"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kutlular Abi

Ahmet DURSUN
09 Nisan 2025, Çarşamba
O, bizim Kutlular Abimizdi. “İki tür insan vardır” derdi, bir büyüğümüz. Adı mezar taşında yazılı kalanlar ve adını tarihe yazdıranlar. Kutlular Abi, kudsî bir davanın sadık bir neferi olarak adını tarihe yazdıranlardandı.

Kutlular Abimizi ilk kez lise yıllarında dinlemiştim. Etkileyici ve ikna edici üslubuyla gayet net konuşur, hayata, hizmete ve içtimaî-siyasî meselelere dair tüm meraklı suallerimizi Risale-i Nur’dan cevaplardı. Biz, bu cevaplarla istikametimizi bulurduk. Sonra üniversite dönemimde de çeşitli programlar vesilesiyle karşılaşma imkânımız olmuş, heyecanla onun sohbetlerini dinlemiş, fakat hiç tanışmamıştık. Tanışmamız İstanbul’a gelişimle birlikte olmuştu. Bana tevdi ettiği, Köprü ve Risale-i Nur Enstitüsü’ndeki vazifelerim vesilesiyle onu yakından tanıma ve en önemlisi birlikte çalışma imkânını, tahdis-i nimet nev’inden Rabbimiz bize ihsan eylemişti. 

Kutlular Abi’den ilk öğrendiğim şey, kimsenin adamı olmamak idi. Birinin adamı olmak garip bir hastalıktır; uhrevî hizmetlerde bir kardeşini, dava arkadaşını birinin adamı olarak yaftalamak da öyle. Kutlular Abi, davasının adamıydı, bize de davasının adamı olmayı ve öyle kalmayı öğretti. 

İkinci önemli husus, bize tevdi ettiği vazifeler sonrasında dağ gibi arkamızda duruşuydu. Çok güvenilirdi; vazife verdiği kişilerin arkasında durur, amiyane tabirle kimseyi satmaz, kimseyi de yarı yolda bırakmazdı. Elbette bazen hatalarımız olurdu; fakat o, hata yapsak da bize sahip çıkar, hatamızın hesabını da özelden sorardı. Hataların tekrarlanmaması, hizmetin zarar görmemesi için şunu ısrarla öğütlerdi: “Bu işi en iyi sen bilsen de yine danışmadan, bilgi vermeden hiçbir iş yapma, istişareyi ihmal etme.” 

Üçüncüsü, meslek ve meşrebimize ait kırmızı çizgilerimizdi. Şahsî düşüncelerimiz, liyakatimiz, çok doğru sandığımız düşüncelerimiz bir tarafa, Risale-i Nur’un temel prensiplerini ifade eden meslek ve meşrebimizin belirlediği çizgiler bir tarafaydı. Makamlar, yazı yazma imkânı bulduğumuz köşeler babamızın malı değildi.  Mensubiyetimiz ve vazifemiz sebebiyle ağzımızdan çıkacak sözlere, kalemimizden dökülecek kelimelere, tavırlarımıza azamî ölçüde dikkat etmeliydik. Cemaatimizi zora sokacak, davayı zorda bırakacak tavırlara, meşveret harici davranışlara, şahsî yaklaşımlara tahammülü yoktu. En sinirli olduğu zamanlar, hizmetin zarar göreceğini düşündüğü anlardı.

Diğer cemaatlere karşı her zaman kucaklayıcı, müşfik ve hoşgörülüydü. Diğerleriyle aramızdaki farkları yeri geldikçe bizlere anlatır, ama asla onların aleyhinde -bilhassa ağabeyler hakkında- konuşturmazdı. Dinî gruplarla ve diğer cemaatlerle ilgili diğer gazetelerde çıkan menfi haberlere temkinli yaklaşmamızı tavsiye eder, “Kendi hizmetinizle ilgilenin” derdi. 

Türkiye’de din-devlet-siyaset ilişkilerinin hangi düzlemde yürümesi gerektiğini en iyi bilenlerdendi. Tam bir Nur talebesiydi. 12 Eylül ve 28 Şubat sürecinde fiilen bize gösterdiği gibi, ne tehditlerden korktu, ne de “Bizimle çalışın, sizi ihya ederiz” sözlerine kandı. Cemaatlerin uhrevî hizmetlerle hemhâl olan sivil yapılar olduğunu, devletin cemaatler üzerinden elini çekmesi gerektiğini her platformda dile getirdi. Dini siyasete alet edenlere de, siyasetli cemaatlere de gerekli ikazlarını her zaman yaptı. Ne yazık ki 15 Temmuz’lar, bu ikazları dinlememenin, Kutlular Abi’nin gösterdiği duruşu sergileyememenin, fillerle aynı yatağa girme hevesinin acı bir neticesiydi.

