Mektubat - page 907

özverili çalışmasından ötürü “Emirü’l-mü’minin fi’l-hadis” ünvanına lâyık görülen ender âlimlerdendir.
Fıkıh alanında da otuza yakın eser yazdı. Çok güçlü bir hafızaya sahipti. Önemli özelliklerinden bir
tanesi; bir şeyi yazmakla meşgul olduğu zamanlarda bile kendisine okunan metni takip ederek
düzeltmeleri yapabilmekti. Hem sür’atli okur, hem de sür’atli yazardı. Eser yazma, okuma, ders ve
fetva vermeden arta kalan zamanını ibadetle geçirirdi. Talebelerine karşı çok şefkatli davranır
isteklerini geri çevirmemeye dikkat ederdi. Az konuşarak, kimseyi kırmamaya gayret gösterirdi. Aldığı
maaşı hayır hizmetlerinde kullanırdı. Görevli gittiği yerlerde devlet parasıyla hazırlanan yemekleri
yemezdi. Örnek bir ömür yaşayan İbn Hacer, 1449 yılında Kahire’de Hakkın rahmetine kavuştu.
Cenaze namazı Halife tarafından kıldırıldı. Çok büyük bir kalabalık cenaze merasimine iştirak etti.
Mekke dahil bir çok yerde kendisi için gıyabi cenaze namazı kılındı. Naaşı Karafetüssuğra Kabristanına
defnedildi.
İbNİ HeYebÂN:
Peygamber Efendimize (
ASM
) peygamberlik verilmeden önce, Yahudi kabilesi
Nadiroğullarına misafir olan ve son peygamberin geleceğini haber veren bir âlimdir.
İbNİ HİbbaN:
Hadis âlimidir. Künyesi Ebu Hatem’dir. İlim öğrenmek için Şaş ile İskenderiye
arasında dolaştı ve zamanın tanınmış âlimlerinden istifade etti. Fıkıh, tıp ve astronomi alanlarında da
söz sahibi olan Ibni Hibban, Semerkant ve daha başka yerlerde kadılık yaptı.
İbNİ İSHak (699-768):
Asıl adı Muhammed’tir. İbn İshak lakabıyla şöhret bulmuştur. Sekizinci
asırda yaşamış İslâm tarih ve siyer âlimlerindendir. Yazdığı eserleri bu alanla ilgi mevcut kaynakların
başında gelmektedir. Peygamber Efendimizin hayatı ve katıldığı savaşları kaleme alan ve bu konuda
önemli bir birikime sahip olan kişi olarak kabul görmüştür. Yaşadığı süre zarfında, “emirü’l-mü’minin”
ünvanıyla anılmıştır. Risale-i Nur’da ismi, râvi İmam İbn İshak olarak zikredilmiştir. Râvileri arasında
kendisinin de bulunduğu bir hadisi şerife yer verilmiştir. Künyesi Muhammed bin İshâk bin Yesâr bin
Hıyâr el-Muttalibî, el-Kureyşî el-Medinî şeklindedir.
İbNİ MÂCe (824-887):
Hadis âlimi ve hafızıdır. Kütüb-i Sitte olarak bilinen, en güvenilir altı büyük
hadis kitabından biri olan es-Sünen’in yazarıdır. Hicrî üçüncü (Milâdî dokuzuncu) asrın önde gelen
hadisçilerindendir. Hadis ilmini ve hadisleri öğrenmek maksadıyla Irak, Basra, Küfe, Bağdat, Mekke,
Sam, Mısır ve Rey gibi beldeleri dolaşmıştır. 4341 hadis-i şerifi toplayan müellif, yüz elli bölümden
müteşekkil eserini kaleme almıştır.
Risale-i Nur’da naklettiği hadis-i şeriflerden iki tanesi yer almış ve ismi de “İmam-ı İbn-i Mace”
şeklinde zikredilmiştir. Adı Muhammed olup, İbn Mace lakabıyla tanınmış ve bu lakapla meşhur
olmuştur. Künyesi Ebu Abdullah Muhammed bin Yezid (bin) Mâce el-Kazvinî şeklindedir.
İbNİ MeS’ut (? - 653):
Peygamber Efendimize (
ASM
) iman edenlerin ilklerinden olup, Müslüman olan
altıncı kişidir. Kâbe’de müşriklere karşı Kur’ân-ı Azimüşşanı aşikâr bir şekilde okuyan ilk Sahabedir.
Suffe ehlinden olup, bizzat Peygamber Efendimizden (
ASM
) çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Cennetle
müjdelenen Sahabelerdendir. Peygamber Efendimizin (
ASM
) övgüsüne mazhar olmuş, “Abdullah bin
Mes’ut’un tavsiyelerine sımsıkı sarılınız” mealindeki Peygamberî iltifata nail olmuştur. Medine’ye
hicret ettikten sonra mescidin yanı başındaki bir eve yerleştirilmiş ve Resulullahın evine girip
çıkmasına izin verilmiştir. Kendisine gösterilen yakınlık ve ilgiden dolayı yabancılar tarafından Ehl-i
Beyt’ten biri sanılmıştır. Peygamber Efendimizin (
ASM
) her halini kendine rehber edinmiş ve hayatında
tatbik etmeye çalışmıştır. Bu itibarla Resulullaha en çok benzeyen Sahabe olarak tasvir edilmiştir.
Meşhur altı Abdullah’tan biri olarak da tarihe geçmiştir. Halifeler döneminde de yakın ilgi görmüş ve
muhtelif konularda bilgisine başvurularak verdiği hükümlere önem verilmiştir. Künyesi Ebu
Abdurrahman Abdullah bin Mes’ut bin Gafil bin Habib el-Hüzelî şeklindedir. Peygamber Efendimizin
vefatından sonra Hz. Ebubekir (
RA
) tarafından teşkil edilen heyete seçildi. Bu heyet, Medine’nin
savunulması ve önemli noktaların güvenlik altına alınması amacıyla teşkil edildi. Hz. Ömer (
RA
),
Abdullah’ı Kûfe’ye göndererek hem eğitim ve öğretim işinin yönlendirilmesini, hem de kadılık ve
Mektubat | 907 |
ş
aHıS
B
ilgileri
1...,897,898,899,900,901,902,903,904,905,906 908,909,910,911,912,913,914,915,916,917,...1086
Powered by FlippingBook