Hz. Bera Sahabilerin âlimlerindendi. Müslümanlar anlayamadıkları meseleleri ona sorarlardı. Sadece
hadislerin izahını değil, tefsir ve fıkhı da bilirdi. Bununla birlikte son derece de mütevazi olan Hz. Berâ,
iyi bilmediği meseleleri cevaplamaktan kaçınır, rahatlıkla “Bilmiyorum” der veya kendisinden daha
bilgili olduğuna inandığı birine havale ederdi.
beYHakî (994-1066):
Hadis âlimlerinin ileri gelenlerinden ve Şafii fıkhının önemli simalarından
olan Ahmed bin Hüseyin Beyhakî, 994 (Şaban 384) tarihinde Nişabur’a bağlı Beyhak’ın Hüsrevcird
köyünde dünyaya geldi. Doğduğu köye nispetle Hüsrevcirdî lakabı da olup, künyesi Ebu Bekr Ahmed
b. Hüseyn b. Ali el-Beyhakî şeklindedir. Ancak, daha çok Beyhakî ismiyle tanınmaktadır. Çocukluğu
Beyhak’ta geçti ve ilk tahsilini de burada yaptı. On beş yaşından itibaren hadis derslerini almaya
başladı. Bilahare Ebü’l-Feth Nasır b. Muhammed el-Mervezi’den fıkıh dersleri aldı. Fıkıh konusunda Şafii
fıkhına mensup olup üstünlüğünü savunarak bu alanda önemli eserler vücuda getirdi. Bu
hizmetinden dolayı Şafii fıkhının yayılmasında çok büyük katkısı oldu. Muhtelif ilimlerdeki derin
vukufiyetinden dolayı bazı alimlere göre, mezhep kurup içtihat edebilecek bir dereceye yükseldi.
Ancak, böyle bir şeye teşebbüs etmedi. Çok sayıda eser yazarak benzeri pek görülmeyen derecede
bir külliyata sahip oldu. Selçuklu sultanı Tuğrul Beyin veziri olan Abdülmülk’ün Eş’ari alimlerine
yönelik baskılarından dolayı, kendisi de bu baskılardan etkilendiğinden memleketinden ayrılarak
Mekke’ye gitti. 1066 (Cemaziyelevvel 458) yılında Nişabur’da vefat etti. Cenazesi buradan kaldırılarak
doğduğu köy olan Hüsrevcird’e nakledilerek burada defnedildi.
beZZaZ(î) (?-1424):
Asıl adı Muhammed’dir. Hanefi fıkhının önemli âlimlerindendir. Kaynaklarda
daha çok Bezzaz veya Bezzazî olarak geçmektedir. Hafizüddin lakabıyla anılmış olup, memleketinin
adından dolayı “Kerderî”kendisinin veya babasının bezcilik mesleği ile uğraşmış olmalarından dolayı,
“Bezzazî” nisbeleriyle anılmış ve bunlarla şöhret bulmuştur. İbnü’l-Bezzaz şeklinde de anılmıştır.
Risale-i Nur’da kendisinden “Bezzaz” olarak söz edilmiş ve Hz. Ömer’e (
RA
) dayandırarak naklettiği bir
hadis-i şerife yer verilmiştir. Yazmış bulunduğu iki eseri büyük ilgi ile karşılanmış ve muteber olarak
telâkki edilmiştir. Künyesi Hafizüddin Muhammed bin Muhammed bin Şihab el-Kerderî el-Harezmî
el-Bezzazî şeklindedir. Muhammed’in doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Aslen Harezm
bölgesinde bulunan Kerder köyündendir. Eğitimine, İdil nehri kenarında bulunan ve aynı zamanda
memleketi olan Saray’da başladı. Risale-i Nur’da, kendisinden “Bezzaz” olarak söz edilmekte, diğer
ravilerle birlikte kendisinin de İmam Beyhaki gibi Hz. Ömer’den (
RA
) naklettikleri hadis-i şerife,
Peygamber Efendimizin (
ASM
) birkaç kez vuku bulan ağaç mucizelerinden birine yer verilmektedir.
Muhammed Bezzazî, Hac maksadıyla Mekke’ye gittikten sonra burada Ağustos 1424’te vefat etti.
bİLÂL-İ HabeŞî:
Hz. Peygamberin müezzini olan, güzel sesiyle bilinen meşhur Sahabe. İlk
Müslüman köle olan Bilâl-i Habeşî, Müslüman olmasından sonra çeşitli işkenceler görmüş, Hz. Ebu
Bekir’in kendisini satın almasıyla hürriyetine kavuşmuştur. Bütün gazâlara katılan Bilâl-i Habeşî h.
20’de vefat etti.
bİŞR İbNÜ’L-beRÂ:
Hicretten önce Müslüman olan Sahabelerdendir. Babası ile birlikte İkinci Akabe
Biatına katıldı. Peygamber Efendimiz (
ASM
) Müslüman olan her kabileye içlerinden birisini yeniden
başkan tayin ederdi. Bişr’in mensup olduğu Benî Seleme kabilesine de Bişr İbnü’l-Berâ’yı tayin etmişti.
Bişr İbnü’l-Berâ Bedir Savaşında ileri saflarda okçu olarak çarpışanlar arasındaydı. Uhud ve Hendek
Savaşlarında, Hudeybiye Antlaşmasında ve Hayber’in fethinde bulundu. Hayber’in fethinden sonra,
Zeyneb binti Haris adında Yahudi bir kadının hazırladığı zehirli koyun etinden yiyerek 628 yılında vefat
etti.
buĞa-YI tÜRkî:
Kaynaklarda ismi Boğa el-Kebir et-Türkî olarak geçmektedir. Abbasî
halifelerinden Mu’tasım dönemindeki en önemli komutanlardandır. Türktür. İslâm devletinin
Mektubat | 885 |
ş
aHıS
B
ilgileri