"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sâdeleştirme/ Sahteleştirme 1

Nahit Topaloğlu
28 Ağustos 2024, Çarşamba
Şapka Deyip Geçmeyin 13

“Düzce il Meşveretimiz, ‘Risâle basımında, diksiyon hatâlarını asgarîye indirecek bir imlâ için çalışma yapılması’nı Bölge toplantısına götürmüştü. Gülen grubunun, sâdeleştirme (!) paravanında Risâleleri sahteleştirme icrâatına denk geldiğinden, buna duyulan öfkenin gazabına uğramıştı teklifimiz.”

Bu ifâdelerin geçtiği Şapka Deyip Geçmeyin 7 makalemize F. Gülen muhibbânından bir okuyucumuz “Bu yazı bütün Yeni Asya âilesinin görüşünü yansıtmıyordur inşallah. Sâdeleştirme konusunda farklı düşünüyorum.” diye yorum yazınca Sertaç Lüser kardeşimiz de şu yorumuyla mukábele etmişti:

“Kenan Bey, yorumlarda ‘Sâdeleştirme konusunda Yeni Asya âilesinin görüşünü yansıtmıyordur inşallah.’ demiş. Size nâçizâne aktarayım. Evet gerçekten sâdeleştirme değil, sahteleştirme. Ve bu süreç ve sonrasında biz bunun mücâdelesini hep verdik. Sizin mâsumâne gördüğünüz bu sahteleştirme süreci aslında ne büyük tahribatlar yaptığını dergilerimiz ve kitaplarımız dâhil tüm yayınlarımızda görebilirsiniz. Yardımcı olması bâbından karikatür linki burada. https://www.yeniasya.com. tr/karikatur/gunun-karikaturu_230983”

Bu defa Gülen muhibbi kardeşimiz mail adresime yazdı:

“Malum gurubun MAZLÛMİYETİNDEN İSTİFÂDEYLE sâdeleştirme üzerinden SALDIRMANIZI kınıyor, 7 yıldır tek bir gün okumayı ihmal etmediğim ve şu âna kadar Risâle i Nûr’un hakikî talebesi saydığım Yeni Asya’ya kalben darılıyorum... Sebebi sizsiniz.”

Ne garip tecellîdir, Şu Yeni Asya kimseye yaranamadı yâhu! Kimsenin gönlünü hoş etme gayreti yok şükür ki. Hakkın hatırı kırılmasın, derdinde Yeni Asya. Lâkin bir kısım dostlar “Adalet-i hakikiye diye ölçüyü kaçırıyorsunuz, ...öcülük yapıyorsunuz.” diye çekiştirir; bâzı zevât da “Biz mağdur durumdayız, neden geçmiş günahlarımızı, kusurlarımızı söz konusu ediyorsunuz, küstüm.” modunda sitem eder. Hani fıkrada “Efendi, çocuklar nasıl?” diye soran hanımına adamın, “Vallaha hâtun, yağmur yağsa çömlekçi oğlumuzun, yağmasa çiftçi olanın anası ağlayacak; hiç kurtuluş yok.” demesi gibi. Yeni Asya’yı vefâsız evlâtları da mîzansız dostları da ağlatıp durmakta. Düşmana ne hâcet!

Güzel kardeşim, mâlum grubun mazlum muhibbânına lâf demedik, demeyiz de. Yeni Asya, bütün mazlumların müdâfaasını bıkıp usanmadan yaptı, yapıyor ve yapacak inşâallah. Risâle-i Nur’u 5. Halîfe yapan sır, “neşr-i hakáik-ı îmâniye ve adâlet-i hakikiye” değil mi? Nurun nâşir-i efkârı olan Yeni Asya, bu iki vazîfeyi de -çizgisinde hiçbir inhiraf olmadan- yapagelmekte.

Siz niye alınıyorsunuz? Risâle-i Nurların -sâdeleştirme paravanıyla- tenzîli için dilini bozan, bunu kasıtlı olarak yapan, bütün bandrolleri de satın alıp Yeni Asya’yı, aslına uygun Risâleleri “bandrol yok” dedikleri için basamaz/satamaz duruma düşürüp sahteleştirilmiş Risâlelerle piyasayı dolduranlardan bahsediyorum. Öyle ki Yeni Asya bandrol alamadığı için Risâle basamaz hâle gelince utanmadan o sahteleştirilmiş Risâlelerle Yeni Asya bürolarına gelip “Ne kadar istiyorsanız verebiliriz. Peşînat falan da istemez. Sattıkça verirsiniz.” diyerek “tüy diken”lerden bahsediyorum.

