hükmünde olduğunu benim tarafımdan hem ona, hem
Hoca Abdurrahman’a söyle, başta Pederiniz, Fethi Bey
ve Hoca Abdurrahman, İmam Ömer, Kemalettin gibi
dostlara selâm ve dua ediyorum. Ve dualarını istiyorum.
(1)
»/
bÉ n
Ñr
dGn
ƒo
g »/
bÉ n
Ñr
dn
G
Kardeşiniz
Said Nursî
ì@í
Œ
278
œ
MESLEĞİMİZİN BİR MEDAR-I ŞEVKİ VE ZEVKİ
OLAN TEVAFUK LETAİFİNDEN ÜÇ-DÖRT NUMUNE
B
İRİNCİSİ
:
İktisat Risalesi, birbirinden habersiz altı müs-
tensihin yazdıkları altı nüshada eliflerin elli üç adedinde
tevafukları, telif ve istinsah tarihi olan elli üçe muvafık
gelmesidir. Sonra baktım ki, asıl müsvedde-i ulâda çok
çıkıntı ve tashihler ile beraber elli üç adet sırrını muhafa-
za ettiğini hayretle gördük.
İ
KİNCİSİ
:
Risalelerin fihristesi tamam yazıldıktan sonra
birinci müsevvit, ihtiyârsız “Bu güzel fihriste tamam ol-
du” deyip yazmış. O müsevvit hesab-ı ebcedî hiç bilme-
diği gibi, hiçbir şey de düşünmemiş. “Bu güzel fihriste ta-
mam oldu,” aynen bin üç yüz elli iki tarihini gösterip
Fih-
riste’
nin tarih-i telif ve istinsahını göstermiştir.
Ü
ÇÜNCÜSÜ
:
Yirmi Üçüncü Lem’anın, müsveddeden
tebyiz edilirken, hiç eliflerin adedini hatıra getirmeden,
BARLA LÂHİKASI | 567 |
tashih:
düzeltme, yanlışını gider-
me.
tebyîz:
temize çekilmiş.
telif:
eser yazma.
tevafuk:
uyma, uygunluk, birbiri-
ne denk gelme.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
fihriste:
katalog, liste.
hesab-ı ebcedî:
harflere veri-
len sayı değerleriyle ibareler-
den geçmişe ve geleceğe ait
işaretler çıkarmak, tarih dü-
şürmek.
hükmünde:
değerinde, yerin-
de.
ihtiyâr:
irade, tercih.
İktisâd:
tutum, lüzumundan
fazla veya eksik harcamalar-
dan kaçınma.
istinsah:
nüshasını yazma, ör-
neğini çıkarma, kopya etme.
letaif:
güzellikler, incelikler.
medar-ı Şevk:
şevklenme se-
bebi.
muhafaza:
koruma, saklama,
hıfzetme.
muvafık:
uygun, münasip.
müsevvit:
başkasının temize
çekeceği müsveddeyi yazan,
karalama yapan.
müstensih:
istinsah eden, bir
yazının kopyasını çıkarıp ço-
ğaltan.
müsvedde:
temize çekilecek
yazı.
müsvedde-i ûlâ:
ilk karalama,
taslak, müsvedde.
nüsha:
birbirinin aynı olan su-
retlerin her biri.
peder:
baba.
risale:
kitap, eser.
tarih-i telif:
yazılış tarihi.
1.
Bâkî olan ancak Allah’tır.