Uzun sürecek sene sonu tatilleri de öğrenciler tarafından beklenirdi. Zamanımızda kısa aralıklı tatiller, kısa soluklu, beklemeyi bilmeyen öğrenciler için icat edildi. Öyle uzun sürecek, öğrenci meşguliyetlerinin çok olmadığı tarihler artık yok.

Çocuklarımıza dünyalarına lazım olacak bilgilerin yüklenmesi için her yol deneniyor. O zaman ahirete dair bilgilerin verilmesi için de belirli aralıklı zamanların verilmesi lazım. Ama verilmiyor. Verilmiyor diye hâle razı mı olmak lazım? Elbette ki hayır.

Bu kısa aralıklarda bizler de veliler olarak çocuklarımıza; Allah inancı, ahiret inancı, kader mevzusu, nübüvvet konularında fazla zaman almayan, kısa ve öz, bol örnekli mevzular, metinler, notlar, yazılar hazırlayabiliriz. Ve hiçbir tatili beklemeden ilk fırsatta bunları çocuklarımızla paylaşabiliriz.

Bu paylaşımlarımız ise muhakkak bir surette bir anne, baba, öğretmen şefkatinde ve merhametinde olabilmelidir. İyilik, güzellik, mülayemet, alçakgönüllülük bu paylaşım ve yaklaşımlarımızda daima esas teşkil etmelidir.

Bazen hiç dinlenilmeme ihtimalimiz de olsa, sabırla ve dikkatle, incitmeden ahiretin varlığı, Allah’ın birliği meseleleri başta olmak üzere paylaşımlarda bulunabilmeliyiz.

Kendimizin iyice anladığı, kavradığı bir imanî, Kur’ânî, İslâmî mesele, başkalarına sunabileceğimiz en iyi anlatabilecek ve anlaşılabilecek meseledir.

Unutulmamalıdır ki dolu bardağın içerisine yeniden bir şey koymamız mümkün değildir. Öyle ise karşımızdaki muhataplarımızı dikkatle ve sabırla dinlemeliyiz ve onların ne halde olduğunu, nasıl fikirlerin sahibi olduklarını bilmeliyiz. Yoksa çok ağır bir hastalığa bir çocuk aspirini ile müdahale etmiş oluruz.

Allah dinin sahibidir, istediğine dinini öğrenmeyi ve yaşamayı nasip eder. Bu açıdan bakarak hiç kimse kendini tebliğ ve irşadda bir şey zannetmesin.

Dinini öğrenen ve anlatmaya çalışan adam bir hoparlör gibi olmalı. Eğer bildiğin ve gerçekten bir mânâ varsa bunu hoparlörden cızırtısız bir şekilde vermeye, okumaya, anlatmaya bak. Ta ki herkes minnetsiz bir şekilde seni dinlesin ve anlasın.