O zamanlar, şimdiki cellatlarıyla aynı kaba şey ettikleri için bir dedikleri iki edilmeyen, hani “ne istemişlerse alanlardan”, yani mazlum olan değil, zâlime çanak tutup zulmünü destekleyenlerden bahsediyorum.

Tepkimizi, Gülen mazlumken değil, hâkimken gösterdik ve bu konuda ilk paneli “Risâle-i Nurlar Sâdeleştirilemez” diye Yeni Asya olarak Düzce’de gerçekleştirdik.

Hakk’ın hatırı âlîdir, der Üstad.

Eserlerine müdâhaleye rızâsı yoktur: “Başkasının tashîhine de kat’iyen râzı olamıyorum. Zira, külâhıma püskül takmak gibi, başkasının sözü sözlerimle hiç münâsebet ve ülfet peydâ etmiyor.”

“O fes öyle giyilmez” deyip kişinin başındaki fese, rızâsı hilâfına püskül takmaya kalkışmak, en hafif tâbiriyle densizliktir. Bir de bunu, hükümeti avucunun içine almış olmanın şımarıklık ve avantajıyla Kültür Bakanlığındaki bütün bandrolleri satın alarak Nurların orijinal hâliyle basımını engelleyecek kasdî bir planla yapmak...

Üstad kerâmet göstermiş: “…Çabuk enâniyetini bırakmaz. Kalbi, aklı ne kadar yapışsa da; nefsi, o ilmî enâniyeti cihetinde imtiyaz ister, kendini satmak ister, hattâ yazılan risâlelere karşı muâraza ister. Kalbi risâleleri sevdiği ve aklı istihsan ettiği ve yüksek bulduğu hâlde; nefsi ise, enâniyet-i ilmiyeden gelen kıskançlık cihetinde zımnî bir adâvet besler gibi, Sözler’in kıymetlerinin tenzîlini arzu eder tâ ki kendi mahsulât-ı fikriyesi onlara yetişsin, onlar gibi satılsın.”

Bu hakikat, Gülen’de tezâhür etmiştir maalesef.

Nurlara kim ilişmiş ise tokadını yemiş. Bu, hep böyle olmuştur. Gülen de, öyle bir tokat yedi ki şaşkınlığından tokadın sebebini bile derk edemeyecek hâle düştü. “Gayr-i meşrû muhabbetin cezâsını çekiyoruz.” yorumunu yaptı.

Nurlara ilişmenin cezasına mâruz olduğunu idrakten hâlâ uzak. Adâlet-i İlâhiye, onun eserlerini, muhibbânına kendi elleriyle çöpe attırdı, yaktırdı. “El cezâü min cinsil amel/Cezâ amel cinsindendir” hakikati, ibretli bir şekilde tezâhür etti.

Devâmı yarın inşâallah.

Okunma Sayısı: 6356
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Kerem Altun

    1.9.2024 00:17:30

    Allah Münafıkların ve Kafirlerin ve de AHİR ZAMAN FİTNESİNDEN HAKİKİ MÜMİNLERİ KORUSUN...

  • Mehmet Bey

    31.8.2024 12:09:54

    Mahmut bey yeni Asya cemaati rüya ile amel eden bir cemaat değildir. Mazlumları bizden başka destekleyen oldu mu? Ama o mazlumiyete çok cihetten sebep olan gülen ve merkez komitenizin de basiretsizliğini ifade etmekten gocunmamanız gerek. Cemaatin sebep olduğu zulümlerin hesabını vermeden yeni Asya yı zalime destek olmakla nasıl suçlayabilirsiniz? El izan!

  • M. Can

    31.8.2024 04:24:26

    Diksiyon hatası dediğiniz nedir? Diksiyon denilen yazım imla denilen şey, gelenlerin keyfine göre şekil alabiliyor. Belki daha sonra gelen heyet en eski yazımı destekleyip ona dönüştürecek. Ben Bediüzzaman kelimeyi, harfleri nasıl telaffuz etmişse o şeklinde olmasını esas diksiyon olarak görüyorum.

  • Mahmut

    31.8.2024 04:05:05

    Yazık ki ne yazık... Meğer ne birikmiş kininiz varmışda sanki birinin çıkıp kuyuya taş atmasını beklemişsiniz. İmamı Rabbani de mi iliştiki bir şeylere zulüm gördü. Anne karnındaki bebek de mi suçluydu. Hüsnüzannımı yerlebir ettiniz ey yazar ve yorumcular. Meğer ferasetli aklıbaşında gördüklerimizin içinde nekadarda zalimin kayığından el sallayan varmış. Üstadımız ne sevinmiştir kimbilir bu yazıya ve nefret kokan yorumlara değil mi. Has talebelerini rüyalarında sigaya çektiği söylenir. Ama layık olanları... Vah ki ne vah...

