kuşatmasında bulunmuş, kuşatma devam ederken hastalanarak Hicrî 49’da (M. 669) vefat etmiştir.
İstanbul’un fethi sırasında, mezarı, Fatih’in hocalarından Akşemsettin tarafından bulunan Eyyüb
el-Ensari’nin türbesi bugünkü Eyüp ilçesindedir.
ebu HaNİFe:
Ebu Hanife Numan bin Sabit. (m. 699/767) Hanefî mezhebinin imamı, büyük müçtehit
Ebu Hanife İslâmda hukukî düşüncelerin ve içtihat anlayışının gelişmesinde önemli pay sahibidir. Daha
çok Ebu Hanife veya İmam-ı Azam diye anılır. Milâdî 699 yılında Kûfe’de doğan Ebu Hanife’nin nesebi
Numan bin Sabit bin Züta bin Mâh’tır. Küçük yaşlarda Kur’ân’ı ezberleyen Ebu Hanife kıraat ilmini
kıraat-ı seb’a âlimlerinden Asım bin Behdele’den öğrenmiştir. Devrin seçkin âlimleriyle görüşüp
onlardan faydalanma imkânı bulan Ebu Hanife’nin asıl hocası, döneminde Kûfe Re’y ekolünün üstadı
kabul edilen Hammad bin Ebu Süleyman’dır. Hammad’ın ölümü üzerine onun yerine ders okutmaya
başlamış ve ömrünün sonuna kadar buna devam etmiştir. Halkın fıkhî meselelerine çözümler aradı
ve içtihatlar yaptı. Fıkıh alanındaki derin bilgisinin yanı sıra, hakikati söylemekten ve onun
mücadelesini vermekten çekinmeyen bir kişiydi. Ebu Hanife ilmî uğraşması sebebiyle, daima hayatın
ve fıkhî problemlerin içinde olmuş ve pek çok içtihatlarda bulunmuştu. En meşhur eserleri: Müsned,
Fıkhü’l-Ekber, Fıkhü’l-Ebsat, Âlim ve’l-Müteallim ve Risale’dir.
ebu HÜReYRe:
Yemen’de yaşayan Ezd Kabilesinin Devs koluna mensup olup ne zaman doğduğu
hakkında kesin bir bilgi yoktur. Adı Ebu Hüreyre Abdurrahman bin Sahr ed-Devsî’dir. En çok hadis
rivayet eden Sahabelerden biri olarak tanınan Ebu Hüreyre Hicretin 7. yılında Medine’ye gelerek
Müslüman olmuş ve Resulullahın yanından ayrılmamıştır. Mescid-i Nebevî’deki Suffeden ayrılmayarak
Hz. Peygamberden ilim tahsil eden Ebu Hüreyre Hz. Peygamberin 5374 hadisini rivayet etmiştir. Ebu
Hüreyre Hicrî 58 yılında vefat etmiştir.
ebu İSHak-I İSFeRaNî (?-1027):
Büyük İslâm alimlerindendir. Mesaisinin büyük bir kısmını fıkıh,
hadis ve kelam ilmiyle uğraşarak geçirmiştir. Risale-i Nur’da kendisinden, kelam ilminin büyük
imamlarından biri olarak söz edilmektedir. Şafii fıkıhçılarından olup, Eş’ari kelâmcılarından biri olarak
tanınmaktadır. Hatta Eş’ariye’nin sistemli bir kelâm ekolü haline gelmesine önemli katkıları olmuştur.
Allah’ın emirlerine uymayan, günahkar ve kötü huylu idarecilerle yakınlık kuran kimselerin
rivayetlerine güvenilemeyeceğini savunmuştur. İslâmda icma’ın üzerinde, çok önemli şer’i delil olarak
durmuştur. Fikirlerinde hem Maturidî, hem Eş’ari ve hem de Mu’tezile’ye yakın öğeler taşıyan
nitelikler dikkat çekicidir. Künyesi, Ebu İshak Rüknüddin İbrahim bin Muhammed bin İbrahim
el-İsferayinî şeklindedir
ebu kataDe:
Hz. Peygamberin süvarisi olarak tanınan cengâver Sahabidir. Adı Ebu Katade el-Haris
bin Rib’i b. Beldeme el-Ensari’dir. Medineli olup Beni Selime Kabilesindendir. Bedir Gazvesi şüpheli
olmakla, diğer bütün gazvelerde bulunmuştur. Gabe Gazvesindeki gayret ve başarısından dolayı
Resulullah onun hakkında, “Süvarilerimizin en hayırlısı Ebu Katade’dir” demiştir. Hz. Resulullahtan 170
hadis rivayet eden ve Ashabın ileri gelenlerinden olan Ebu Katade Hicrî 54/674 yılında Medine’de vefat
etmiştir.
ebu LeHeb:
Asıl adı Abdüluzza’dır. Peygamberimizin amcası idi. Karısı ve oğulları sırf düşmanlık için
çalıştılar. Adı “alev babası” manasında olan “Ebu Leheb” kaldı.
ebu NuaYM (?- 1038):
Onuncu asırda yaşamış İslâm âlimlerindendir. Hadis, kelâm, tasavvuf ve
tarih alanında eserler kaleme almıştır. İsfahan’da doğmuş olmasından dolayı İsfahanî, oğlunun ismine
izafeten de Ebu Nuaym unvanıyla anılmış ve bunlarla meşhur olmuştur. Asıl adı Ahmed’dir. İlim
öğrenmek ve özellikle de hadis ilmini tahsil etmek maksadıyla bir çok İslâm beldesini dolaşmış ve
çok sayıdaki âlimden ders alarak bunlardan istifade etme yoluna gitmiştir. Risale-i Nur’da, Delâil-i
Nübüvvet adlı eseri ile birlikte ismi zikredilmekte ve bu eserinde aktarılan bazı mu’cizelerden söz
edilmektedir. Künyesi Ebu Nuaym Ahmed bin Abdullah bin İshak el-İsfahanî şeklindedir.
ş
aHıS
B
ilgileri
| 892 | Mektubat