(2)
Ék
?«/
an
Q n
?p
Ä= '
`dho
G n
øo
°ùn
Mn
h
(1)
@/
¬p
?«/
Ñn
°S?/
a Gho
óp
gÉn
Ln
h n
án
?«°/
Sn
ƒr
dG p
¬r
«n
dp
G Gƒo
¨n
àr
HGn
h
Riyakârlık olmasın, selim fikrinizden, ciddî tavrınız-
dan, Kur’ân’a ittiba ve temessük yolundaki doğru irşadı-
nızdan, hakikî sözlerinizden, samimî telkininizden, umu-
mî hayırhah hissiyatınızdan kalbime, mecruh ruhuma
uzanan tîğ-i şifa, neşter-i ümidin tesiriyle dilşad ve mut-
main oldum. Türlü türlü evhamın açtıkları menfezlerden,
rahnedar kalan ruhuma tamam ve muvafık buldum. Zira
(4)
@ p
ÜÉn
à`p
µr
dÉp
H n
¿ƒo
µ°u
ùn
ªo
j n
øj/
òs
dGn
h
(3)
@ o
¬n
©n
e n
?p
õr
fo
G …/
òs
dG n
Qƒ t
ædG Gƒo
©n
`Ñs
JGn
h
n
…p
óo
g r
ón
?n
a $Ép
H r
ºp
°ün
à`r
©n
j r
øn
en
h
(5)
@ Ék
©«/
ªn
L $G p
?r
Ñn
ëp
H Gƒo
ªp
°ün
àr
YGn
h
o
?u
õ`n
æ`o
fn
h
(7)
@?'
? r
Ko
ƒr
dG p
In
hr
ôo
©r
dÉp
H n
?n
°ùr
ªn
à°r
SG p
ón
?n
a
(6)
@m
º«/
?n
à°r
ùo
e m
•Gn
ô°p
U '
‹p
G
l
án
¶p
Yr
ƒn
en
h …k
óo
gn
h ¢p
SÉs
æ?p
d l
¿Én
«n
H Gn
ò'
g
8
@ l
án
ªr
Mn
Qn
h l
ABÉn
Øp
°T n
ƒo
g Én
e p
¿'
Gr
ôo
?r
dG n
øp
e
l
Qƒo
f $G n
øp
e r
ºo
c n
ABÉ n
L r
ón
b
(10)
@ $G o
Oho
óo
M n
?r
?p
J
(9)
@ n
Ú/
?s
à`o
ªr
?p
d
n
™n
Ñs
JG p
øn
e
(12)
@Ék
ª«/
?n
à°r
ùo
e »/
WGn
ô°p
U Gn
ò'
g s
¿n
Gn
h
(11)
@ l
Ú/
Ño
e l
ÜÉn
à`p
cn
h
(13)
p
?n
Ó°s
ùdG n
?o
Ñ°o
S o
¬n
fGn
ƒr
°Vp
Q
vesaire gibi hakikatler dimağıma yerleşti.
Elbette bu keyfiyet bana hacc-ı ekber, rah-ı saadet,
ömr-i ebed, tayr-ı devlet, enfal-i ganimet sebebi olunca
sürurumdan ne kadar kabarsam ve siz halâskâr ve ha-
kîm-i derdime, ne kadar teşekkür ve izhar-ı mahmidet
eylesem hakkım olmaz mı?
BARLA LÂHİKASI | 595 |
1.
Onun yoluna ulaştıracak vesileleri arayın ve Onun yolunda cihad edin. (Mâide Suresi: 35.)
2.
Onlar ise, ne güzel arkadaşlardır! (Nisâ Suresi: 69.)
3.
Onunla indirilmiş olan nura uyanlar... (A’raf Suresi: 157.)
4.
Kitaba sımsıkı sarılanlara gelince… (A’raf Suresi: 170.)
5.
Allah’ın ipine hep birlikte sımsıkı sarılın. (Al-i İmran: 103.)
6.
Her kim Allah’a sığınır ve Onun dinine yapışırsa, işte o küfre düşmekten korunup doğru yo-
la ulaştırılmıştır. (Âli İmran Suresi: 101.)
7.
Allah’a iman eden, hiç kopmayacak bir zincir-i nuranîye yapışır, temessük eder. (Bakara Su-
resi: 256; Lokman Suresi: 22.)
8.
Biz Kur’ân’dan mü'minler için bir şifa ve rahmet olan şeyi indiriyoruz. (İsra Suresi:83.)
9.
İşte bu ayetler, insanlara hakikati ap açık gösteren bir beyan ve takvâ sahipleri için bir hi-
dayet rehberi ve öğüttür. (Âl-i İmrân Suresi:138.)
10.
Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. (Bakara Suresi: 187.)
11.
Gerçekten size bir nûr ve hakkı ap açık bildiren bir kitap gelmiştir. (Maide Suresi: 15.)
12.
İşte benim dos doğru yolum bu-
dur. (En'am Suresi: 187.)
13.
Allah, kendi rızâsına uyanları se-
lamet yollarına eriştir. (Maide Su-
resi: 16.)
ciddî:
ağırbaşlı, hâlleri sakin olan
kişi.
dilşad:
sevinmiş, kalbi hoş olmuş,
gönlü hoş.
dimağ:
beyin, kafanın içi.
evham:
vehimler, zanlar, kuruntu-
lar.
haccü’l-ekber:
en büyük hac.
hakikat:
gerçek, doğru.
hakikî:
gerçek.
halâskâr:
kurtarıcı.
hayırhâh:
herkesin iyiliğini iste-
yen.
hissiyat:
hisler, duygular.
irşat:
doğru yolu gösterme, gaflet-
ten uyandırma.
ittiba:
tabi olma, uyma, itaat et-
me.
keyfiyet:
durum, nitelik.
mecruh:
yaralanmış, cerh olun-
muş, yaralı.
menfez:
delik, aralık.
mutmain:
gönlü hoş, içi rahat,
emin, şüphesi olmayan, zihnini bir
şeye yatırıp rahatlamış.
muvafık:
uygun, münasip.
ömr-i ebedî:
ebedî hayat, sonsuz
hayat; ahiret hayatı.
rahnedar:
zarara, ziyana uğrayan.
riyakâr:
riya eden, iki yüzlü, sah-
tekâr.
ruh:
dirilik kaynağı, hayatın temeli
ve sebebi olan manevî varlık.
samimî:
içten, candan, gönülden.
selim:
temiz, samimî.
sürur:
sevinç, mutluluk.
telkin:
öğüt verme, fikir verme.
temessük:
yapışma, sarılma, sıkı-
ca tutunma.
tesir:
etki.
umumî:
genel.
vesaire:
ve başkaları, bunun gibi-
leri.