  • Mehmet Bey

    30.8.2024 13:38:51

    Soruyu bir de ben sormak istiyorum: ÇALDIĞINIZ SORULAR YÜZÜNDEN MAĞDUR OLAN İNSANLARIN HAKLARI NE OLACAK EY GÜLEN VE GÜLENCİ MUHİBBANLAR?

  • Mehmet Bey

    30.8.2024 13:37:05

    Neden soru çaldınız diye soranlara "akp nin kayığına biniyorsun" demekten başka verecek cevabı olmayanlara hak hukuk adalet gibi şeyleri anlatamazsınız.

  • Dursun Penekli

    30.8.2024 11:47:21

    Fetullah Gülen'den nakledilen bir söz vardır: “Risaleleri sıksanız tasavvuf damlar!” diye… Bazı beyanat ve eserlerinde de bunu destekleyen ifadeleri var. Misal “Kalbin Zümrüt Tepeleri” isimli eserleri için “Risalelerin gölgesi sayılan kalbin Zümrüt Tepeleri” tabirini Gulen bizzat kullanmıstır. Kalbin zümrüt Tepeleri ise yine Gülene bir sohbette sorulan “Anlamakta zorlanıyoruz. Nasıl anlamalıyız?” mealindeki bir soruya verdiği cevapta olduğu gibi “Belki, bugünün nesli, Kalbin Zümrüt Tepeleri’nin çoğunu anlayamayacak; lâkin yirmi beş sene sonrakiler onu çok iyi idrak edip yaşayacaklar; ihtiyaç doğduğu an, Kur’an ve Sünnet çizgisinde bir eseri hazır bulacaklar” şeklinde açıkladığı bir ufuk eserdir. Kendi eserinin sadelestirilmesine hayır diyen Gulen Risale-i Nurların Sadelestirilmesine evet diyorsa hatta teşvik ediyorsa iyi niyetli olması düşünülemez bile

  • Esref

    30.8.2024 08:00:50

    yazdığım yayınlanmadı siz bilirsiniz.Bu insanları Akp ağzımile yapılan iftiralara ortak olan yorumlar dıyorum”Ya öyle değilse “ ahirette ne yapacaksınız bu kadar insanı vebalini nasıl kaldıracaksınız

  • Esref

    29.8.2024 23:36:46

    Nurlara ilişmenin cezasına mâruz olduğunu idrakten hâlâ uzak. Adâlet-i İlâhiye, onun eserlerini, muhibbânına kendi elleriyle çöpe attırdı, yaktırdı. “El cezâü min cinsil amel/Cezâ amel cinsindendir” hakikati, ibretli bir şekilde tezâhür etti.//bu ifade hüküm ifadesi ,Adalet i İlahiyeyi kendi hesabınıza işlettirip hüküm vermek ve bunu açikça beyan etmek bence Adalet i İlahiyeye karşı su-i edeptir.Çünkü gaybı bilmiyorsunuz bu sizin zannınız ,Zannınızda hükme çıkamazsınız.Bu ifadeyi üstad derse ,Derimki gördüğü birsey var aldığı bir ilham var sizde ne var merak ettim ? sor calma meselesini yazmış bir arkadaş ,AKP nin kayığına binmeyin batarsınız arkadaşlar, selametle

  • Osman Okçu

    29.8.2024 23:02:07

    Önce gülen cemaati yediği hakların bedelini bir ödesin bakalım. O hakları ödemeden sahteleştirilmiş risaleleri dünyaya da okutsanız bir damla su olmaz sizin için.

  • Seval

    29.8.2024 19:21:28

    Bu nedir Allah aşkına,yazı fecaat bazı yorumlar daha fecaat. Bu kadar zulüm altında bebekler çocuklar anneler varken,yok soru çalınmış yok bilmem ne zalimin ağzı ile konuşmak nedir. Dünyanın her yerinde Okuma kampları yapıyorlar risale okuyorlar, anlamıyorum diyene geçiş için sadesini sunuyorlar. Yurtdışında çocuklar Türkçeyi konustuğu dili unutuyor, onlar kitap okutuyor. Teşekkür edecek yerine bu kin niye? Allahım hepimize feraset versin, dünyaya satmayalım ahiretimizi. Şuan hayal kırıklığına uğradım Yeni Asya.