Siyasal İslâm’ı hiç desteklemedi; ama hiç tahkir de etmedi. Ehl-i imana yaklaşımı, muhabbet ve uhuvvet prensiplerini her daim hayattar kılmaya çalışan bir mü’mine, “haliliye ve hıllet”i meslek-meşrep edinen Nur Talebesine yakışır şekildeydi. O yüzden olmalıdır ki Kutlular Abi, tüm camialar tarafından sevilen ve takdir edilen bir isimdi. Çünkü o, herkesin sustuğu bir zamanda Allah için, hak namına konuşan, cadde-i kübra olan İslâm’ın hakkını veren bir adamdı.  

Hayat bazılarını çok kolay ele verir. Bazıları ondan “o adam...” “Büyük patron” diye bahsederdi.  Bu tür nitelemeleri yapanlara göre Kutlular Abi hizmetin önündeki engellerden biriydi. Onların çoğu en temel meselelerde savrulurken, Kutlular Abimiz hep dimdik ayaktaydı, hep ayakta kaldı ve hep örnek verdiği şekilde, bir ağaç gibi ayakta vefat etti. Üstadımızdan tevarüs eden Risale-i Nur hakikatlerini neşretme idealini, Zübeyir Abi’den devraldığı hizmette sadakat ölçülerini Yeni Asya bayrağıyla yaşatarak ve bizlere öğreterek… 

Okunma Sayısı: 1529
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    9.4.2025 15:57:55

    Ceridemiz ve siz yazarımız bunların neresinde?

  • Mehmet Türeli

    9.4.2025 15:12:59

    2. Kutlular abi 'Siyasal İslâm’ı hiç desteklemedi; ama hiç tahkir de etmedi.' Sosyal medyada bazı kardeşler kendi şahsi fikirleri ile yaptıkları paylaşım ve yorumlar ile aşırıya kaçmış olabilirler, gazetemiz her idaresinin yaptıkları hataları makul bir dille ikazda bulunmuş ve bulunmaya devam edecektir. Bunu kimse hakaret olarak telakki etmesi. Kutlular abinin mealen dediği gibi sebebi varlığımız iman kurtarmanın yanında hata yapan idarecileri ikaz etmek.

  • Mehmet Türeli

    9.4.2025 15:01:04

    1.Evet Kutlular abi belirttiğiniz gibi 'Cemaatlerin uhrevî hizmetlerle hemhâl olan sivil yapılar olduğunu, devletin cemaatler üzerinden elini çekmesi gerektiğini her platformda dile getirdi. Dini siyasete alet edenlere de, siyasetli cemaatlere de gerekli ikazlarını her zaman yaptı.' İkazına iki tarafta uymadığı için 15 temmuz dehşetin olmasına sebep oldular.

  • Raşit örenel

    9.4.2025 14:41:35

    6- Hülasa: Kutlular abi hiç bir zaman hiç bir zalimin kayığına binmemiş, hukukunu savunduğu hiç bir grubun kusurunu görmezden gelmediği gibi bu kusurdan dolayı, o gruba edilen ya da edilmek istenen zulmü görmezden gelmemiş, ortak da olmamıştır, evet Kutlular bir abidedir, asrımızda Battal Gazi destanlarından çıkmışa benzeyen bir kahramandır. Ona yoldaş olmak ise her kişinin değil er kişinin işidir.

  • Raşit örenel

    9.4.2025 14:41:19

    5-Mesele zararlı bir anlayışa tahribe mecali varken, kudretli olduklarında itiraz etmektir; üzerinde tepinilip, pek çok masumun dahli olmadığı kusurlarla ilişkilendirilerek canı çıkarıldığında değil. Dolayısıyla bugün Haliliye ve hıllet gereği(!) arayı ısıtmaya davet edildiğimiz siyasal İslama itiraz etmeli ve alet oldukları zulümlere karşı çıkmalıyız (Evvela kendi ahiretleri için). Dün Gülen grubu güçlüyken yaptığımız gibi. Bugün devletçi Siyasal İslam anlayışına hıllet ve haliliye ile yaklaşmak, zulmü şiddetlendirir ve zulme uğrayanlara hıllet ve haliliye elini uzatmamak için bin türlü tevilin yapıldığı bu günlerde bu durum, cemaat ve gazetemizi zalimlere dost mazlumlara düşman gibi gösterebilir.

