Hatice’nin üstün iffeti sebebiyle İslâmiyetten önce “Tahire” vasfıyla anıldığı bilinmektedir. “Kübra”
sıfatı ise Resul-i Ekrem’in en büyük hanımı olması sebebiyle daha sonraki yıllarda kullanılmıştır. Hz.
Peygamberle evlenmeden önce iki evlilik yapan Hz. Hatice, eşlerinin ölümü üzerine dul kalmıştır.
Evlenme tekliflerini kabul etmeyen Hz. Hatice, güvenli bulduğu kimselerle ortaklaşa ticaret
yapmaktaydı. Hz. Muhammed (
ASM
) ile de ortaklık anlaşması yaparak ticaret yaptı ve bu ticaretten
sonra Hz. Muhammed’e evlenme teklifinde bulundu. Hz. Muhammed’le evlendiğinde, Hz. Hatice 40
yaşlarında, Hz. Peygamber de 25 yaşlarında idi. Bu evlilikten dördü kız ikisi erkek olmak üzere altı
çocukları olmuştur. (Kasım, Abdullah. Zeynep, Rukiye, Ümmü Külsüm ve Fatıma.) Hz. Hatice, Hz.
Muhammed’e (
ASM
) peygamberlik görevi verilince ilk iman eden olmuştur. Hz. Peygamberle 25 yıl
süren mutlu bir evlilik hayatından sonra Hicretten üç yıl kadar önce (620) vefat etti ve Hacun
Kabristanına defnedildi.
HZ. buHaRî:
Bakınız BUHARÎ.
HeRakLeİOS (575-641):
Bizans’ın ünlü imparatorlarından Herakleios, 575 yılında Kapadokya’da
doğdu. Kendisi ile aynı ismi taşıyan Kartaca genel valisinin oğlu olarak dünyaya geldi. Herakleios,
tahta çıktığında devletin durumu çok kötü idi. Ezeli rakipleri olan Sasaniler, aralarında Kudüs’ün de
bulunduğu önemli şehirlerini ele geçirmeye başlamışlardı. Diğer taraftan Balkanlar üzerinden yapılan
Slav-Avar akınları da ülkeyi çok zor durumda bırakmıştı. Birçok eyalet akınlar sonucu tahrip edilmişti.
Ülke içinde de idarî mekanizma çökmüş, ordu da işlemez haldeydi. Hazine de boşalmıştı. Herakleios,
savaş meydanında kazandığı önemli başarılardan sonra ülkede önemli reformlar gerçekleştirdi. Bu
dönemde devlet yönetiminde kilisenin etkisi önemli ölçüde arttı. Yeniden açılan yüksek okul kiliseye
bağlandı. Kilise devlet işlerinde söz sahibi oldu. Siyasetin yanı sıra kültürel alanda da etkisi arttı. Kral,
dini inançlardaki farklılıkları ortadan kaldırmak istediyse de başarılı olamadı. Heraleios, 641 yılında
vücudu su topladığından hastalandı ve acılar içinde öldü. Herakleios’un kral olduğu yıllar, İslâmiyetin
zuhuru ve yayılışı ile aynı zamana rastlamaktadır. Bölge hükümdarlarına mektup gönderip İslâma
davet eden Peygamber Efendimiz (
ASM
), Dıhye aracılığıyla Herakleios’a da davet mektubu yolladı.
Elçiler kral tarafından iyi karşılandı. Ebu Süfyan’dan, Peygamber Efendimiz ile ilgili muhtelif sorulara
aldığı cevaplar, elçinin izahları ve davet mektubu kendisi için yeterli derecede bilgiyi sağladı. İncil’de
yer alan Peygamber Efendimiz ile ilgili bilgilere de vakıf olan Herakleios, son Peygamberi tasdik etti.
Ancak, kendisi iman ettiğini açıklamadan evvel Dıhye’yi meşhur rahipleri Dağatır’a gönderdi. Dağatır,
İslâmiyeti kabul ettiğini açıklayınca şehit edildi. Bu olaydan sonra zaten çekinmekte olan ve
saltanatının elinden gideceğine inanan Herakleios, zahiri olarak iman etmedi.
HIZIR:
Hz. Hızır, Hz. Mûsa döneminde yaşayan, Kur’ân-ı Kerim’in Kehf Suresinde bahsi edilen,
kendisine İlâhî bilgi ve hikmet öğretilen kişidir. Peygamber olup olmadığı konusunda değişik görüşler
bulunmasına rağmen velâyeti konusunda ittifak edilmektedir. Otsuz ve çorak bir mekâna
oturduğunda ansızın o otsuz yerin yeşillenmesi sebebiyle, yeşillik manasına gelen Hızır namıyla yad
edilmiştir. Hz. Hızır’ın halen hayatta olduğunu ve hayatın beş tabakasından ikincisinde yaşadığını
Bediüzzaman Hazretleri Mektubat adlı eserinde ifade etmektedir. Bu hayat tabakasının kendine özel
şartları, bizim yaşadığımız hayattan çok daha farklıdır. Meselâ, mecbur kalmadan istedikleri zaman
yemek içmek, bir vakitte birçok yerlerde bulunabilmek gibi bir derece serbest hayat mertebesidir.
Hz. Hızır, başta Buharî ve Müslim olmak üzere pek çok hadis kitaplarında çeşitli bölümlerde
geçmektedir.
HubeYb bİN YeSaF:
Medine’nin iki büyük kabilesinden biri olan Hazrec’e mensuptur. Henüz
Müslüman olmadığı halde, arkadaşı ile birlikte, İslâm ordusunda Mekkeli müşriklerle yapılacak savaşa
katılmak istemiştir. İslâmiyeti kabul etmemiş olduğundan talebi, Peygamber Efendimiz (
ASM
)
tarafından kabul edilmemiş, müşriklerle yapılan bir savaşta, müşriklerin yardımının alınmayacağı
ş
aHıS
B
ilgileri
| 902 | Mektubat