  • Ferdi

    29.8.2024 17:59:52

    Gülen cemaati soru çalmaktan tutun, devletin kurumlarına çöreklenmeye, hak edenlerin önünü kesmekten tutun ellerindeki güçle nice şantajlar yapmaya kadar sayısız zulme imza atmış bir cemaattir. Böyle bir yapının kalkıp da yeni asyaya hizmet dersi vermesi akla ziyandır. Böyle başı zulüm, içi-dışı zulüm, sonu zulüm dolu bir yapıya özenmeyin bırakın yolumuzu düşürmediği için şükrediyoruz Allaha. Gülenciler anca yurt dışına kaçmayı, yedikleri naneleri göz göre göre yalan söyleyerek inkar etmeyi çok iyi bilir. O yüzden lütfen yeni asyaya biçim giydirmeye çalışmayın. Sizin yaptığınız sözde hizmetlerden biz beriyiz. Biz bir kişinin hakkını bile yemeyen bir cemaatiz. Menfaatimize göre şekil değiştiremeyiz.

  • Abdullah

    29.8.2024 17:54:26

    KIRMIZI KİTABINIZI OKUYUN OKUTUN...tek derdiniz bu olsun karşı anlasa ne olur anlamazsa ne olur.. hakkın Ali diyin... başka ülkede o kitaplar ve yazar olsaydı.. küçücük çocuklara anlamaları ceviridi ,,NEYSE BOŞ VER KENDİ ARANIZDA OTURUP OKUYUN BEN BU BELDEDE yurtdışı sizi alkislarim biraz alay oldu ama anlamasiniz bu işler okumakla tek bitmiyor... karşıya anlatmakla kendi kendinize okuyun okuyacaktm okumuyorum sipariş verecektim bastım bir hafta önce birşey sebep oldu.demek olmayacak

  • Ahmet Şimşek

    29.8.2024 15:16:52

    "Pulu gözünüzün üstüne koyarsanız dağı göremezsiniz. Dağın üstüne atarsanız pulu göremezsiniz." temel düsturlarımızdan biri olmalı değil mi? Yorumlara bakıyorum; imanların bile örselendiği cümlelerle dolu. Risâle-i Nurları hakîkaten anlamış bir insan, bir defa bu cümleleri kullanmaz. Allah(cc); hepinize, hepimize hidâyet etsin; akıl, fikir, ilim, iz'an şuûru nasip etsin.

  • Gökhan

    29.8.2024 14:30:00

    Evet, şu sorulara beni ikna edecek seviyede cevap verin dediklerinize ikna olacağım. 1) Risale-i Nurlar belki 50 dünya diline çevrilmiştir. Bunu yapan da sizlersiniz. Risale-i nurların Osmanlı Türkçesinden günümüz Türkçesine çevrilmesi niye yanlış olsun? Hazreti üstad günümüzde neşet etseydi bu eserleri bu dille yazacaktı! 2) Bir camia ve liderini topyekun hatalı görüp gıybet seviyesinde kınama yapmak risaleleri okuyan sizlere yakışıyor mu? Hazreti Üstad son 30 yılda devrin zalimleri tarafından her türlü zulme maruz bırakılmadı mi? Risaleler saklanıp gömülmedi mi? Ağabeyler ve üstad hapislere atılmadı mi? Siz bize risaleleri ulaştıramazken bizler bu camiayla risaleleri tanıdık sevdik okuduk. Siz bu hizmeti küçük görüyor ve risaleleri tekelinizde sayıyorsunuz. Oysa 10 yıldır camianın olmadığı bir ülkede bu eserleri kaç yeni kişiye, gence ulaştırdınız? Bahsettiğim dar çevreniz değil umumi manada Türkiyedir!.

  • Mehmet

    29.8.2024 14:20:24

    Ayrıca hizmetin kimsenin desteğine ihtiyacı yok biz kötü bir şey yapmadık, zamanla da yaptıklarımız ortaya çıkıyor. Bunun bedeli olarak da işimizden yerimizden yurdunuzdan bazen de canımızdan olduk. Bakarsınız biz baksak desteklersiniz yoksa desteklemezsiniz. Destekleyene hakkı desteklediği için teşekkür ederiz ve tebrik ederiz. Destekledi diye mumasat gösterecek değiliz.

  • Mehmet

    29.8.2024 14:14:47

    Yazınızı okudum, sadeleştirme ye karşı çıkmanıza saygı duyuyorum ama asli meydanda iken sadelestirmeye de saygı duyuyorum ve duyulmalı diyorum, kimse de dinen bunu sakıncalı göremez. Ama yazınız çok saldırganca sanki yeni Asya ile hizmetin arasını açmak için ve yeni Asyaya fitne sokmak için tabi niyetinizi Allah bilir ama öyle ise Allah belanizi versin.

