Mevc-i tufan-ı dalâletten siper,
Keşti-i Nuh-i selâmettir sözün.
Sarsar-ı ilhaddan inkaz eden,
Şu’le-i Hûd-i hidayettir sözün.
Tezkiyet-bahşı kulûb-i mü’minin,
Salihdâr-ı emanettir sözün,
Vahdetin esrarını ilân eden,
Ol Halîl-veş asl-ı millettir sözün.
Bahş-ı zemzem eyler, ehl-i hayrata,
İsmail-i feyz-i hürmettir sözün.
Mahz-ı tahkiktir, hayaleten a’lâ,
Sırr-ı İshak-ı hakikattir sözün.
Zemzeme-i Tağut’u hep berbat eder,
Lût gibi rükn-i salâbettir sözün.
Hep kelâmullah-ı natık şerhidir,
Kenz-i İ’caz-ı Risalettir sözün.
Din-i Hakkın neşrütamimi için,
Fazl-ı İsrail-i kudrettir sözün.
BARLA LÂHİKASI | 171 |
siper:
koruyucu engel, kalkan.
sırr-ı ishak-ı hakikat:
ishak (a.s)
hakikatin sırrı.
Şule-i Hûd-i hidayet:
doğruya
ulaştıran Hûd (a.s) ateşinden kur-
taran.
tezkiyet-bahşı kulûb-i mü’mi-
nin:
mü’minlerin kalbini temizle-
yen.
ulvî:
yüksek, yüce; manevî, ruha-
nî.
vahdet:
birlik ve teklik.
zemzem:
Kâbe-i Mükerreme’nin
yanında bulunan kuyunun adı ve
bu kuyunun suyu.
zemzeme-i tağut:
Allah’a isyan
eden şeytanın sesi.
a’lâ:
pek güzel, pek iyi, yüce.
bahş:
bağış, ihsan, verme.
bahş-i zemzem:
zemzem su-
yu verme.
berbat:
harap, viran, perişan.
beyan:
açıklama, bildirme,
izah.
ders-i hikmet:
hikmet dersi.
Din-i Hak:
hak din, İslâmiyet.
ehl-i hayrat:
hayır sahibi.
esrar:
sırlar, gizli hakikatler.
fazl-ı İsrail-i kudret:
israilo-
ğullarının faziletinin gücü.
Halil-ves asl-ı millet:
İbrahim
(a.s) milleti gibi.
hayalât:
hayelleme, hayali
düşünce.
ilân:
yayma, duyurma, bildir-
me.
inkaz:
tuhaf sesler çıkarma.
kurtarma.
İsmail-i feyz-i hürmet:
ismail
(a.s) irfanlı hürmeti.
kelâmullah-ı natık:
Allah’ın
sözü, konuşması.
kenz-i i’caz-ı risalet:
Risalet
mucizesinin definesi.
keşt-i Nuh-i selâmet:
selâ-
mete ulaştıran Nuh (a.s) ge-
misi.
mahz-ı tahkik:
inceleme ile
araştırma.
mevc-i tufan-ı dalâlet:
küfür
tufanının dalgası.
neşrütamim:
herkese duyur-
ma, yayma.
pür hikmet:
tamamı hikmet-
li.
rükn-i salâbet:
manevi direk.
salihdâr-ı emanet:
Salih (a.s)
emanet edilen.
sarsar-ı ilhad:
şiddetli dinsiz-
lik rüzgarı.
şerh:
açık ve ayrıntılı anlat-
ma.
