ÂDeM (
AS
):
Cenab-ı Allah’ın yarattığı ilk insan ve insanlığın atasıdır. Allah, Hz. Âdem (
AS
) ve eşi Hz.
Havva’yı ilk önce Cennete koymuştur. Fakat, daha sonra onun ve neslinin fıtratlarına yerleştirilmiş
olan bütün istidat ve kabiliyetlerinin açığa çıkabilmesi, Esma-i Hüsna’sının tamamını gösteren parlak
birer ayna olabilmelerini temin etmek için vazifelendirerek imtihan dünyasına indirmiştir. Hz. Âdem
(
AS
) ilk peygamber olarak görevlendirilmiş ve kendisine on sahifeden oluşan kitapçık verilmiştir.
Allah’ın seçkin kıldığı kişiler arasında sayılmış olduğundan “safiyyullah” ve insanlığın ilk atası olması
sebebiyle de “ebü’l-beşer” ünvanıyla anılmaktadır. İlk insan ve ilk peygamber Hz. Adem (
AS
) bin yıl gibi
uzun bir süre yaşamıştır.
aHMeD GaLİP:
Asıl adı Ahmet Galip Keskin’dir. 1900 yılında Yalvaç’ta doğdu, 1940’ta Konya’da
vefat etti. Mesleği öğretmenlik olan Galip Bey aynı zamanda hattat ve şairdi. Güzel hattıyla risaleleri
yazarak hizmet eden Galip Bey, Risale-i Nur ve Bediüzzaman Hazretleri hakkında yazdığı
manzumelerle bilinmektedir. Eskişehir Hapsinde Bediüzzaman Hazretleriyle beraber bulunan
talebelerindendir.
aHMet İbNİ HaNbeL:
(Ö. 241/M. 855) Hanbelî mezhebinin imamı, muhaddis, fâkih. 164 (m. 780)
yılında Bağdat’ta doğan Ahmed. b. Hanbel’in soyu Hz. Peygamberin dedelerinden Nizar’la birleşerek
Hz. İsmail’e kadar uzanır. Ahmed bin Hanbel Kur’ân-ı Kerim’i ezberledikten sonra Bağdatlı âlimlerden
gramer, fıkıh ve hadis öğrendi. İmam-ı Şafii’den Fıkıh ve usul-i fıkıh öğrenen Ahmed bin Hanbel’in
hocaları arasında tanınmış muhaddis Hüşeym bin Beşir, Süfyan bin Uyeyne, Yahya bin Said el-Kattan,
Abdurrahman bin Mehdî, Abdurrezzak bin Hammam gibi âlimlerde bulunur. 280 kadar hocası bulunan
Hanbel’in tanınmış talebeleri arasında Buharî, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Neseî gibi muhaddislerde
bulunur. Kırk yaşına kadar devam eden talebelik hayatından sonra hadis okutmaya başlayan Hanbel,
Abbasi Halifelerinden Me’mun’un, hilâfetinin son yıllarında, Mutezile mezhebi ileri gelenlerinin
tesiriyle, devrin tanınmış alimlerini Kur’ân’ın mahlûk olduğu görüşünü kabul etmeye çağırmasına, bir
çok âlimin zulüm ve işkence korkusuyla kabul etmesine rağmen karşı çıktı ve iki yıl dört ay süren
işkence ve hapis hayatına maruz kaldı. Tekrar hadis okutup fetva vermeye başlayan Ahmed bin
Hanbel, Halife Mu’tasım’ın ölümünden sonra onun yerine geçen oğlu Vasik döneminde de baskıya
maruz kaldı ve ölümüne kadar göz hapsinde tutuldu. Ahmed bin Hanbel 12 Rebiüllevvel 241 Cuma
günü (31 Temmuz 855) Bağdat’ta vefat etti.
aHMeD-İ FaRukî:
Bakınız İMAM-I RABBANÎ.
aİŞe-İ SIDDIka (614-678):
Hakkında ayet nazil olacak kadar fazilet sahibi, mü’minlerin annesi,
Sıddık-ı Ekber’in ölüm döşeğinde, “Senden daha sevimli servet bırakmıyorum. Seni kaybetmekten
daha büyük bir fakirlik ise bilmiyorum” dediği, Habibullahın sevgilisi, Müslüman hanımlara en büyük
örnek, çok kısa süren evlilik hayatına çok büyük kazanımlar sığdıran mübarek bir insan. Peygamber
Efendimizin (
ASM
) hanımı olduğu için “ümmü’l-mü’minin” ve Hz. Ebubekir’in (
RA
) kızı olduğundan
“es-Sıddıka” ünvanlarıyla anılan Hz. Aişe, 614 yılında Mekke’de doğdu. Annesi Ümmü Ruman bint Amir
b. Uveymir, Kinane kabilesindendir. Kendi ismiyle tanınmakta olup künyesi, Ümmü’l-Mü’minin Aişe
Ebi Bekr es-Sıddik el-Kureyşi şeklindedir. Babası, Hz. Muhammed (
ASM
) ile beraber hicret ettiği için
kendisi daha sonra Medine’ye hicret etti. Hicretten önce nikâhları kıyılmakla birlikte düğünleri daha
sonra 624 yılında iki bayram arasında yapılarak Peygamber Efendimiz ile evlendi. Bu evlilik hayatında
çok büyük değişikliklere vesile oldu. Peygamber hanımları mü’minlerin anneleri ve başkasıyla
evlenemeyecekleri hakkındaki Kur’ânî hükümden (Ahzab Suresi, 33.) dolayı ümmü’l-mü’minin
ünvanıyla anılmaya başlandı. Bunun yanında en önemli husus, Peygamber terbiyesi ile büyümesi ve
en çok hadis rivayet eden Sahabeler arasında yer almasıdır. Peygamber Efendimiz son nefesini onun
yanında verdi ve burada defnedildi. Bunun üzerine on sekiz yaşında dul kaldı. Kur’ân’ın hükmüne
uyarak bir daha evlenmedi ve kırk yedi yıl bu şekilde yaşadı. Vefatı büyük üzüntüye sebep oldu (678).
ş
aHıS
B
ilgileri
| 880 | Mektubat