  • Sefer Akgül

    29.8.2024 11:46:24

    Tokata müstehak oldular aynen doğru

  • Alper okur

    29.8.2024 08:41:07

    Bir KHK mağduru olarak bu ısrarı hala anlamıyorum. Eserin varisleri izin vermiyor. Neyin inadı bu. Yaz üstüne sadeleştirme yerine başka bir ifade bas. Niye bu inat. Neden bu haksızlığı savunma için uğraşma. İman davası küçük bir dava mı ki cezası da tokadı da küçük olsun. Ayrıca KHK konusundaki destekleriniz için ayrıca camiamıza teşekkür ederim. Allah razı olsun.

  • Mehmet

    29.8.2024 00:02:59

    Köşe yazisini ve yorumları okuyunca gerçekten Risalelerin anlasilmadiğı kanaatine vardım. Yüzlerce insan ölmüş, insanlar işkence görmüş,masum askeri öğrencilerin kellesi kesilmiş ve hala tokat yediler deniyor. İnsanlık ve vicdan gerçekten farklı bir durum. Çok yazık çok üzüldüm. Bunca yıllık adaletsizliği, ahlaksızlığı,,insanların sefalete sürüklenmesini,hukuksuzluğa maruz kalıp öldürülen insanlara bakmadan tokat yedi gulenistler deyip geçmek. Bu bir çürümüşlük. Yani siz şuan bu adaletsizliğe,pahaliliga maruz kalmıyor musunuz?Tokat yemiyormusunuz? Risaleleri anlayarak okumak gerek.. anlayarak okumak..

  • Murat

    28.8.2024 23:52:49

    Nurlar kimsenin malı değil dizinde tekelinizde değil böyle bir zamanda bu konuyu hortlatmanizi manidar buluyorum birilerinden teşvik mi aldınız risale onurlar Osmanlı'nın kullandığı harflerle yazılmıştı üstada Latin harflerle yazılma fikri sunuldugunda üstat olur vermişti yeni nesilin anlayacağı bir tarzda nesrini kabul etti size ne oluyor ki manada değiştirme varsa ornekleyin gorelim

  • O. Yıldız

    28.8.2024 23:00:54

    Bu aşırılık insanları risaleden kopardı. Bunlar Allah kelamı değil ki. tabi ki de sadeleşecek. Dah da sade olsa keşke çocucğum da okusa. Sahteleşme kelimesi ise maksadı aşıyor. Şimdi gençler risalenin adını bile bilmiyor. Siz o yolları tıkamaya devam edin. Yazık ettiniz...

  • Salih baş

    28.8.2024 22:07:30

    Madem bu konu açıldı fikirlerin çatışmasından barikayı hakikat doğsun herkes eteğindeki taşları döksün bu konu sonuçlansın

  • Ahmet

    28.8.2024 22:03:26

    Nahit bey tebrik ederiz. Uzun zamandır gazetede böyle yazılar görmüyorduk. Yönetim kurulunu da tebrik ediyoruz. Yeni kurmuş oldukları yazı tetkik heyetleri güzel işler çıkartıyor. Tek adama karşıyız. Şahsi manevi yaşasın.

  • Salih baş

    28.8.2024 21:55:59

    Lazgin demir seni edep düsturuna davet ediyorum siz nerden bileceksiniz aklımın ve kalbimin hissettiğini önemli olan kitap yüklü olmamak gerek asıl sen ağzını açma nur hakikatlerini serbest bırakın hapsetmeyin eski Said döneminde kelimat isimli kitap yazmaya başlamıştı yapılanlar manayı değistirmek değildi ben fikrimi söyluyorum sen grubu karıştırıyorsun iyi niyetli değil madem çok ihlaslısiniz her eve ulaşsaydınız her küp içindekini sızdırırmış sözlerinizi geri size iade ediyorum üstad fikirlerin çatışmasından barikayı hakikat tevellüd eder demiş bunu beklerken hakaret geldi fazlasıyal sana iade ediyorum

  • Yolcu

    28.8.2024 21:37:18

    Burada şahıs ve bir gurubun gıybeti yapılmış mı, yapılmamış mı?

