Altıncı Nota:
(2)
k
In
Ò/
ã`n
c k
án
Äp
a r
ân
Ñn
?n
Z m
án
?«/
?n
b m
án
Äp
a r
øp
e r
ºn
c@
(1)
¢l
ùn
én
f n
¿ƒo
cp
ô°r
ûo
ªr
dG Én
ªs
fp
G
gibi ayetlerle hem iman tacını giyen hizbullahın galebe-
sini ve hem zahir insan suretinde halk olunan müşrikînin
ve onların bir nev’i olan her şeyi inkâr edenlerin Kur’ân
nazarındaki kıymetlerini;
Yedinci Nota:
(4)
p
¿Én
°ùr
Mp
’r
Gn
h p
?r
ón
©r
dÉp
H o
ôo
er
Én
j %G s
¿
p
G @
(3)
Én
«`r
ft
ódG n
øp
e n
?n
Ñ«°/
ün
f ¢n
ùr
æn
J n
’n
h
(5)
…'
ƒr
?s
àdGn
h u
ôp
Ñr
dG n
¤n
Y Gƒ`o
fn
hÉn
©n
Jn
h
gibi âyâtın manasını hatırlattığını;
Sekizinci Nota:
Sonunda zikrolunan dört ayet-i ce-
lilenin bir nevi tefsiri,
Dokuzuncu Nota:
Bugünün, Dokuzuncu Sözünün
bir çekirdeği olduğunu;
Onuncu Nota:
Marifetullaha yol açacak, bid’aların
kesreti zamanında,
Risale-i Nur
ünvanını alacak ve en
evvel ehl-i iman “Öldükten sonra dirilmek var, ceza ve
hesap günü var, uyanın!” hitabıya mevki-i intişara konu-
lacak olan Onuncu Söze mahfî işaret ettiğini;
On Birinci Nota:
On Bir, On İki, On Üç, On Dör-
düncü Sözler gibi, Kur’ân’dan fazlaca bahseden Nur Ri-
salelerine, bilhassa bunlar arasında parlak bir mevkii işgal
eden, Yirmi Beşinci Sözün geleceğine ima edildiğini;
BARLA LÂHİKASI | 477 |
mahfî:
Gizli, saklı.
marifetullah:
Allah’ı tanıma, anla-
ma, bilme.
mevki:
makam, memuriyet.
mevki-i intişar:
yayılma alanı, ya-
yılma mevkii.
müşrik:
Allah’a şirk koşan, ortak
tutan.
nazar:
bakış, fikir.
nev:
cins.
nevi:
çeşit.
risale:
kitap, eser.
suret:
biçim, tarz, görünüş.
tac:
taç; hükümdarlık sembolü
olarak başa takılan değerli taşlar-
la süslü başlık; hükümdar başlığı.
tefsîr:
Yorum, şerh.
ünvan:
şöhret, ad, isim.
zahir:
görünüşe göre, görünüş iti-
bariyle.
zikr:
anma, bildirme.
ayet-i celile:
azîm ve yüce
manaları ihtiva eden ayet.
bahis:
bahs, konu yapma, an-
latım.
bida:
bid’atlar, sonradan mey-
dana çıkan şeyler.
bilhassa:
özellikle.
ehl-i iman:
inananlar, iman
sahipleri.
evvel:
önce.
galebe:
galip gelme, üstünlük.
halk:
yaratma, yaratış.
hitap:
söz.
Hizbullah:
Allah’ın taraftarı,
Allah’a bağlı olan topluluk.
imâ:
işaret.
inkâr:
reddetme, inanmama,
kabul ve tasdik etmeme.
işgal:
tutma.
kıymet:
değer.
kesret:
çokluk.
1.
Müşrikler ancak birer pisliktir. (Tevbe Suresi: 28.)
2.
Nice az topluluklar, nice kalabalık topluluklara Allah’ın izniyle galip gelmişlerdir. (Bakara Su-
resi: 249.)
3.
Dünyadan da nasibini unutma. (Kasas Suresi: 77.)
4.
Allah adaleti, iyilik yapmayı ve iyi kullukta bulunmayı emreder. (Nahl Suresi: 249.)
5.
Birbirinizle iyilik ve takvada yardımlaşın. (Mâide Suresi: 2.)