İman ve Küfür Muvazeneleri - page 37

dalıp, feraizi terk eden ve maişet yolunda rast gelen gü-
nahları işleyen fasık-ı hasirdir.
Ve o talim ve talimat ise –başta namaz– ibadettir.
Ve o harp ise; nefis ve heva, cin ve ins şeytanlarına
karşı mücahede edip günahlardan ve ahlâk-ı rezileden,
kalp ve ruhunu, helâket-i ebediyeden kurtarmaktır.
Ve o iki vazife ise; birisi hayatı verip beslemektir, di-
ğeri hayatı verene ve besleyene perestiş edip yalvarmak-
tır, ona tevekkül edip emniyet etmektir.
evet, en parlak bir mu’cize-i sanat-ı samedâniye ve
bir harika-i hikmet-i rabbaniye olan hayatı kim vermiş,
yapmış ise; rızıkla o hayatı besleyen ve idame eden de
odur. ondan başka olmaz!
(1)
delil mi istersin? en zayıf, en aptal hayvan en iyi bes-
lenir (meyve kurtları ve balıklar gibi). Hem en âciz, en na-
zik mahlûk, en iyi rızkı o yer (çocuklar ve yavrular gibi).
evet, vasıta-i rızk-ı helâl, iktidar ve ihtiyar ile olmadığı-
nı, belki acz ve zaaf ile olduğunu anlamak için balıklar ile
tilkileri, yavrular ile canavarları, ağaçlar ile hayvanları
muvazene etmek kâfidir. demek, derd-i maişet için na-
mazını terk eden,
(2)
o nefere benzer ki, talimi ve siperi-
ni bırakıp çarşıda dilencilik eder. Fakat namazını kıldık-
tan sonra, Cenab-ı rezzak-ı kerîm’in matbaha-i rahme-
tinden tayınatını aramak; başkalara bâr olmamak için
kendisi bizzat gitmek güzeldir, mertliktir. o dahi bir iba-
dettir.
Hidayet ve dalâlet Mukayeseleri
| 37 |
B
eşinCi
S
öz
feraiz:
farz kılınan ibadetler.
günah:
Allah’ın emirlerine aykırı
davranış, dini suç.
harika-i hikmet-i rabbaniye:
her
şeyi terbiye eden Allah’ın yarattı-
ğı hikmet harikası.
harp:
savaş.
helâket-i ebediye:
ebedî mahvo-
luş, ebedî bitiş.
heva:
istek, heves, nefsin arzusu.
ibadet:
kulluk vazifesi.
idame:
devam ettirme.
ihtiyar:
irade, kendi isteğiyle seç-
me ve hareket etme, isteme; ar-
zu etme.
iktidar:
güç, kuvvet.
ins:
insan.
kâfi:
yeterli.
mahlûk:
yaratılmış, yoktan var
edilmiş olan.
maişet:
geçinme, geçiniş, yaşa-
mak için gerekli olan şey.
matbaha-i rahmet:
Allah’ın rah-
met mutfağı.
mertlik:
çeviklik, yiğitlik, zinde ha-
raketlilik.
mu’cize-i sanat-ı samedâniye:
hiçbir şeye muhtaç olmayan ve
her şey kendisine muhtaç olan
Allah’ın sanatının mu’cizesi.
muvazene:
ölçülülük, dengeli ol-
ma; tartma, ölçme; düşünme, kar-
şılaştırma.
mücahede:
cihad etme, çarpış-
ma, savaş.
namaz:
Günün beş vaktinde yeri-
ne getirilen ve İslâmın beş şartın-
dan biri olan ibadet.
nazik:
terbiyeli, zarif, ince, daya-
nıksız;
nefer:
asker, er.
nefis:
insanı daima kötülüklere
sevk eden duygu.
perestiş:
aşırı bağlılık, tapar dere-
cede sevme, mükemmel sevgi.
rastgelen:
doğru gelen, düzgün
gelen.
rızık:
Allah’ın herkese lütuf ve ih-
san ettiği nimetler, yiyecekler.
siper:
arkasında saklanılan şey.
şeytan:
her türlü kötülüğü yapan
ve teşvik eden kimse.
talim:
öğretme, eğitme.
talimat:
talimler, eğitimler.
tayınat:
erzaklar, yiyecekler.
terk:
bırakma, salıverme, vazgeç-
me.
tevekkül:
sebeplere sarıldıktan
sonra neticesini Allah’a bırakma,
neticeye rıza gösterme.
vasıta-i rızk-ı helâl:
helâl rızık ka-
zanma aracı, sebebi.
vazife:
görev, yapılması gereken-
ler, işler.
zaaf:
zayıflık, iktidarsızlık, kudret-
sizlik.
âciz:
güçsüz, gücü yetmeyen.
acz:
güçsüzlük, kuvvetsizlik.
ahlâk-ı rezile:
kötü ahlâk.
bâr:
yük, zahmet, eziyet, sı-
kıntı.
bizzat:
kendisi.
canavar:
zararlı hayvan.
Cenab-ı rezzak-ı kerîm:
sı-
nırsız ikram sahibi ve bütün
varlıkların rızkını veren Allah.
cin:
bir cins ateşten yaratıl-
mış olup dünyanın insandan
sonra en mühim sakini.
delil:
kanıt, belge.
derd-i maişet:
geçim derdi.
emniyet:
güven.
fasık-ı hasir:
zarar ve ziyanda
olan, bilerek günah işleyen.
1.
Bu manalar için bkz. Bakara Suresi: 22, 60; En'am Suresi: 99, 141, 142, 151; A'raf suresi: 32,
160; Enfal Suresi: 26; Yunus Suresi: 31, 59, 93; Hûd Suresi: 6; İbrahim Suresi: 32; Hicr Suresi:
20; Nahl Suresi: 72, 112, 114; İsra Suresi: 70; Ankebut Suresi: 17, 60, 62; Rum Suresi: 37, 40;
Sebe Suresi: 15, 24, 36; Yâsin Suresi: 47; Zümer Suresi: 52; Mü'min Suresi: 13, 64; Fussılet Su-
resi: 10; Şûra Suresi: 12, 27; Zariyat Suresi: 22, 58; Cuma Suresi: 11; Talâk Suresi: 3; Mülk Su-
resi: 15, 21.
2.
Bkz. Taha Suresi: 132; Zariyat Suresi: 57-58.
1...,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36 38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,...412
Powered by FlippingBook