  • Akif Düzenli

    28.8.2024 21:36:53

    Öğretmenimizi burada görmek ve okumak müthiş bir lezzet. Risale-i Nurların üslubu yazıya iyice sinmiş. Maşallah. Barekallah. Amin

  • Semanur Tunoğlu

    28.8.2024 20:11:38

    Ayrıca sözler arapçadan türkçeye çevrilmemiştir. Türkçe telif edilmiştir. Osmanlıcadan latinize edilmiştir. Bu ise bir çeviri değildir. Bu kadarcık bilgi ile sadeleştirilsin demek kolay tabi.

  • Semanur Tunoğlu

    28.8.2024 20:08:20

    Yeni Asya okuyucularının yorumlarına sözğm ona "gereksiz", "lüzumsuz", "zalime destekçi" gibi ithamlar yapanlar iyi bilsinler ki, Yeni Asya cemaati sizin bildiğiniz cemaatlere benzemez. Bu cemaatin esası meşverettir. Her bir fikrin, düşüncenin saygınlığı ve ifade hürriyeti vardır. Gülen cemaati gibi tek adamın ağzının içine bakılmaz bu cemaatte. Yine gülen cemaati gibi herkes tornadan çıkar gibi aynı görüşleri savunur hale getirilip mankurtlaştırılmaz. Bunları bilmeyenlerin hadlerini bilip yeni asya okurlarına larşı saygı çizgisini geçmemesini bekliyorum.

  • Abdurrahman AYDIN

    28.8.2024 19:41:07

    İyi o zaman, gidin önce F.G.'nin eserlerini de sadeleştirin! Hızınızı alamıyorsanız İstiklâl Marşımızı da sadeleştirin; Mevlid'i de sadeleştirin! Yahu siz Risale-i Nur okuyor musunuz ki "Sadeleştirelim" diye üstünüzü başınızı yırtıyorsunuz! "Anlayamıyoruz" diyorsanız Yeni Asya açıklıyor, niye dinlemiyorsunuz? Derdiniz ne? "Hizmet" ve Çalışma prensipleriniz bakımından siyasal İslâmcılardan ne farkınız var? Hani 72 millete Türkçe türkü söylemeyi öğretiyordunuz; Türklere 500 kelime Osmanlı Türkçe'sini mi öğretemediniz? Turgay Namdar'a da aynen katılıyorum.

  • İ.UÇAR

    28.8.2024 19:36:03

    Okur rumuzlu kişinin sâdeleştirme/sahteleştirmeyi savunması üzerine bu yazı kaleme alınmıştır.Hakikatın yazılmasından rahatsız olanları anlamak mümkün değil.yeniAsya hiç bir grubun yanlışlarını savunmak durumunda değildir.Kıymetli ve kıdemli meslektaşıma teşekkür ederim.

  • Raşit örenel

    28.8.2024 19:33:45

    Kader adalet ediyordur, buna itiraz yok, kaderin ettiği adalet üzerine tefekkür edip nefis muhasebesi yapacak olan kendileri, ederlerse de etmezlerse bunun hesabını o kişilere Allah soracak, yani kalplerin içini bilen, biz Yeni Asya cemaati olarak ise bugüne kadar hep yaptığımız gibi, kaderin adaletine değil ama beşerin zulmüne karşı çıkmalıyız ve çıkacağız, hangi zalim hangi mazluma zulmederse etsin, biz "oh olsun" diyemeyiz, "zulme rıza zulümdür", Gülen ve ekibinin hatalarını biz de biliyoruz yeni duymadık, sadeleştirmeye de zamanında olması gerektiği gibi karşı çıktık fakat sadeleştirme yapıldı diye pek çok insana edilen zulme destek manasına gelecek tavırlar bize yakışmaz. Seksen darbesi sonrası Kutlular abinin ihtilalci albaya verdiği cevabı unutmayı "Evet Süleymancı ve Milli Görüşçülerin bazı hizmet metotlarına itirazlarımız var fakat siz onları dindar oldukları için sevmiyorsunuz, biz ise müslüman oldukları için seviyoruz, din kardeşlerimize karşı sizinle işbirliği yapmayız"

  • Mevlüt Namdar

    28.8.2024 19:25:34

    Nahit kardeşim çok isabetli bir yazı sizi tebrik ederim.

