Mektubat - page 895

eVLİYa ÇeLebİ (1611-1684):
Ünlü seyyah Evliya Çelebi, ömrünün büyük bir kısmını seyahatlerde
ve gezilerde geçirmiştir. Çok küçük yaşlardan itibaren, büyüklerinden duyduğu seyahat maceralarının
etkisinde kalmış ve büyük merak salmıştır. Eserinde ifade ettiğine göre; Peygamber Efendimizi (
ASM
)
rüyasında görmüş, “Şefaat ya Resulallah!” diyeceği yerde heyecandan dili sürçmüş ve “Seyahat ya
Resulallah!” diyerek Yüce Peygamberin tebessümüne ve dileğinin kabul edildiği müjdesine nail
olmuştur. Saray çevresinde yakın akrabası ve çok sayıda dostu olmasına rağmen hiçbir zaman
makam-mevki sevdasına kapılmamış, ömrünü seyahatlere adamıştır. Yaşadıklarını, gördüklerini ve
karşılaştığı hadiseleri aktarmaya çalışmış, yazdığı Seyahatname’si ile araştırıcılara önemli bir eser
bırakmıştır. Risale-i Nur’da “meşhur İslâm seyyahı ve tarihçisi” olarak vasıflandırılmıştır.
— F —
FaHReDDİN-İ RÂZİ (1149-1209):
Düşünceleri ve eserleriyle l2. yüzyılın müceddidi kabul edilen
Fahreddin-i Râzi, bilim ve dinî hükümleri birbirine yaklaştırarak, bu konuda kendine has bir metod
geliştirmiştir. Eserleri ile İslâm düşünce tarihinde derin izler bırakan Râzi, ne yazık ki ülkemizde
yeterince tanınmamaktadır. 1149 tarihinde İran sınırları içindeki Rey şehrinde doğdu. İlk derslerini
babasından aldı. Doğduğu şehirde ve Mergan’da devrin meşhur hocalarından dersler aldı. Belli bir
olgunluğa geldiğine kanaat getirince Harezm’e Mutezilîlerle tartışmaya gitti. Ardından Buhara,
Semerkand ve Gazne’de bulundu. Sonra Herat’a yerleşti. Burada kendisine tahsis edilen medresede
dersler verdi. Keramîlerle bir tartışması yüzünden onların teşviki ile 1209 yılında zehirlenerek
öldürüldü. Râzi’nin en meşhur olduğu ilim dalı kelâmdır. Kelâm ilmini ilimlerin en şereflisi ve
mükemmeli olarak görür. En önemli kelâm kitapları Muhassal, Erha’in fi-Usül el-Din, Levâmi
el-Beyyinât’tır. Tefsir ilminde de aklî esaslarla vahyin esaslarını birleştirir. Aklî mahiyetteki ayetler için
daima aklını kullanır. Aklî delillerle nakli teyid etmeye çalışır. Ayrıca Kur’ân’daki kıstasları tahkik
ederek onların İlâhî ve metafizik anlamlarını tefsir eder. En meşhur tefsiri; “Tefsir el-Kebir’; olarak
bilinen Mefâtih el-Gayb’dır. Râzi fıkıhla da ilgilenmiştir. Kendisi Şafiî’dir ve bu mezhebin önde
gelenlerinden biri olarak kabul edilir. Özellikle fıkıh usulünde âlim olup, bu ilmi kelâmî bir üslûpla
incelemiştir. Onun fıkıhtaki kendine özgü yerini, fıkhın teorik esaslarına yaptıgı katkılar belirler.
Felsefeyi ise Gazalî’nin etkisinde kalarak incelemeye başlar. İslâm filozoflarını, Yunan felsefecilerinin
etkisinde kalıp onları bütünüyle benimseyenler ve onları tamamen reddedenler olarak ikiye ayırır.
Her ikisinin de hatalı olduğu görüşündedir. Hayatı şan, şöhret ve zenginlikle geçmiştir. Zühd hayatı
yaşamamıştır. Râzi’nin tasavvufî yönünü açıklayacak kaynak pek yoktur. Onun tasavvufî yönü yazdığı
şiirlerden ve bazı şairlere olan ilgisinden çıkartılmaktadır. Pozitif (müspet) ilimlerin bir çok dalı ile
uğraşmıştır. Matematik, tıp, astronomi, ziraat gibi bir çok dalla ilgilenip bu dallarda bir çok eser
vermiştir. Râzi’nin ilimler ansiklopedisi “Câmi el-Ulûm” İslâm tarihinde çok özel bir yere sahiptir.
Râzi’nin pozitif ilimlerdeki önemi; dini ve tabiat ilimlerini birbirine yaklaştırmasında ve tabiatı
tefekkürî bir bakışla incelemesindedir. Râzi, akıl ve vahyin birbirlerine zıt olmadıkları görüşündedir.
Akıl ve bilime verdigi görev ise, dinin esaslarını teyid etmek ve onların açıklanıp anlaşılmasını
sağlamaktır. Onun için akıl, Allah’ın kâinata koyduğu hazinelerin anahtarıdır. Bilim ise Allah’a giden
kapıların çözülmüş şifrelerdir.
FatIMa (R.aNHa):
Bi’setten yaklaşık bir yıl önce 609 yılında Mekke’de doğdu. Hz. Peygamberin
soyunu devam ettiren kızı, Hz. Ali’nin (
RA
) de hanımıdır. Hz. Peygamberin en küçük kızı olan Hz.
Fatıma’nın, Hz. Ali’den üçü erkek ikisi kız olmak üzere beş çocuğu olmuştur. Resulullahın ölümünden
beş buçuk ay sonra 632’de Medine’de vefat etti ve Cennetü’l-Bâkiye defnedildi. Hz. Fatıma’dan 18
hadis rivayet edilmiş olup hepsi Kütüb-i sittede yer almaktadır.
FatIMa bİNtİ NuMaN-I NeCaRİYe:
Peygamber Efendimizin (
ASM
) peygamber olarak
gönderileceğini önceden haber veren kâhinlerden birisidir.
Mektubat | 895 |
ş
aHıS
B
ilgileri
1...,885,886,887,888,889,890,891,892,893,894 896,897,898,899,900,901,902,903,904,905,...1086
Powered by FlippingBook