Çocukluğundan itibaren Kur’ân ve hadis öğrenerek ilme yönelmiştir. İbni Teymiye dinî ilimlerde
olduğu kadar matematik, felsefe ve mantık ilimlerinde de ileri seviyede bilgi sahibiydi. Babasının
ölümünden sonra onun yerine ders vermeye başlamıştır. İbni Teymiye, Mısır emirinin Mısır’a davet
etmesi üzerine Mısır’a gitmiş, fakat iki kere Kahire’deki bir zindana atılmış, orada bir müddet kaldıktan
sonra bırakılmıştır. Mısır’da kaldıktan bir müddet sonra Şam’a geri dönmüş, fakat orada da aralıklarla
iki defa hapse atılmış, 728 yılında hapisteyken hastalanmış ve daha sonra vefat etmiştir. İbni Teymiye
Hanbeli mezhebine bağlı olmakla birlikte, dört mezhebin görüşüne uygun görüşler ortaya koyar veya
Ahmet bin Hanbel’in görüşünü daha öne alıp tercih ederdi. Kendisinin dört mezhep dışında farklı
görüşler ortaya koyduğu da bilinmektedir. Farklı görüşleri ortaya koyması ve sünni görüşe muhalif
görüşleri de olması, onun muhaliflerini kendine karşı harekete geçmesine sebep olmuştur
İbRaHİM (
AS
):
Kur’ân-ı Kerîm’de adı çokça geçen bir peygamberdir. Onun dini, Kur’ân-ı Kerîm’de
Hanif olarak adlandırılmıştır. Hz. İbrahim’e (
AS
) 10 sayfalık kitap nazil olmuştur. Hz. Peygamber
Efendimizin de atasıdır. Urfa’da doğduğu rivayet edilmektedir. Hz İbrahim, zamanının kralı Nemrut’u
tevhit inancına davet etmiştir. Kabul etmeyen Nemrut, Hz. İbrahim’i ateşe attırmış, fakat mu’cize
olarak ateş onu yakmamıştır. Her zaman Allah’ın dostluğunu istemesi ve sadece ondan medet
beklemesi sebebiyle kendisine Habibullah veya Halilürrahman denilmiştir. Hz. İbrahim, yaşı bir hayli
ilerlemiş olmasına rağmen çocuğu olmamıştı ve Allah’tan bir evlât istedi ve bu duası kabul edildi. İlk
önce Hz. İsmail, daha sonra diğer eşinden Hz. İshak doğdu. Bu sırada Hz. İbrahim, oğlu İsmail’i kurban
etme olayıyla imtihan edildi. Oğlu İsmail (
AS
) ile Kâbe’yi yeniden inşa eden Hz. İbrahim, Kudüs’ün
el-Halil bölgesinde medfundur.
İbRaHİM HakkI:
İbrahim Hakkı Erzurumî. Anadolu’da yaşayan evliyanın ve ulemanın
büyüklerindendir. Hicrî 1156/1710 senesinde Erzurum’un Hasankale kazasında doğdu. Siirt’in Tillo
kasabasında İsmail Fakirullah’dan ders alan babası Osman Efendinin yanına gelerek İsmail Fakirullah
ile tanışan İbrahim Hakkı babasından tefsir, hadis, fıkıh gibi zahirî ilimleri öğrendi. Babasının arkadaşı
Molla Muhammed Sıhranî Hazretlerinden de astronomi, matematik gibi zamanın fen ilimlerini öğrendi.
İsmail Fakirullah Hazretlerinin de sohbeti ve hizmetlerinde bulunarak kendisini manevî sahada
yetiştirdi. Daha sonra Erzurum’a ve Hasankale’ye gitmiş, bir müddet sonra da İstanbul’a gelmiş, Sultan
Mahmud tarafından Abdurrahman Gazi Zaviyesine tayin edilince de Erzurum’a dönerek orada talebe
yetiştirmeye başlamıştır. Zaman zaman Tillo’ya gelerek Cebel-i Ra’sil Kuva’da talebeleriyle sohbet
eden İbrahim Hakkı, 1195/1781 yılında Tillo’da vefat etti ve hocasının yanına defnedildi. Eserleri:
Marifetname;İlahiname;TecvidKitabı;Tertibü’l-Ulum;İrfaniye;İnsaniye;Mecmu’atü’l-Me’ani;Sefine-i
Nuh;Kenzü’l-Fütuh;Hey’etü’l-İslâm.
İbRaHİM HuLÛSî:
Bakınız HULÛSÎ BEY.
İDRİS (
AS
):
Hz. İdris, Hz. Şit’in torunlarından olup ondan sonra peygamber olarak görevlendirilmiştir.
Adı Kur’ân-ı Kerim’de dört yerde geçmektedir. Kendisine otuz sahifelik suhuf indirilmiş ve onu
okuyarak insanları hakka ve hideyete devet etmiştir. Hz. İdris ilk olarak yazı yazan ve terzilik yapan
insan olma şerefine sahiptir. Hz. İdris, Hz İsa gibi semaya çekilmiştir ve onun gibi hayatı bir sema
tabakasında devam etmektedir. Bediüzzaman, Mektubat adlı eserinde Hz. İdris ile Hz İsa’nın üçüncü
hayat tabakasında yaşadıklarını ifade etmiştir. Dünyaya ait cisimleriyle birlikte, fakat beşerî
ihtiyaçlardan uzaklaşarak nuranîleşmiş bir halde, melek hayatı gibi bir hayata mazhar olmuşlardar.
İLYaS:
Hz. İlyas (
AS
) Beni İsrail peygamberlerindendir. Kur’ân-ı Kerim’de iki defa adı geçmektedir.
Soyu Hz. Harun’a (
AS
) dayandırılan Hz. İlyas m.ö. 9. asırda yaşamıştır. İsrailoğulları Ba’l putuna tapmaya
başladıktan sonra, Cenab-ı Allah Hz. İlyas’ı (
AS
) bunlara peygamber olarak gönderdi. Hz. İlyas pek çok
mu’cizeler göstermesine rağmen İsrailoğulları onu yalanladılar. Hz. İlyas’ın Hz. Hızır’la buluştuğu
rivayet edilmektedir. Bu buluşmanın anısına buluşma zamanı 6 Mayıs halk tarafından baharın
başlangıcı sayılır.
Mektubat | 909 |
ş
aHıS
B
ilgileri