilinmemesinden, çok in-
sanlar şübehata ve şükûke düşüp, tereddütlerden kurtu-
lmayıp, bazan imanını kaybederdi. Şimdi, bütün dinsizler
toplansa, o tılsımların keşfinden sonra galebe edemezler.
Yirmi Sekizinci Mektupta İnayat-ı Seb’ada bir kısmına işa-
ret edilmiş. İnşaallah bir zaman o tılsımlar müstakil bir ri-
salede cem edilecek.
Said Nursî
* * *
ahirzaman:
dünyanın son zamanı
ve son devresi, dünya hayatının
kıyamete yakın son devresi.
ahir:
son
ahiret:
dünya hayatından sonra
başlayıp ebediyen devam edecek
olan ikinci hayat.
ashap:
büyük bir meslek veya
mezhep sahibine uyanlar.
ayet:
Kur’an’ın her bir cümlesi
cem:
toplama, bir araya getirme
elcevap:
cevap olarak
Fatiha:
Kur’ân-ı Kerim’in birinci su-
resi
galebe:
galip gelme, üstünlük
hadis:
Hz. Muhammed’e (asm) ait
söz, emir, fiil veya Hz. Peygambe-
rin onayladığı başkasına ait söz, iş
veya davranış
hakaik-ı Kur’âniye:
Kur’ân ait
olan ve ondan gelen gerçekler.
hâs:
ileri gelen, seçkin olan
hususî:
özel
ilââhir:
sona kadar, sonuna kadar.
iman:
inanç, itikat
inayat-ı Seb’a:
yedi yardım.
inşaallah:
‘Allah izin verirse’ ma-
nasında kullanılan bir dua
işarat-ı Kur’âniye:
Kur’ân’ın işa-
retleri
keşif:
gizli bir şeyi veya bir sırrı
kalp gözüyle görerek öğrenme
mana-yı işarî:
yazı ve işaret-
lerle ifade edilen mana.
muamma:
anlaşılmaz, çözül-
mesi güç iş, anlamı gizli ve güç
anlaşılır söz
mücahit:
cihat eden, savaşan
müstakil:
başlı başına, bağım-
sız
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin eser-
lerinin adı.
sırat-ı müstakim:
hak yol, Al-
lah’ın gösterdiği hidayet yolu
sual:
soru
sure:
Kur’ân-ı Kerîm’in ayrıldığı
114 bölümden her biri.
suret:
biçim, şekil, tarz
şakirt:
talebe, öğrenci
şübehat:
şüpheler.
şükûk:
şekler, şüpheler.
taife:
takım, güruh
tarif:
bir şeyi bütün vasıflarını
içine alacak şekilde anlatma
tılsım:
herkesin bilip çözeme-
diği gizli sır
vech-i tahsis:
özelleştirmenin
sebebi
1.
Kendilerine nîmet ve ihsanda bulunduğun kullarının… Fâtiha Sûresi:7)
2.
Ümmetimden bir grup kıyamet kopuncaya kadar devam edecek. (Buhâri, Hisam: 1; Müslim,
Îman: 247; Ebû Dâvud, Fiten: 1.)
3.
Îman edip güzel işler yapanlar müstesnâ… (Asr Sûresi: 3)
P
ARLAK
F
IKRALAR
| 328 | SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