gösterdi. Huneyn Savaşının şiddetli ve dehşetli zamanlarında Peygamberimizi (
ASM
) koruyan Sahabeler
arasında yer aldı. Hadis ilminde mühim isimlerden olan Hz. Abdullah, Peygamberimizden (
ASM
) 95 tane
hadis rivayet etmiştir. Bunların çoğu cihad hakkındadır. Hz. Abdullah, Peygamberimizin vefatına kadar
Medine’de kaldı ve nübüvvet nurundan feyiz aldı. Onun vefatından sonra ise Kûfe’ye gitti ve burada
Hicrî 86 senesinde vefat etti.
abDuLLaH İbNİ MeS’ut:
Bakınız İBNİ MES’UT.
abDuLLaH İbNİ ÖMeR (613-692):
Kısaca Ebu Abdurrahman olarak bilinmekle beraber künyesi,
Ebu Abdurrahman Abdullah bin Ömer bin Hattab el-Kureşi el-Adevi’dir. Hazreti Ömer’in (
RA
) büyük
oğlu ve Peygamber Efendimizin (
ASM
) hanımı Hz. Hafsa’nın kardeşi olan Abdullah, 613 yılında Mekke’de
doğdu. Babasıyla birlikte Müslüman oldu. Çok küçük olmasına rağmen Bedir ve Uhud savaşlarına
katılmak istedi, fakat Peygamberimiz tarafından izin verilmedi. Hendek Savaşına on beş yaşında
katıldı. Bilâhare, Hayber seferi, Mekke’nin fethi, Huneyn seferi, Suriye ve Irak’ın fethi, Yermük Savaşı,
Nihavend Savaşı, Mısır’ın fethi ve Hz. Eyyüb el-Ensari’nin de aralarında bulunduğu İstanbul seferine
katıldı. Kendisini İslâmiyeti öğrenmeye adayıp başka işle meşgul olmayan “Suffe Ashabı”nın da ileri
gelenlerindendir. Ebu Hureyre’den sonra en çok hadis rivayet eden Abdullah, bu özelliği ile de
sahabilerin ileri gelenlerindendir. Rivayet ettiği 2630 hadisi bizzat Peygamberimizden (
ASM
) aktarır.
Rivayet ettiği hadislerde çok titiz davranmış ve özellikle de Peygamber Efendimizin (
ASM
) kullandığı
kelimelerle aynen ifade etmeye çalışmıştır. Dolayısıyla ifadelerin benzer kelimelerle değiştirilmesine
asla izin vermemiştir. En çok hadis rivayet eden yedi Sahabeden ikincisi olması, ümmetin fetva
konusunda en çok müracaat edilenlerden birisi olmasını da netice vermiştir.
abDuLLaH bİN SeLÂM (? - 664):
Peygamber Efendimiz (
ASM
) tarafından Cennetle müjdelenen,
Yahudi âlimleri arasında İslâmiyeti kabul eden ilklerden, diğer semavî kitapları dikkatle inceleyen ve
en önemlisi de, Resulullahı ilk gördüğünde, “Şu simada yalan yok; şu yüzde hile olamaz” diyerek
imana gelen büyük Sahabedir. “Abadile-i Seba” şeklinde vasıflandırılıp meşhur olan yedi Abdullah’tan
biridir. Abdullah’ın doğum tarihi bilinmemektedir. Kendisi gibi, babası da Yahudi âlimlerindendir.
Gerek Yahudi, gerekse Hıristiyan din âlimleri, semavî kitaplarda Peygamber Efendimizin sıfat ve
özelliklerini öğrenmiş olduklarından, beklenen zaman ve şahsın yaklaştığının farkında idiler. Bu bilgiye
sahip olan birisi de sadece Tevrat’ı incelemekle kalmayıp diğer kitapları da inceleyen Abdullah bin
Selâm idi.
abDuLLaH İbNİ ZÜbeYİR:
Abadile-i Seb’a olarak bilinen, Abdullah isimli meşhur yedi Sahabeden
biridir. Hz. Aişe’nin (
RA
) kız kardeşi Esma ile Cennetle müjdelenen on Sahabiden biri olan Zübeyr bin
Avvam’ın oğludur. Hicretten sonra Medine’de doğan ilk Muhacir çocuğu olan Abdullah Ibni Zübeyir’in
ismini bizzat Peygamber Efendimiz (
ASM
) koydu. Çocukluk döneminde anne ve babası tarafından en
iyi şekilde yetiştirildi. Delikanlılık çağı Ebu Bekir (
RA
) devrine denk geldi. Hz. Ömer zamanında kendini
göstermeye başlayan Abdullah Ibni Zübeyir, Hz. Ömer ve Hz. Osman devirlerinde yapılan savaşlarda
büyük kahramanlıklar gösterdi. Kurra hafızı olduğu için Hz. Osman zamanında Kur’ân-ı Kerîm’in
nüshalarının çoğaltılması için teşkil edilen dört kişilik hey’ette yer aldı. Emevi Hanedanının, halifeliği
saltanata dönüştürme çabalarına karşı oldu ve Yezid’in halifeliğini kabul etmedi. Onun ölüm haberini
aldıktan sonra halifeliğini ilân etti. Kâbe’yi kuşatma altına alan Haccac-ı Zalim tarafından Hicrî 73
yılında şehit edildi.
abDuRRaHMaN:
Yirmi altı yaşında vefat eden Abdurrahman, Bediüzzaman Hazretlerinin ağabeyi
Molla Abdullah’ın oğludur. Onun bu kadar genç yaşta vefatı Bediüzzaman’ı çok üzmüştür. O kadar ki,
Bediüzzaman onu unutamadığını risalelerde ifade etmiştir. Sonraki bazı talebelerini (Zübeyir
Gündüzalp, Hulûsi Yahyagil gibi) onun ismi ile de yad ederek anmıştır: ikinci Abdurrahman gibi...
Bediüzzaman Hazretleri onu, “manevî evlât” sıfatı ile yâd etmiş, cesaret ve zekâvetini övmüştür.
Mektubat | 877 |
ş
aHıS
B
ilgileri
