İman ve Küfür Muvazeneleri - page 31

zararlı yola –velev on ihtimalden bir ihtimal ile olsa– ter-
cih edilir. Hâlbuki, meselemiz olan ubudiyet yolu, zarar-
sız olmakla beraber, ondan dokuz ihtimal ile bir saadet-i
ebediye hazinesi vardır. Fısk ve sefahat yolu ise –hatta
fasıkın itirafıyla dahi– menfaatsiz olduğu hâlde, ondan
dokuz ihtimal ile şekavet-i ebediye helâketi bulunduğu,
icma ve tevatür derecesinde, hadsiz ehl-i ihtisasın ve mü-
şahedenin şahadetiyle sabittir ve ehl-i zevkin ve keşfin
ihbaratıyla muhakkaktır.
El hâs ı l : Ahiret gibi, dünya saadeti dahi ibadette ve
Allah’a asker olmaktadır.
öyle ise, biz daima
(1)
p
p
a r
ƒ s
àdG n
h p
á n
YÉs
£dG n
¤ n
Y ! o
ó r
ª n
ër
dn
G
demeliyiz ve Müslüman ol-
duğumuza şükretmeliyiz.
Hidayet ve dalâlet Mukayeseleri
| 31 |
ü
çünCü
S
öz
itiraf:
kabahatini gizlemeyip söy-
lemek.
menfaatsiz:
faydasız.
mesele:
ehemmiyetli iş.
muhakkak:
asıl ve gerçeği belli
olmuş, doğru.
Müslüman:
İslâm dinini kabul
eden.
müşahede:
görme, şahit olma.
saadet:
mutluluk.
saadet-i ebediye:
sonsuz saadet.
sabit:
kanıtlanmış, ispat edilmiş.
sefahat:
eğlence ve yasaklara düş-
künlük, uçarılık.
şahadet:
şahit olma, tanıklık.
şekavet-i ebediye:
ebedî, sonsuz
sıkıntı.
şükretmek:
memnunluk ifade et-
mek, minnettarlık.
tercih:
bir şeyi üstün tutma.
tevatür:
içinde yalan ihtimali bu-
lunmayan ve birbirlerine kuvvet
veren nakillerden oluşan haber.
ubudiyet:
kul olduğunu bilip Al-
lah’a itaat etme.
velev:
eğer.
ahiret:
kıyametten sonra ku-
rulacak olan âlem, öte dünya.
daima:
sürekli.
derece:
seviye.
ehl-i ihtisas ve müşahede:
şahit olanlar ve uzmanlar.
ehl-i zevk ve keşif:
Cenab-ı
hakkın lütuf ve ihsanı ile bazı
hakikatleri bilen manevî zevk
sahibi velîler.
elhâsıl:
kısacası, özetle.
fasık:
günahkâr.
fısk
: günah.
hadsiz:
sınırsız.
hâlbuki:
oysa ki.
hâlde:
durumda.
hamd:
Allah’a hamd etme,
Onu övme, şükür.
hayal:
zihinde tasarlanan, can-
landırılan ve gerçekleşmesi öz-
lenen şey, düş, hülya.
hayırlı:
iyilik dolu.
hazine:
altın, gümüş, mücev-
her gibi değerli eşya yığını.
helâket:
mahvolma, yok ol-
ma.
ibadet:
kulluk vazifesi.
icma:
bir meselede âlimlerin
ittifak etmesi.
ihbarat:
haber vermeler.
ihtimal:
mümkün olma, ola-
bilirlik.
ilâh:
her şeyin ma’budu olan
Allah.
intizam:
tertip, düzen.
itaat:
söz dinleme.
1.
Emirlerine itaate ve hayırlı işlerde başarıya ulaştırdığı için Allah’a hamd olsun.
1...,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30 32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,...412
Powered by FlippingBook