itibarıyla,
(1)
p
ø '
ª r
Ms
ôdG ¢o
Tr
ôn
Y p
á s
æ`n
÷r
G o
?r
?°n
S
hadis-i şerifinin ima
ettiği kevnin nihayetini içine alıyor. demek, Arş öyle bir
halitadır ki, şu dört isimden aldığı hisseler ile kevn ve vü-
cudun sağını, solunu üstünü ve altını ihata etmiş olur.
İ’lemEyyühe’l-Aziz!
Acz, nidanın madenidir; ihtiyaç duanın menbaıdır.
Feyâ rabbî, yâ Hâlıkî, yâ Malikî! seni çağırmakta hüc-
cetim hacetimdir. sana yaptığım dualarda iddetim fâka-
timdir, vesilem fıkdan-ı hile ve fakrımdır, hazinem aczim-
dir, re’sü’l-malım emellerimdir, şefîim Habibin Aleyhis-
salâtü Vesselâm ve rahmetindir. Affeyle, mağfiret eyle
ve merhamet eyle, yâ Allah, yâ rahman, yâ rahîm!
Âmin.
ìxí
Mesnevî-i nuriye | 171 |
h
uBaB
itibarıyla:
yüzünden, dolayısıyla,
bakımından.
kevn:
İlâhî isimlerin tecelli ettiği
madde ve yaratıklar âlemi.
maden:
asıl, esas, kaynak.
mağfiret:
Allah’ın, kullarının gü-
nahlarını bağışlaması, örtmesi, af-
fetmesi; İlâhî merhamet, gufran.
menba:
kaynak.
merhamet:
acımak, şefkat gös-
termek, korumak, esirgemek.
nida:
ses, seslenme, çağırma.
nihayet:
son.
rahmet:
şefkat, merhamet, bağış-
lama ve esirgeyicilik.
re’sü’l-mal:
ana para, sermaye.
şefî:
suçluların bağışlanması için
Allah’a yalvaran, şefaatçi.
vesile:
aracı, vasıta.
yâ Hâlıkî:
Ey beni ve her şeyi en
güzel şekilde yaratan Allah’ım.
yâ Malikî:
Ey bana ve her şeye sa-
hip ve efendi olan Allah’ım.
yâ rabbî:
ey her şeyi en güzel şe-
kilde terbiye ve idare eden Rab-
bim.
yâ rahîm:
Ey yarattıklarına çokça
merhamet eden Allah!.
yâ rahman:
ey yarattıkların dün-
yada ve ahirette çokça şefkat ve
merhamet eden.
acz:
zayıflık, güçsüzlük.
aleyhissalâtü vesselâm:
‘sa-
lât ve selam onun üzerine ol-
sun’ anlamında Hz. Muham-
med’e dua.
âmin:
Yâ Rabbi! Öyle olsun,
kabul eyle!” anlamında dua-
nın sonunda söylenir.
Arş:
İlâhî isimlerin her şeyi ile
tam olarak tecelli ettiği en
yüksek makam.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
emel:
şiddet arzu, ümit.
fâkat:
yoksulluk, fakirlik,
muhtaçlık.
fakr:
fakirlik, yoksulluk, muh-
taçlık.
fıkdan-ı hile:
hilesizlik.
habip:
sevilen, sevgili.
hacet:
ihtiyaç.
hadis-i şerif:
Peygamberimiz-
den aktarılan sözlerin genel
adı.
halita:
birkaç şeyin karışma-
sından meydana gelen, kar-
ma.
hazine:
zengin ve değerli kay-
nak.
hisse:
pay, nasip.
hüccet:
delil.
iddet:
bekleme, müddet.
ihata:
kuşatma, içine alma.
i’lem eyyühe’l-aziz:
Ey aziz
kardeşim, bil ki!.
ima:
dolaylı, üstü kapalı ifade
etme.
1.
Cennetin tavanı Rahman’ın arşıdır. (Buharî, Tevhid: 22; Tirmizî, cennet: 4.)