  • Okur

    28.8.2024 19:19:29

    Kıymetli yazar, vakit ayırıp cevap verdiğiniz için teşekkür ederim. Risaleler büyük bir âlimin değerli bir eseri.ilahi bir kitap değil. Hem sadeleştirme değiştirme olmasa gerek. Sizin zamanınızı bu tartışmayla harcamak istemiyorum. Vaktiniz değerli. İman amel sorunu yaşayan bırakın risaleleri Kur'an' dan hadisten ahiretten haberi olmayan insanlar var. Onlara yazılarınızla onlara ulaşmanız benim için daha değerli. Kimseyi ilzam etme gibi niyetim yok. Ben sadece fikrimi paylaştım. Faydalı ise alırsınız. Hem tartışma ile ikna olan pek yoktur. Sanırım. Kazım beyin yazısından alintilayarak son vereyim: Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler!” Kusurum affola

  • Metin

    28.8.2024 18:24:02

    Eline,diline,kalemine sağlık.

  • Ramazan DURGUN

    28.8.2024 17:50:42

    Nahit Bey; sadeleşme/sahteleştirme yazınız, çok isabetli bir değerlendirme olmuş. sSizi tebrik eder devamını dileriz.

  • Doğukan Pamir

    28.8.2024 17:46:13

    Hissedip te kaleme dökemediğimiz efkarımıza tercüman olmuşsunuz, tebrik ediyoruz... Risâlelere ve müellifine kim ilişmişse belasını bulmuş... Misal:eski enkara valisi ra doğan'ın akibeti, misal gülen grubu..

  • Bayram

    28.8.2024 17:35:26

    Yazı ve yorumlardaki birçok zemmedici ifadeye , en hafif tabirle "üzüldüm". İslam kardeşliğine yakıştıramadım... Nur Talebeliliğine yakıştıramadım... Sizin mesleğiniz güzel olabilir, haklı da olabilirsiniz; ama bu size diğer meslek sahiplerini yermek, kötülemek hakkı doğurmaz. Üstelik son 8-9 yıldır yaşanan hukuksuzlukları , "ilahi adalet" olarak tanımlamanız karşısında sadece şunu derim: "yazık kardeşlik anlayışınıza!..." Aynı cümleyi, yorumlarda "içleri soğuyan" kardeşlere de söyleyeyim... "Yazık kardeşlik anlayışınıza, çok yazık!..." Vesselam

  • Said ulu

    28.8.2024 16:42:43

    Hakkın hatırı âlîdir. Büyüğüne küçüğüne bakılmaz. Nefsin hatırını kırmayıp hakikate değil de nefsine taraftar olan hakka hürmetsizlik etmiş olur.

  • Ahmet

    28.8.2024 16:21:31

    Sayın OKUR Rumuzlu kardeş sen hiç sadeleştirilmiş tıp kitabı gördünmü veya hukuk kitabı HER ILİM KENDİ LİSANINDA ÖĞRENİLİR ilimlerin şahı ve padişahı olan iman ilmi sadeleşme z, şad eleştirilemez yapan en büyük ihaneti yapmış olur.

  • Ali

    28.8.2024 16:10:25

    Yorumları okuduğumda, yeni asya yönetiminin son yıllarda yapılan zulümlere karşı tek başına kaldığını, okurların zalime hak vermek için bahane aradıklarını gördüm. Yorum yapanlar, ettiklerini buldular, onlar zamanın şöyle zulüm yaptılar gibi, zulmü meşrulaştıran laflar etmişler, zulme rızanın da zulüm olduğunu unutmayın.

  • Toygar

    28.8.2024 15:31:04

    Ne gereği vardı şimdi bu yazının. Zaten bu meselede söylenenler söylendi, bitti. Kaşımaktan kime ne fayda geliyor ki! Aşağıda, bir sürü lüzumsuz ifadeler içeren gereksiz yorumlar, diyecek bir şey kalmıyor, âdab üstüne... Risaleleri okumak suretiyle anlamakta zorlanıyoruz sanrım. Okuyup okuyup, hâlâ daha aynı yanlışları yapmaktan da bıkmamışız anlaşılan. Yine anlamsız biçimde birbirini öteleme, karalama, sen haklısın, ben haklıyım.. Sarı inek davası, kara inek davası. BİTMEDİ gitti şu nefislerin yere batası BEN'leri!..

