Gücenme, şimdilik bu kadar. Senin mektubunda isim-
leri zikredilen her birerlerine ayrı ayrı selâm ve dua edi-
yorum.
(1)
»/
bÉ n
Ñr
dGn
ƒo
g»/
bÉ n
Ñr
dn
G
Kardeşiniz
Said Nursî
Eûzü sırrına dair yazılan On Üçüncü Lem’anın yedi İşa-
retini gönderdim. Bakarsınız; izahı değil, noksanı varsa
bildiriniz.
ìí
Œ
268
œ
(9 Mayıs 1934 Çarşamba)
(3)
/
?p
ór
ªn
ëp
H o
í`u
Ñ°n
ùo
j s
’p
G m
Ar
Àn
T r
øp
e r
¿p
Gn
h
(2)
@ /
¬p
ª°r
SÉp
H
(4)
o
¬o
JÉn
c
n
ôn
Hn
h$G o
án
ªr
Mn
Qn
h r
ºo
µ
r
«n
?n
Y o
?n
Ó°s
ùdn
G
Aziz, Sıddık, Müdakkik Kardeşim Re’fet
Bey!
Evve l â :
Nevzad-ı Mübarek’in dünyaya gelmesini, si-
zin için bir fâl-i hayır olarak tebrik ediyorum. İnşaallah
(5)
»'
ãr
`fo
’r
Én
c
o
ôn
cs
òdG ¢n
ùr
«n
dn
h
sırrına mazhar olacak Asım Bey
gibi senin de bir kız evlâdı dünyaya gelmesi, meşrebimiz-
de en mühim esas şefkat olduğu cihetiyle ve şefkat
aziz:
değerli.
cihet:
yön.
dair:
ait, alakalı, ilgili.
evvelâ:
öncelikle.
fâl-i hayir:
iyi hâl, iyi alâmet,
hayra işaret.
İnşaallah:
‘Allah izin verirse’
manasında kullanılan bir dua.
izah:
açıklama, ayrıntıları ile
anlatma.
mazhar:
nail olma, şereflen-
me.
meşrep:
gidiş, hareket tarzı,
tavır, tutum, meslek.
müdakkik:
tetkik eden, ince-
den inceye araştıran.
mühim:
önemli, ehemmiyetli.
sıddık:
hakikatı kabul eden.
sır:
gizli hakikat.
şefkat:
karşılıksız sevgi besle-
me, içten ve karşılıksız merha-
met.
zikir:
anma, bildirme.
1.
Bâkî olan ancak Allah’tır.
2.
Allah’ın adıyla.
3.
Hiçbir şey yoktur ki, Onu övüp Onu tesbih etmesin. (İsra Suresi: 44.)
4.
Allah’ın selâmı, rahmeti ve berekâtı üzerinize olsun.
5.
Erkek, kadın gibi değildir. (Âl-i İmran Suresi: 36.)
| 548 | BARLA LÂHİKASI