Şöyle yapsak; elimizi şakağımıza koyup düşünür gibi yaparak desek ki, “Dersimiz tarih, konumuz tarih, gayemiz tarih...” Ve başlasak tarihi anlatmaya... Anlatabilir miyiz?..
Tarih, inanın çok zevkli ve merak uyandıran bir derstir. Anlatılması, öğrenilmesi ve öğretilmesi gereken önemli bir konudur. Tarih, milletlerin, devletlerin ve toplulukların önem vermesi ve nesillerine öğretmesi gereken bir ilim dalıdır.
Her anlatılan, bahis konusu yapılan ve konuşulan bilgi için nasıl bir araştırma, soruşturma ve kaynaklara inme faaliyetleri yapılıyorsa, tarih ilmi için de aynı şeyler, dikkatle, özenle ve derinlemesine yapılmalıdır.
Tarih ilmi deyince dudak bükmeyelim ve onunla alâkalı konuları öğrenmekten kaçınmayalım. Tarih ilmi belki de bütün ilimlerin anası, babası ve hocası, hamisidir. Evet, bütün ilimler tarih ilminin kanatları altında gelişir ve bağımsız bir ilim dalı hâline gelirler, önem kazanırlar.
Günümüzde, pek çok insan tarih hakkında yeterli bilgi ve düşünceye sahip olmadan konuşuyor, aceleci ve temelsiz yorumlarda bulunuyor: “Bence tarih şudur, budur... Bana göre tarih böyle olmalıdır... Kanaatimce bu hadiseler tarihte şu şekilde, bu şekilde vuku bulmuştur...” Bu da sağlıklı bir tarih anlayışının oluşmasına engelloluyor.
Dedik ya, önce tarih laf değildir. Laf salatası hiç değildir. Tarih bir ilimdir, hem de hakikî vukuatı kaydeden ve hakikatleri anlatan hakikî bir ilimdir.
Evet ilim; edeple, haksızlık yapmadan, hak namına mazi kıtasında, geçmişte yaşanan doğruları tarih aynasındaki gerçek yansımaları olduğu gibi görüp, tespit edip, öğrenip, anlatmak, konuşmak ve yazmaktır.
“Hakikî vukuatı kaydeden tarih, hakikatte en doğru şahittir.” Bu cümle tarihçilerin ve tarihi anlatanların, yazanların birinci başvuru cümlesi olmalıdır.
Yoksa ilmin edebine ve temel prensiplerine aykırı davranarak; hayal ürünü olayları ve var olmayan kişilikleri gerçekmiş gibi yazmak, çizmek ve anlatmak tarihçilik değildir.
Bu bağlamda şunu da söylemeden geçmeyelim: Tarih ilminin ciddiyetinin farkında olmayan hayalperestlerin senaryosunu yazdığı ve ürettiği filmler ve diziler kat’iyen ilim değildir. İlim ile film karıştırılmamalıdır.
İnşaallah hakikî tarihlerin yazılması, okunması ve ders alınarak; istikbale emin adımlarla, doğru ve hakikatli bir şekilde bakmak ümidi ve arzusu duasıyla...