Mektubat - page 912

İSMaİL HakkI (1846-1912):
İsmail Hakkı, 1846 yılında Manastır’da doğdu. Sancaktar İbrahim
Efendinin oğludur. Köken olarak Konyalı bir aileye mensuptur. Önceleri Ayasofya Camiinde kürsü
şeyhliği yapmaya başladı. Fatih Camiinde ise kürsü müderrisliği vazifesinde bulundu. Daha sonra,
muhtelif camilerde vaazlar vermeye başladı. Özellikle Ayasofya Camiinde verdiği vaazlar vesilesiyle
büyük dinleyici kitlelerini toplayıp hitap etme fırsatını buldu. Ayan Meclisi azalığı devam ettiği
sıralarda, Bediüzzaman Said Nursî’nin de aralarında bulunduğu ve Sultan Mehmed Reşad tarafından
yapılan Rumeli seyahati heyetinde bulundu. Risale-i Nur’da ismi zikredilmekte ve İslâm âlimi
Hüseyin-i Cisri’nin ünlü eseri “Risalet-i Hamidiye”nin kendisi tarafından Türkçeye tercüme edildiğine
işaret edilmektedir. Konuyla ilgili olarak; “... bu kadar tahrifatla beraber, şu zamanda dahi meşhur
Hüseyin-i Cisrî (Rahmetullahi Aleyh) o kitaplardan (Tevrat ve İncil’den) yüz on delil nübüvvet-i
Ahmediyeye dair çıkarmıştır. Risâle-i Hamîdiye’de yazmış. O risaleyi de Manastırlı merhum İsmail
Hakkı tercüme etmiş. Kim arzu ederse, ona müracaat eder, görür” ifadelerine yer verilmektedir. Aynı
zamanda bir kelâm âlimi olan İsmail Hakkı, Maturidiyye görüşüne bağlı olup, yazdığı eser ve
makalelerinde görüşlerini dile getirmiştir; yeryüzü, gökyüzü, bitkiler, hayvanlar ve kâinattaki bütün
yaratılış harikaları en aşağı bir mertebede bile düşünüldüğünde âlemin ilim, hikmet, kudret ve irade
sahibi bir Kâmil Zat tarafından yaratıldığının anlaşılacağını ifade etmiştir. Ayan Meclisi üyeliği devam
ederken 5 Aralık 1912’de Anadoluhisarı’nda bulunan evinde vefat etmiş ve cenazesi büyük bir
kalabalığın iştirakiyle defnedilmiştir.
İSRaFİL (
AS
):
Melâike-i Kiram olarak adlandırılan dört büyük melekten bir tanesidir. Kıyamet günü
“sur”u üfürmekle vazifelidir. Hz. İsrafil “sur”u iki kez üfleyecektir. İlk üflemesiyle kıyamet kopacak,
ikinci üflemesinden sonra ise kıyamette ölenler diriltilecek ve haşir meydanına çağrılacaktır.
— k —
kÂ’b İbNİ LÜeYY:
Peygamber Efendimizin (
ASM
) atalarındandır. Peygamberimizin dedesi
Abdülmuttalib’den yukarı doğru yedinci sırada yer almaktadır Kâ’b bin Lüeyy, Araplar içinde şerefli
bir insandı. Cuma gününe Cuma ismini ilk defa o takmıştı. Cuma günü halkını toplar ve onlara hutbe
okurdu. Ayrıca Hac mevsiminde de halka hitap ederdi. Peygamber Efendimiz (
ASM
) hakkında bir şiir
yazmıştır. Kâ’b ibni Lüeyy vefat ettiği zaman Kureyşliler onun ölüm tarihini Fil Yılına kadar tarih
başlangıcı edindiler.
ka’bÜ’L-aHbÂR (? - 652):
Beni İsrail’in meşhur âlimlerindendir. Yemen Yahudilerinden olup,
Tevrat hakkındaki geniş bilgisiyle meşhur olmuştur. Peygamber Efendimizin (
ASM
) vasıflarını kutsal
kitaplarından öğrenip Müslüman olmuş ve çevresindeki Yahudi âlimlerini de ikna etmeye çalışmıştır.
Ehl-i Kitap râvilerinin en güvenilir olanı kabul edilmiştir. İslâmiyetin zuhuru sırasında henüz tahrif
edilmemiş Tevrat’ın nüshasına sahip olduğundan, Peygamber Efendimize işaret eden ayetlerden
örnekler vererek âlimleri kabule teşvik etmiştir. Tevrat’ın bu ayetlerinden bir kaçı Risale-i Nur’da da
zikredilmekte ve kendisi için, “Beni İsrail’in allâmelerinden” ifadesine yer verilmektedir. Künyesi Ebu
İshak Ka’b bin Mati bin Heynu (Haysu) el-Yemanî şeklindedir.
kÂ’b bİN eSeD:
Bir Yahudi kabilesi olan Kureyza Oğullarının reisidir.
kaDI İYaZ (1083-1149):
Risale-i Nur’da, “Elhak, o zat, o mucize-i ahlâk-ı hamideyi pek güzel beyan
edip ispat etmiştir” denilmek suretiyle Peygamber Efendimizi çok güzel bir şekilde eserinde
anlattığından söz edilmektedir. Devrinin hadis imamı olarak anıldı. Künyesi Ebülfazl İyaz bin Musa bin
İyaz el-Yahsubî şeklindedir. İyaz, 1083 yılı sonlarında Sebte’de doğdu. Görevinde bulunduğu süre
zarfında tavizsiz tutumuyla tanındığı gibi, talebelerine karşı ise son derece mütevazı davranmakla
şöhret buldu. Bid’a ve hurafelere karşı olup sağlam bir itikat sergiledi. Zekâsı ve etkileyici hitabının
yanında hazırcevaplılığıyla da ön plana çıktı. Maliki mezhebine mensup olan ve Mağrib olarak
adlandırılan Kuzeybatı Afrika ülkelerinde büyük bir üne kavuşan İyaz, bir çok Kur’ân ilminde önemli
çalışmalarda bulundu ve eserler kaleme aldı. Bediüzzaman Hazretleri, Kadı İyaz’ın Peygamber
ş
aHıS
B
ilgileri
| 912 | Mektubat
1...,902,903,904,905,906,907,908,909,910,911 913,914,915,916,917,918,919,920,921,922,...1086
Powered by FlippingBook