Œ
280
œ
Bundan sonraki kısım Hazret-i Üstadın Kastamonu ve
Emirdağ hayatında iken yazılan ve el yazma nüshalarda
bizzat kendileri tarafından
Barla Lâhikası’
nın sonuna derç
edilen mektuplardır.
(HAŞİYE)
(Risale-i Nur’un faal bir şakirdi olan Ahmed Na-
zif Çelebi’nin bir istihracıdır ve bir fıkrasıdır.)
(Bunu, hem Birinci Şuaın otuz ikinci ayeti olarak ve hem
Yirmi Yedinci Mektubun fıkralarında kaydetmek münasip
görüldü.)
O kendisi diyor: “Gelen ayetleri hafızdan dinledim.”
(1)
W
k
In
ôr
µ`o
H o
?ƒo
ëu
Ñ°n
Sn
h @ Gk
Ò/
ã`n
c Gk
ôr
cp
P %G Gho
ôo
cr
PG Gƒo
æn
e'
G n
øj/
òs
?dG Én
¡ t
`jn
G BÉ n
j
n
øp
e r
ºo
µ
n
Lp
ôr
îo
«p
d o
¬o
à`n
µp
Ä= '
`?n
en
h r
ºo
µ
r
«n
?n
Y
u
¤°n
üo
j …/
òs
dG n
ƒo
g @ k
Ó«°/
Un
Gn
h
o
¬n
fr
ƒn
?r
?n
j n
?r
ƒn
j r
ºo
¡o
às
«p
ën
J @ Ék
ª«/
Mn
Q n
Ú/
æp
er
D
ƒo
ªr
dÉp
H n
¿Én
cn
h p
Qƒt
ædG n
‹p
G p
äÉn
ªo
?`t
¶dG
Gk
óp
gÉn
°T n
?Én
ær
?n
°Sr
Qn
G BÉq
fp
G t
»p
Ñs
ædG Én
¡ t
`jn
G BÉ n
j
(2)
@ Ék
Á/
ôn
c Gk
ôr
Ln
G r
ºo
¡n
d s
ón
Yn
Gn
h l
?n
Ó°n
S
p
ô°u
ûn
Hn
h @ Gk
Ò/
æo
e Ék
LGn
ô°p
Sn
h /
¬p
fr
Pp
Ép
H $G n
‹p
G Ék
«p
YGn
On
h @ Gk
ôj/
òn
fn
h Gk
ô°u
ûn
Ñ`o
en
h
HAŞİYE:
Hz. Üstadımız, el yazma nüshalarda Kastamonu Lâhikasında
bulunan bu mektupları, Ankara’ya yeni yazı neşri için gönderdiği Kü-
çük Ali’nin (
RA
) nüshasında, Ahmet Nazif’in (
RA
) bu mektuplarının et-
rafını işaretleyecek “Başka yerde neşrediğildiğinden burada neşredil-
mesin.” diye yazmıştır. Böylece
Barla Lâhikası’
nda neşri Hz. Üstad ta-
rafından münasip görülmüş ve el yazma
Barla Lâhikası’
nda aynen derç
edilmişlerdir.
(M. Sungur)
bizzat:
kendisi, şahsen.
derç:
toplama, bir araya getirme.
faal:
çalışkan, gayretli.
fıkra:
kısım, fasıl, bölüm.
istihraç:
bazı belirtilerden ileriyi
görme, anlama.
münasip:
uygun, yerinde.
neşir:
yayım, yayın.
nüsha:
birbirinin aynı olan su-
retlerin her biri.
şakirt:
talebe, öğrenci.
Üstad:
Bediüzzaman Said Nur-
sî Hazretlerinin, özel isim yeri-
ne geçen bir sıfatı; öğretici, öğ-
retmen.
1.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
2.
Ey iman edenler! Allah’ı çok zikredin. Sabah akşam Onu tesbih edin. Odur ki, sizi inkâr ka-
ranlıklarından nura çıkarmak için rahmetine eriştirir; melekler de bağışlanmanız için duâ
ederler. Mü'minler için O çok merhametlidir. Ona kavuştukları gün Allah’ın mü’minlere he-
diyesi selâmdır, her türlü korkudan emniyet ve selâmet müjdesidir. Bir de onlar için hoş ve
ardı arkası kesilmeyecek bir mükafat hazırlamıştır. (Ahzab Suresi: 41-44.)
| 576 | BARLA LÂHİKASI