Mesnevi-i Nuriye - page 126

Remiz
Arkadaş!
Küfür yolunda yürümek, buzlar üzerinde yürümekten
daha zahmetli ve daha tehlikelidir.
İman yolu ise, suda, havada, ziyada yürümek ve yüz-
mek gibi, pek kolay ve zahmetsizdir.
Meselâ, bir insan, gövdesinin cihat-ı sittesini güneşlen-
dirmek istediği zaman, ya bir Mevlevî gibi dönerek göv-
desinin her tarafını güneşe karşı getirir veya güneşi o
mesafe-i baideden celp ile, gövdesinin etrafında döndü-
recektir. Birinci şık, tevhidin kolaylığına misaldir; ikinci-
si de, küfrün zahmetlerine misaldir.
Sual:
Şirk bu kadar zahmetli olduğu hâlde ne için kâ-
firler kabul ediyorlar?
Cevap:
Kasten ve bizzat kimse küfrü kabul etmez.
Yalnız, şirk heva-i nefislerine yapışır; onlar da içine dü-
şer, mülevves, pis olurlar. Ondan çıkması müşkülleşir.
İman ise, kasten ve bizzat takip ve kabul edilmekle kal-
bin içine bırakılır.
Remiz
Arkadaş!
Bir kelime-i vahidenin işitilmesinde bir adam, bin adam
birdir. Yaratılış hususunda da kudret-i ezeliyeye nispeten
bir şey bin şey birdir, nevi ile fert arasında fark yoktur.
bizzat:
kendisi, şahsen.
celp:
çekme, çekiş, kendine çek-
k
aTre
nin
Z
eYli
| 126 | Mesnevî-i nuriye
mek.
cihat-ı sitte:
altı cihet, altı ta-
raf. (sağ-sol, ön-arka ve alt-
üst.).
fert:
birey.
heva-i nefis:
nefsin hevası,
nefsin zararlı ve günah olan is-
tekleri.
husus:
konu, özellik, yön.
iman:
inanç, itikat.
kâfir:
Allah’ı ve İslâmiyeti in-
kâr eden, dinsiz.
kasten:
bile bile, isteyerek,
kasıtlı olarak.
kelime-i vahide:
bir kelime.
kudret-i ezeliye:
ezele ait
kudret, başı sonu olmayan
sonsuz İlâhî kudret, kuvvet.
küfür:
Allah’ın varlığına, birli-
ğine inanmama, müşriklik,
imansızlık.
mesafe-i baide:
uzak mesafe,
aralık.
meselâ:
örneğin.
Mevlevî:
Mevlevîlik tarikatine
mensup kimse.
misal:
örnek.
mülevves:
kirletilmiş, pislen-
miş.
müşkül:
güç, zor, çetin.
nevi:
çeşit, tür.
nispeten:
nispetle, kıyaslaya-
rak.
remiz:
işaret, bir manayı ifade
eden veya bir manaya delâlet
eden işaret ve şekil.
sual:
soru.
şirk:
Allah’a ortak koşma, Al-
lah’tan başka yaratıcının bu-
lunduğuna inanma.
tevhid:
Allah’ın bir olduğuna
inanma, birleme.
zahmet:
sıkıntı, eziyet, me-
şakkat.
ziya:
ışık, aydınlık, nur.
1...,116,117,118,119,120,121,122,123,124,125 127,128,129,130,131,132,133,134,135,136,...528
Powered by FlippingBook