İstanbul’da Mehmed Feyzi, Eski Said’in risalelerini
ararken, aynı günde Kahraman Rüştü, bir dükkânda
mevcudunu toplamış almış idi. Küçük Hüsrev müteessir
olarak, başka yerde aramış,
İşaratü’l-İ’caz
’ı bulmuş, tah-
minen demiş ki, bana sebkat eden, herhâlde benden ile-
rideki Ispartalı kardeşlerimdir.
Her neyse, bu
İşaratü’l-İ’caz
nüshasını Hafız Ali ve
Sabri’deki nüshalarda bulunan keramet-i tevafukiyeyi yaz-
dırmak istiyor. En kolay bir çaresi, küçük bir defterde, her
sahifesinde tefsirin bir sahifesine mukabil, huruf-i heca-
nın (
elif
ve
tâ
ve saire) kaydedersiniz. Kolayını bulmazsa-
nız kalsın.
Umum kardeşlerime birer birer ve bilhassa risaleler ile
çok meşgul olanlara selâm ve dualar ederim ve dualarını
beklerim.
N
OT
:
Emin ve Küçük Hüsrev ve Hafız Tevfik selâm ve
arz-ı hürmet ederler. Tahsin askere gitmiş.
Kardeşiniz
Said Nursî
ì®í
Œ
285
œ
(Risale-i Nur’un ehemmiyetli bir şakirdi olan Yu-
suf’un bir fıkrasıdır.)
(1)
o
Ú/
©n
à°r
ùn
f /
¬p
Hn
h@
W
Rahîm ve Rauf ve Zü’l-Minen Hazretlerinin inayet ve
lütuflarından olarak, tevbe ve istiğfar gibi kullarına ihda
BARLA LÂHİKASI | 591 |
yazma.
lütuf:
ikram ve yardımda bulun-
ma.
mukabil:
karşılık.
müteessir:
teessüre kapılan, hü-
zünlü, kederli, mahzun.
nüsha:
birbirinin aynı olan yazılı
metinlerden her biri.
Rahîm:
merhamet eden, çok
merhametli olan, esirgeyen, koru-
yan, acıyan Allah.
Rauf:
çok esirgeyen, çok acıyan,
çok merhametli, çok merhamet
eden, ileri derecede şefkat ve
merhamet sahibi olan Allah.
risale:
Risâle-i Nur Külliyatını
meydana getiren kitaplardaki her
bir bağımsız bölüm.
sahife:
sayfa.
sâir:
diğer, başka, öteki.
selâm:
barış, rahatlık, selamet ve
esenlik dileme.
şakirt:
talebe, öğrenci.
tahminen:
tahminî olarak, yakla-
şık olarak, aşağı yukarı.
tefsîr:
açıklama, tamamen açıkla-
ma, izah.
tevbe:
işlenmiş bir günahtan piş-
manlık duyup bir daha işleme-
mek üzere söz verme.
umum:
bütün, hepsi.
Zü’l-Minen:
minnet sahibi, şükür
edilmesi gereken.
arz-ı hürmet:
hürmet, saygı
gösterme, saygı duyduğunu
bildirme.
bilhassa:
özellikle.
dua:
yalvarma, yakarış, niyaz.
ehemmiyetli:
önemli.
fıkra:
kısım, fasıl, bölüm.
hurûf-ı heca:
alfabe sırasına
göre dizili harfler, sesli harfler.
ihda:
hediye etme, hediye
verme.
inayet:
yardım, ihsan, lütuf.
istiğfar:
af dileme, affedilme-
yi isteme.
kayd:
yazıya geçirme, deftere
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla ve Onun yardımıyla.