"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Neyin peşinden koşmalı?

Rifat OKYAY
26 Şubat 2025, Çarşamba
İnsan, gelecekten ne için bahseder? Ümit ettikleri vardır ve ulaşmak istedikleri…

İnsan geçmişten ne için bahseder? Ulaşamadıkları, kavuşamadıkları ve de kaybettikleri vardır. Her iki durumu da insan çevresindekilerle, yakınlarıyla, dost ve ahbaplarıyla birlikte yaşar, görür, şahit olur, umar, beklentilerle hayaller kurar.

Hem geçmişini, hem geleceğini iyi bir nazar ve niyetle iyileştirmesi, insanın hâl-i hazırdaki yaşadığı hayatla doğrudan alakalıdır. İyi yaşarsın iyi kalır, iyi beklersin iyi olur.

İnsana imanın verdiği bir pusula vardır. Bu iman pusulası ise cüz’î ihtiyarîsinin elindedir. İyiyi arzu eder, bu arzuya çalışır, bunu elde eder. Kötüyü arzu eder, kötüye kavuşur. Her iki hâlde de  yapılan seçimler,  kaderin ve kudretin hükmü dairesindedir. Kulunu en iyi bilen ve takdir eden elbette ki O’dur.

Mazide yaşadıklarının, sevdiklerinin veya sevmediklerinin hâllerini şimdi hissedenler, ya seviniyorlardır ya da dövünüyorlardır. İşte şu vaziyette insana bir fırsat, bir ders alma imkânı daha doğmuştur. Ya iyi kötü hâllerin tecrübesinden faydalanacaksın, ya da vurdumduymazlık ve gafletle, inatla iyiye kavuşmayı ve iyiyi tercih etmeyi erteleyeceksin. Sanki ebedî bir dünya ömrü senin elinde varmış gibi…

İmanlı insana düşen vazife ebedî âlemin, ebedî hayatın, ebedî neticelerin peşine düşmektir. Fânî âlemin, fânî hayatın, fânî neticelerin ve faidelerin peşine düşmek değil…

Kendi hayatını iyi kötü hattında kimse tecrübe tahtası yapamaz. Çünkü illaki ölüm insanı haberi olmadığı bir zamanda bulacaktır. Eğer iyiysen iyi, kötü isen kötü hâller ve amellerin içerisinde karşılaşacaksın.

Önemli olan Rabb-i Rahîm’in dergâhında mütevazıyane baş eğmek, dua etmek, istemek ve teslim olmaktır. Yoksa, hiç bir şey olmadığı hâlde firavunâne diretmek, haşa, baş kaldırmak, isyan etmek, günahlara girmek ve bütün bu hâlleri de isteyerek, severek yapmak değil…

Elbette ki insanı insan yapan, Hâlık’ına müteveccihen başını çevirttiren imandır, Kur’ân’dır, İslâm’dır, ahlâktır, güzelliktir, iyiliktir…

İnsanın bütün gayreti, çalışmaları ve arzuları kuvvetli bir imanı elde etmek üzere olmalıdır. İsyan, itaatsizlik, hamdsizlik, şükürsüzlük insanım diyecek olan insana yakışmayan ve olmaması lâzım gelen hâller, tavırlardır.

İnsanın en büyük emeli, ümidi ve arzusu daima Yaratıcısının emirlerine uyan bir kul olmaya çalışmak olmalıdır.

Okunma Sayısı: 190
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı