Risale-i Nur’da asrının allâmesi, tahkik ehlinin büyüklerinden biri olarak zikredilmektedir. Künyesi,
Ebu Ömer Cemalüddin Yusuf bin Abdillah bin Muhammed bin Abdilberr en-Nemerî şeklindedir.
İbNİ aDİYY (891-976):
Onuncu asırda yaşamış İslâm âlimlerindendir. Daha çok el-Kâmil adlı
eseriyle tanınıp meşhur olmuştur. Ünlü bir hadis hafızı ve hadis münekkitlerindendir (eleştirmen). İlim
tahsil etmek için memleketinden ayrılmış, aralarında Mekke, Medine, Suriye, Mısır ve Anadolu’nun
bazı vilâyetleri olmak üzere bir çok beldeyi dolaşmış ve çok sayıda âlimden ders almıştır. Asıl adı
Abdullah’tır. İbn Adi(yy) olarak tanınıp meşhur olmuştur. Güçlü hafızası ile dikkat çekmiştir. Ehli
Sünnet itikadında olup, Şafii mezhebine mensuptur. Risale-i Nur’da ismi zikredilmekte olup, naklettiği
bir hadis-i şerife yer verilmiş, kendisinden “mühim imamlardan İmam İbn Adiyy” şeklinde söz
edilmiştir. Kısa künyesi Ebu Ahmed olup, tam künyesi Ebu Ahmed Abdullah bin Adi bin Abdullah
el-Cürcanî şeklindedir.
İbNİ aHtab:
Tam ismi Huyeyy ibni Ahtab’dır. Peygamber Efendimizin (
ASM
) hanımlarından Hz.
Safiye’nin babası ve Kâ’b bin Esed’in kardeşidir. Meşhur Yahudi âlimlerinden olan İbni Ahtab aynı
zamanda Nadir Yahudilerinin reisiydi. Hendek Savaşı esnasında Kurayza Yahudilerine gitmiş, Kurayza
Yahudilerinin “Biz Muhammed’le anlaşmalıyız. Anlaşmayı bozacak bir durum yok” demelerine
rağmen onları ihanet etmek hususunda kandırmış ve müşriklerle birlikte Müslümanlara karşı
savaşmaya razı etmişti. İslâmiyeti kabul etmediği halde Peygamber Efendimizin (
ASM
) beklenen
peygamber olduğunu söylemişti.
İbNİ atauLLaH eL-İSkeNDeRî (?-1309):
Mısır’da yaşamış İslâm âlimlerindendir. İslâm dünyasında
daha çok “Hikemü’l-Ataiyye” adlı meşhur eseriyle tanınmıştır. Fıkıh âlimi olarak tanınmış daha sonra
Şazeli tarikatına intisap etmiştir. Adı Ahmed’tir. Ebü’l Abbas Tacüddin Ahmed ve İbn Ataullah
lakaplarıyla anılmış, İbn Ataullah lakabıyla tanınıp meşhur olmuştur. Memleketinin ismine izafeten
İskenderî lakabını da almıştır. Künyesi Ebü’l-Abbas Tacüddin Ahmed bin Muhammed bin Abdülkerim
bin Ataullah Şazelî el-İskenderî şeklindedir. İbni Ataullah, Şazeli tarikatı içerisinde önemli bir konuma
sahip oldu. Tarikatın müessisi olan Ebü’l-Hasan Şazeli ve halifesi olan Ebü’l-Abbas Mürsî’den sonra
üçüncü büyük şahsiyet olarak kabul görmeye başladı. İbni Ataullah’ın üzerinde durduğu konulardan
birisi de ilmin hayırlı olanıyla ilgilidir. Allah korkusu ile birlikte bulunan ilimden söz etti. Âlimin Allah
korkusunu ilmiyle beraber tuttuğu ölçüde hayırlara vesile olduğunu, insanlara daha faydalı izah etti.
Bundan ötürü, Allah korkusu ile birlikte icra edilen ve bulunan ilmi en hayırlı ilim olduğunu savundu.
İbni Ataullah verdiği sohbetler ve yazdığı eserleriyle çok sayıda insanı etkiledi. Birçok kimse onun fikir
ve düşüncelerinin etkisinde kaldı. Bu arada tasavvufa mensup şahsiyetler üzerinde de iz bıraktı.
Yazdığı eserleriyle başta Kuzey Afrika olmak üzere bir çok İslâm beldesinde tanınmasına vesile oldu.
Eserleriyle ilgili olarak çok sayıda şerhler kaleme alındı. Eserleri muhtelif dillere tercüme edildi. 1309
yılında Kahire’de vefat etti. Cenazesi Karafe Mezarlığına defnedildi.
İbNİ bÜNYaMİN:
Peygamber Efendimiz (
ASM
) döneminde yaşayan Yahudi âlimlerindendir. Kendi
kutsal kitaplarında bahsedilen son peygamberle ilgili bilgilerden hareketle Müslüman olmuştur.
İbNİ CeRİR-İ tabeRî:
Ebu Cafer Muhammed bin Carir bin Yezid. (839-923) İslâm tarihçisi ve
müfessiri olup h. 224 yılı sonunda Taberistan’da Amul şehrinde doğmuştur. Genç yaşlarda ilim
tahsiline başlayan Taberi, 7 yaşında iken Kur’ân’ı ezberlemiş, daha sonra ilim öğrenmek için ilim
merkezlerini dolaşmaya başlamıştır. Genç yaşlardan itibaren bütün gayretini hadis malzemesine
hakim olmaya sarf eden Taberi, sonraları zamanının çoğunu ders vermek ve kitap yazmakla
geçirmiştir. Taberi, tarih, fıkıh, tefsir ve kıraattan başka, şiir, lügat, sarf, nahiv, ahlâk, riyaziye ve tıp ile
de meşgul olmuştur. Ceririye olarak bilinen fıkıh mektebinin kurucusu olan ve bu sebeble İbni Ceriri
Taberi olarak da bilinen Taberi, h. 26 Şevval 310’da (16 Şubat 923) Bağdat’ta vefat etmiştir.
Mektubat | 905 |
ş
aHıS
B
ilgileri