yanında bulundu ve vahiy kâtipliği yaptı. Veda Haccı’nda da bulundu. Hz. Hasan’ın (
RA
) da Muaviye ile
anlaşma yoluna gitmesi ve halifelikten feragat etmesi üzerine (661) halife olan Muaviye aynı zamanda
Emevi devletini de kurmuş oldu. Uzun süren iç karışıklıklar ve çatışmalardan sonra devleti yeniden
toparlayan Muaviye, fetih hareketlerine yeniden başladı. İç çatışmalar sebebiyle Bizans’a vergi
vermek zorunda kalmıştı. Bizans üzerine birkaç sefer düzenledi. İslâm tarihinde bir ilki
gerçekleştirerek 670 yılında İstanbul’u kuşatma altına aldırdı. Bu kuşatmayı dört yıl boyunca devam
ettirdi. Afganistan taraflarına çeşitli seferler düzenledi. Buhara ve Semerkand gibi önemli merkezler
fethedildi. Bu dönemde İslâmiyet Berberiler arasında hızla yayıldı. Muaviye, halife olduktan sonra
yirmi yıla yakın bu görevi sürdürdü. İç karışıklıklar bittikten sonra İslâmiyet yayılmaya devam ettiği
gibi bir çok yeni yer fethedildi. İstanbul kuşatması sonrasında Bizans her yıl vergi vermek zorunda
bırakıldı. Hz. Ömer (
RA
) zamanında fethedilen Kudüs daha sonra elden çıkmıştı. Bu dönemde tekrar ele
geçirildi. Emevi devleti; Mısır, Yemen, Irak, Azerbaycan, Anadolu ve Horasan’da önemli bir üstünlük
sağladı ve bölgede en güçlü devlet konumuna yükseldi. Seksen yıla yakın bir ömür sürdürdükten
sonra 680 yılında Şam’da vefat etti.
MuaVVİZ İbNİ aFRÂ:
Benîneccar’dan Abd bin Sa’lebe’nin kızı Afrâ Hatunun, Bedir Savaşına katılan
yedi oğlundan birisidir. Bedir Savaşında kardeşi Muaz ibni Haris’le birlikte Ebu Cehil’i öldüren sahabidir.
Ebu Cehil, Hz Muavviz bin Haris’in elini bir kılıç darbesi kesmiş, Peygamber Efendimizde (
ASM
) onun
kesilen elini yerine yapıştırarak dua etmiş ve eli şifa bulmuştur. Sonra Muavviz tekrar savaş alanına
dönmüş ve şehit oluncaya kadar savaşa devam etmiştir.
MuaZ İbNİ CebeL (?-638):
Medine’nin Hazrec Kabilesine mensuptur. On sekiz yaşında Müslüman
olup sahabenin ileri gelenleri arasında yer almıştır. Peygamber Efendimizin (
ASM
) dua ve iltifatlarına
mazhar olmuştur. Yüce Peygamber kendisi için, “Ümmetimin âlimlerindendir ve çok yüksektir.
İnsanlar arasında, Allah’ın helâl ve haram kıldığı şeyleri en iyi bilen...” olarak vasıflandırılmıştır.
Yemen’e elçi olarak gönderilmiş ve burada önemli hizmetlerde bulunmuştur. Hz. Ebu Bekir (
RA
)
zamanında danışmanlık yapmıştır. İnsanlara Kur’ân-ı Kerim’i öğretmiş ve dinî bilgiler vermiştir. Risale-i
Nur’da ismi zikredilmiş ve kendisi için, Sahabenin ileri gelenlerinden, tespitine yer verilmiştir. 157
hadis rivayet etmiştir. Künyesi Ebu Abdullah Muaz bin Cebel bin Amr el-Ensarî el-Hazrecî şeklindedir.
MuHaMMeD (
ASM
):
Fahr-i Âlem, Hatemü’l-Enbiya, İmamü’s-Sakaleyn, Muhammedü’l-Emin,
Rahmetenlilâlemîn, Seyyidü’l-Kevneyn (
ASM
) gibi ünvanlarla anılan son peygamberdir. Milâdî 571
yılında, Nisan ayının yirmisinde, Kamerî aylardan Rebiülevvel ayının on ikinci gecesinde Mekke’de
dünyaya geldi. Hz. Muhammed daha doğmadan babasını, 6 yaşında iken de annesini kaybetmiştir.
Annesi ölünce dedesi Abdülmuttalip onu himayesi altına aldı. Dedesi de ölünce, bu sefer amcası Ebu
Talip onun bakımını üstlendi. Hz. Muhammed 25 yaşında iken kendisinden 15 yaş büyük olan Hz.
Hatice ile evlendi. Evlilikleri Milâdî 595 yılına rastlamaktadır. Daha sonra Hz. Peygamberin Hz.
Hatice’den sırayla Kasım, Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Fatıma ve Abdullah adında altı çocuğu oldu.
Hz. Muhammed, Hatice-i Kübra dediği zevcesi hayatta olduğu müddetçe bir başka kadınla evlenmedi.
Daha gençliğinde dürüstlük ve doğruluğu ile kendisine El-Emin (güvenilir kimse) dedirten Hz.
Muhammed her yönüyle örnek bir insan kişiliğini sergiliyordu. Hz. Muhammed kırk yaşında iken,
Milâdî 610 yılında Hira Dağında kendisine peygamberlik vazifesi verildi. Kendisine ilk inananlar ise eşi
Hz. Hatice, çocuklardan Hz. Ali, hür erkeklerden Hz. Ebu Bekir, azatlı kölelerden Hz. Zeyd, kölelerden
Hz. Bilâl-i Habeşî (
RA
) oldu. Daha sonraları Hz. Osman, Talha bin Ubeydullah, Halit bin Said, Sa’d bin Ebî
Vakkas Müslüman oldular. Bunlara en son Hz. Ömer eklendi. Hicretten bir buçuk sene önce, Recep
ayının 27. gecesinde İsra ve Miraç mu’cizesi meydana geldi. 621 yılında Akabe mevkiinde
Medinelilerle I. Akabe Biatı yapıldı. 622 yılında ise II. Akabe Biatı yapıldı. Mekkeli müşriklerin
zulümlerinin artması üzerine 622 yılında Mekke’den Medine’ye hicret edildi. Hicretin 2. senesi, Milâdî
13 Mart 624’te müşriklere karşı Bedir Savaşını kazandı. 630 yılında Mekke fethedildi. Mekke’nin
Mektubat | 917 |
ş
aHıS
B
ilgileri