Anaokulu seviyesinde, ilköğretim seviyesinde, ortaokul seviyesinde, lise seviyesinde, üniversite seviyesinde, müdebbirler seviyesinde, vakıflar seviyesinde, yetişkinler seviyesinde ve cemaat seviyesinde. 

Neden bu sıralamaya ihtiyaç duyuluyor? Çünkü içi boş, anlamsız, gayesiz bir şekilde gezi ve ziyaret programları birbirine karıştırılıyor ve çeşitli beklentisizlikler ve beklentiler oluyor da onun için. 

Evvela ve evvela gezi yapmak bir ihtiyaç mı? Gezide Kur’an, Risale okumak mümkün mü? 

Yukarıdaki iki Sual için gidilecek yerin şartları müsait mi? Bu gezi de fayda mı gözetiliyor? Yoksa geziye gittik mi denilecek? Bu programda Risale-i Nur okunacak mı? Okunacaksa planı programı, var mı? Her iki halde de gezi veya okuma programı; idare edecek, sevk edecek, yönlendirecek biri veya birileri var mı? Katılımcı da kendi başlarına mı hareket edecekler? Katılımcılar da kendi kafalarına göre programı delecekler mi? Geldik ya! Bu kadar okuma yeter mi? Diyecekler. Katılımcıların çokluğu her türlü sevk ve idareyi zorlar mı? Risale-i Nur okumaları için sakin yerler var mı? Risale-i Nur okumaları için özel bir programlama var mı? Risale-i Nur okumaları az olsun öz olsun mu olacak? Risale-i Nur okumlarında sayfa sayısına mı bakılacak? Anlamak için mi okunacak? Anlatmak için mi okunacak? Okudum diyebilmek için mi okunacak? Cemaatle namaz kılınacak mı? Namazların sonunda tesbihat yapılacak mı? Namaz dersi yapılacak mı? Sabah namazdan sonra yapılacak derse herkes katılacak mı? Namaz dersi birer satır mı okunacak? Risale-i Nur okumalarında müzakere olacak mı? Önceden müzakerenin ne olduğu izah edilecek mi? Tepeden inme bir kişi konuşacak adı müzakere mi olacak? Yoksa biraz dahi olsa katılanlar iştirak edecek mi? Gidilen yerlerin kurallarına, prensiplerine uyulacak mı?

Gidilen yerler temiz olarak bırakılıp terk edilecek mi? Son bir hatırlatma ve hatıra olarak. Gidenler: Çok güzel bir özeleştiri ile; “bir satır, bir paragraf, yarım sayfa, bir sayfa, yarım cümle, tam cümle, yarım konu, tam konu...vb. Risale Nur okumalardan sayılanlardan muvaffak oldum, başardım diyebilecek ve bu sevinç, sürür ve saadetle oradan ayrılabilecekler mi? Hani dünya adına her şeyin en güzeli, en iyisi, en kalitelisi, en faydalısı deyip her şeyin hakkını veriyoruz veya veririz diyoruz ya!.. 

Buyurun ahirete müteallik bu meselelerde de seçimlerimizi güzel yapalım ve güzel muvaffak olalım inşallah…