Bu mübarek Ramazan ayı biz Müslümanlar için en huzurlu ve mutlu, aynı anda da tabir-i caizse zayıflamış “bataryaları” doldurma ayıdır.
Şeytanlaran zincirlendiği, Cennet kapılarının kocaman açıldığı bu ayda, tabii ki her yıl olduğu gibi çevremizdeki Müslüman olmayan arkadaş ve tanıdıklarımız “Zor olmuyor mu?” , “Nasıl dayanıyorsunuz ?” , “Yanınızda birşeyler yiyip içsem olur mu?” ve benzeri sorular ile karşılaşıyoruz.
Sosyal medyanın revaçta olduğu bu anki zamanda, enteresan bir “deney” ile karşılaşıyoruz. Deneyi yapan isim: Jonas Anders Moll.
Danimarka asıllı bu genç bu yıl “Müslümanlar oruç tutarken kendilerini acaba nasıl hissediyor?” diye kendisi de bizimle birlikte oruç tutmaya karar vermiş.
Tutmuş olduğu orucu her gün sosyal medya platformunda (Twitter ve Instagram) takipçileriyle an be an paylaşıyor.
Jonas Anders Moll genç bir girişimci.
Kendisi “social branding” işiyle meşgul ve sosyal medyada da çok aktif.
“Social Branding” diğer tanımıyla sosyal markalaşma, sosyal etkileşimlerden ve Web 2.0’ın teknik imkânlarından yararlanan markalar oluşturmak ve sürdürmek için tüm somut tedbirleri içerir.
İlk oruçlu gününün çok yorucu, fakat “hurma sayesinde” rahat geçtiğinden bahsediyor.
Ayrıca kendi işi ile alakalı seyahat etmesi gerektiğinde, orucunu seyahat halinde tutmama kolaylığı olduğunu belirtip, yine de vazgeçmeyip oruç tuttuğunu dile getiriyor, orucunun 2. gününde.
Hayatımızın artık vazgeçilmezi olan sosyal medyada böyle insanlar, belki bir kaç yüz, belki de bir kaç bin insana aynı anda ulaşıp İslam dini hakkında bilgilendirip , düşündürüyor.
Düşünsenize, Ramazan ayının sonunda Jonas Anders ya kendisi Müslüman olmuş veya yapmış olduğu bu deney ile bir kaç kişinin veya yüzlerce kişinin Müslüman olmasına vesile olmuş olsun. Çok dikkat çekici bir hadise olmaz mı?
Allah’ın izniyle inşallah o da olur. Rabbim böyle meraklı insanların sayısını arttırıp hidayete ermelerine vesile eylesin inşallah... Amiiin...