  • Ayşe nur

    28.8.2024 15:22:14

    Okur kardeş, bu kadar zor olmamalı anlamak. Eserin sahibi izin vermiyor sadeleştirmeye nesi izaha muhtaç bunun? İzah ve şerh mi yapmak istiyorsunuz? Sadeleştirme gibi irrite edici bir kavram kullanmayın, “filanca yazar tarafından yapılmış Sözler kitabının izah ve şerhidir” şeklinde basılsaydı kim karşı çıkacaktı? Herşeyi bir kenara bırakalım; Sevad ı azam bir çoğunluk, müntesip rahatsız bu sadeleştirmeden! Koca bir Risalei Nur meşvereti hayır diyor. Sadece bu bile ısrardan vaz geçmek için bir işaret olurken, bu hassasiyeti hiçe sayarcasına bildiğini okumanın neticesini görüldü işte, Hâlâ mı vizyonsuz bir ısrarcılık var?… Anlaşılmayan kelimeler dediğiniz ifadeleri fehmetmek için ortalama bir ıq ve derslere gayretle devam yahut aynı sayfadaki lugatle okumak yeterli, anlaşılması diye kesip, büküp, eğritilmiş sathi sadeleştirme olamaz zaten.Zira Kur’an hakikatlerinin derinliğini okuyucuya geçiremiyor Gelinen şu noktada insafla tekrar mülahaza ediniz lütfen.

  • HÇeşitcioğlu

    28.8.2024 15:16:42

    Sözler değil, Mesnevi Nuriye ve İşaratül İ' caz türkçeye çevrildi.

  • HÇeşitcioğlu

    28.8.2024 15:14:28

    " risalelerin dili medrese dili saray dili olan osmanlıcadır." Ezber cehalet peşin hüküm macunu bir ifade. -Risalei Nur' un dili ne tam medrese ne de haşa saray dili. Özgün özel bir medeniyet dili. Şekspir Dante Eflatun dili gibi. - " Risale' nin imanın dili atlası, tercümesi olmaz" merhum Cemil Meriç. - Has Türkçe, Kur' ani Nebevi bir kavram atlası.Türk dünyası ve müslüman dünyayla irtibatın kodlarını taşır. - İslami kültür ve ilimler dili- Merhum Sezai Karakoç. - Kültürsüz köksüzlerin sade/ sahteliğine değil, tevazu ve pürdikkat anlama anlamlandırma şerh izah tanzim tavzih tefsir tekmil..teknikleriyle manalar atlası olmayı bekliyor.Dünya dili/ yabancı dile çevrilir kabile diline döndürülen türkçeye çevrilmez dünyaya rezil olmaya gerek yok.Hz.Yusuf' un nefsinden şikayetini dikkate alın, ucuz cerbezeleri bırakın artık...

  • İbrahim Ersoylu

    28.8.2024 15:04:53

    Bir yazarın felsefi veya edebi bir kitabı yabancı bir dile çevrilebilir. Ama yazarının izni olmadıkça yazıldığı dille sadeleştirilemez. Viktor Hogo’nun Sefiller kitabının Fransızca sadeleştirilmiş şekli var mıdır? Toltsoy’un Diriliş kitabının Rusça sadeleştirilmiş şekli var mıdır? Mehmet Akif’in Safahat kitabını Türkçe diliyle sadeleştirirseniz ne olur? Özelliğini kaybeder. Risale-i Nurlar da böyledir. Merhum Ord. Prof. Ali Fuat Başgil’e Külliyattan büyük bir kitabı.( Mühtemelen Mektubat) gösterilir ve kendisinden sadeleştirilmesi istenir. Hoca inceler ve “ Bediüzzaman’ nın kendine has harika bir üslubu var. Bu kitabın sadeleştirilmesi durumunda anlam kaybına uğrar. Yazık olur’ dediği ifade edilmiştir.

  • Lazgin Demir

    28.8.2024 14:59:09

    Bir de risalalerin dili halk dili değil saray dili denilmiş. Fesuphanallah, hala böyle cahilane savunmaları var. Evet üstadımız saraylarda yaşadığı için saray dili konuştu, halkın değil saray mahdumunun imanını kurtarmaya uğraştı. Risaleler neşredildiginde halkı tesiri olmadi, halk hiç anlayamadı, saray sakinleri mabeyninde neşvu nema buldu....

  • Lazgin Demir

    28.8.2024 14:47:21

    Salih bey, yaptığınız yorumlarla Risale-i Nura gurupça ne kadar uzak olduğunuzu tescillediniz. Binaenaleyh risaleler hakkında ağzınizi açmaya hakkınız yok. Sözler arapça yazılmış değil. Osmanlıca ise başka bir dil değil ki tercüme kabil olsun. Sizlere ne desek boş. Muhakeme etmeyeceksini,. Bari burayı rahat bırakın.

  • Hulusi

    28.8.2024 14:44:26

    Gülen muhibbanları soru çalarak hizmet yaptıklarına inanıyorlar. Böyle insanlara risaleleri sadeleştitmenin bir cinayet olduğunu anlatamazsınız.

  • Salih baş

    28.8.2024 14:41:00

    Ümmetimin ahirzamanda fitnesi kadınlar olacaktır hadisi şerif

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı