hizmetine Mu’tasım’dan önce girdiği tahmin edilmektedir. Bu dönemde Bâbek, Hicaz (840) ve
Yemame (849) bölgelerinde çıkan isyanların bastırılmasında önemli rol oynamıştır. Özellikle Mu’tasım
döneminde devlet kademelerinde nüfuzlu bir şahsiyet idi. Uhud Savaşında kılıcı kırılan Abdullah ibni
Cahş’a Peygamberimiz (
ASM
) bir değnek vermiş, o değnek bir mu’cize eseri olarak kılıç olmuştu. O kılıcı
iki yüz lira karşılığında satın alan kişinin Buğa-yi Türkî olduğu belirtilmektedir.
buHaRî:
Muhammed bin İsmail Buharî (ö. 256/m. 870). Camiü’s-Sahih (Sahih-i Buharî) adlı büyük
eseriyle tanınmış muhaddis İmam-ı Buharî 13 Şevval 194’te (20 Temmuz 810) Buhara’da doğdu. Cu’fî
nisbesiyle de anılan Buharî on yaşına doğru Bikandî, Müsnedî gibi Buharalı muhaddislerden hadis
öğrenmeye başladı. On altı yaşına kadar İbnü’l-Mübarek ve Veki bin Cerrah’ın kitaplarını tamamen
ezberleyen Buharî, annesi ve kardeşiyle gittiği hac yolculuğundan dönmeyerek Mekke’de Hallâd bin
Yahya ve Humeydî gibi âlimlerden hadis tahsil etti. İlim merkezlerini bir bir dolaşan, Bağdat’a sekiz
kere giden Buharî, orada Ahmed bin Hanbel ile görüşerek ondan istifade etti. Ebu Asım en-Nebil,
Ensarî, Mekkî bin İbrahim, Kuteybe bin Said gibi değişik yerlerdeki âlimlerden hadis dinleyen Buharî,
1080 kadar muhaddisten hadis yazdı. Buharî’nin tanınmış talebeleri arasında İmam Müslim, Tirmizî,
Ebu Hatim, Râzî gibi âlimler bulunmaktadır.
buHeYRa-İ RaHİP:
Rahip Bahira’nın asıl adı Circis veya Sercis’dir. Avrupalı tarihçiler, “Serciyus”
derler. Kendisi bir Yahudi âlimi iken, sonraları Hristiyanlığı kabul etmiştir. Rahip Bahira, Şam ile Kudüs
arasında suyu bol ve bahçelerle kaplı bir kasaba olan Busra’da bir manastırda yaşıyordu. Manastırda
bulunan bir kitaptan gelecek son peygamberin özelliklerini öğrenmişti. İşte o sırada henüz 12
yaşlarında bir çocuk olan ve ticaret için amcasıyla Ebu Talip ile birlikte Şam taraflarına giden
Peygamberimizi görmüş ve onun gelmesi beklenen son peygamber olduğunu önceden haber
vermiştir.
buRDuRLu HaSaN eFeNDİ:
Bediüzzaman Hazretleri 1925 yılında Burdur’a getirildiğinde, ona karşı
çok büyük muhabbet gösteren ve ona talebe olan Hasan Efendi, Burdur’un büyük velîlerinden olan
Rahmi Sultanın talebelerindendir. Ehl-i kalp ve velî bir insandı. Bediüzzaman Hazretleri kendisine
ahiret kardeşliği sözü vermişti.
buSaYRî (1212-1296):
Muhammed 1212 yılında Mısır’da doğdu. Ailesi Fas kökenli Berberî’lere
dayanmaktadır. Ailesinin Delas’a yerleşmesi üzerine çocukluğu ve gençliği burada geçti. Nerede ve
hangi eğitimi aldığına dair yeterli kayıt mevcut değildir. Çocukluğundan itibaren Kur’ân eğitimi aldığı
ve Kur’ân-ı Kerim’i ezberlediği bilinmektedir. Daha sonraki dönemde Kahire’ye giderek eğitimini
devam ettirdi. Dilden dile dolaşan şiirleri ve kasideleri bir çok eserde kendine yer buldu. Risale-i
Nur’da da, ünlü eseri Kaside-i Bürde’den alıntı yapılarak ismi zikredildi. Ömrünün sonlarına doğru
kısmî felç geçirdi. Rivayetlere göre, Peygamber Efendimiz için yazdığı kaside, şifa bulmasına vesile
oldu. Hastalıktan kurtulup daha uzun bir ömür kendisine ihsan edildi. Seksen yılı aşkın yaşadıktan
sonra 1296 yılında İskenderiye’de vefat etti.
bÜReYDe İbNİ SaHİbİ’L-eSLeMî:
Peygamber Efendimiz (
ASM
) Hz. Ebu Bekir’le (
RA
) birlikte Mekke’den
Medine’ye hicret ederlerken onları yakalamak ve Kureyşliler tarafından vaat edilen “yüz deve”yi
kazanmak için yola çıkanlardan biriydi. Ama Peygamberimizi (
ASM
) görünce yanındaki yaklaşık seksen
adamıyla beraber Müslüman oldu ve onlarla birlikte Medine’ye gitti. Hz. Büreyde ber müddet
Medinede kaldıktan sonra tekrar memleketine döndü. Hicretin altıncı senesinde Medine’ye hicret etti.
Bu sebeple Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarına katılamamıştı. Hudeybiye Sulhüne iştirak etti. Rıdvan
Biatında bulundu. Hayber’in ve Mekke’nin fethine katıldı. Daha sonra Hz. Halid’in ve Hz. Ali’nin
maiyetinde bazı seriyyelerde bulundu. Peygamberimizle (
ASM
) birlikte diğer bütün savaşlara iştirak
etti. Peygamberimizin (
ASM
) vefatına kadar Medine’de ikamet eden Hz. Büreyde onun vefatından sonra
ş
aHıS
B
ilgileri
| 886 | Mektubat