  • Raşit örenel

    9.4.2025 14:41:01

    4- "Siyasal İslamı hiç desteklemedi ama tahkir de etmedi" cümlesinin, "Siyasal İslamı tahkir etmedi ama hiç de desteklemedi" şeklinde kurulmaması da devamındaki ifadelerle birlikte ihsas ettirdikleri de manidar. Evet Kutlular abi hiç bir şahsı tekfir ve tahkir etmemiştir, fakat belli aktörlerin, şahit olduğu hata ve kusurlarını daima anlatmış ve bilinmesini istemiştir, Erdoğan, Fethullah Gülen ve kimi abiler dahil. Evet şahıs olarak hiç bir siyasal İslamcıya iftira etmemiştir, fakat Siyasal İslamın ülkede nasıl bir rol üstlendiğini ve ülkeyi nereye götürebileceği konusunda hep uyarmıştır (Zübeyir Abinin İslamcılar için ifadesi: Kardeşim bunlar halkçıların dindarlarıdır).

  • Raşit örenel

    9.4.2025 14:40:46

    3-Kutlular abinin reddettiği tekliflerden biri de "Başka dini gruplara karşı bizimle çalışın, onların kuyusunu beraber kazalım" idi. Kutlular abi ise meslek itibariyle her zaman farkını ortaya koyduğu hiç bir dini gruba karşı derin devletin ajandasına uyarak kendini kullandırmamıştır, onları derinlerin emriyle imhaya ortak olmamıştır.

  • Raşit örenel

    9.4.2025 14:40:29

    2-Ne olduğu bile hala tam anlaşılamayan 15 temmuz süreci ise sadece ölen malum adamın değil, aynı hedeflere kısmen farklı yollarla ulaşmaya çalışan ölmemiş olan malum adam ve derin devletin sopası olmaya razı olmuş devletçi bir siyasal İslam anlayışının da sonucu ve Risaler sadeleştirilirken bile Gülene buğz etmeyip te, ancak Gülen, Erdoğanla bozuşunca Güleni buğz hatta tekfir edenlerin de dolaylı mesuliyetini unutmayalım.

  • Raşit örenel

    9.4.2025 14:40:11

    1-Yazı çok incelikli bir çalışma ürünü tebrik ederim. "Kimsenin adamı olmamak", sadece adı belli bir insana bağlı olmamak şeklinde değil, adı belli bir kişiye anlamsız ve saplantılı bir düşmanlığı tek hareket noktası yapmamak ve daha da önemlisi tahkik ehli olmayan ve güdümlü medya tarafından yönlendirilen toplum baskısının ve bu baskının sopası olan güdümlü yargı kararlarının da adamı olmamak, Risale-i Nurlardaki hakikatleri yukarıdakilerden herhangi birine göre eğip bükmemek şeklinde de anlaşılmalı.

  • ömer ergün

    9.4.2025 12:40:55

    Ahmet hocam, kendisine inananlara yalan söylemeyen ve onları ateşe atmayan, bildiği ile amel eden..., bunları hatırlattığınız için teşekkürler...

  • Orhan Kaşlıoğlu

    9.4.2025 12:19:11

    Tebrik ediyorum Prensiplere bağlı olarak hareket eden bir insan modeli çiziyosunuz,bu durum herkesin ders almasını kolaylaştırıyor.

  • M. Ali KAYA

    9.4.2025 12:01:41

    Allah razı olsun. Risale-i Nurun Meslek ve Meşrebini tevarüs aldığımız değerli Kutlular abimiz hakkında çok güzel bir değerlendirme yapılmış. Tebrik ederim.

  • Fikret Aşkın

    9.4.2025 11:54:02

    Kaleminize sağlık değerli hocam. Bir dava adamı nasıl olur. Kutlular abi bize hayatıyla ve arkada bıraktığı kişiliği ile gösterdi. Allah rahmeti ve mağfireti ile muamele etsin, bizlere de onların yolundan yürümeyi rabbim nasip etsin. İnşallah.

  • Mustafa Yalçın

    9.4.2025 11:38:44

    Kutlular abinin şahsında, Risale-i Nur’un prensip ve düsturlarını aktarmışsınız. Allah razı olsun. Hocam

  • İhsan UÇAR

    9.4.2025 10:44:17

    KutlularAbi hakkında yazılan muhteva itibarı ile en zengin makale oldu.Makalede girişinden son cümlesine kadar mühim tesbitler var. Yazının can alıcı noktası kanaatimce şu cümledir: " Makamlar, yazı yazma imkânı bulduğumuz köşeler babamızın malı değildi." Bu tesbiti bir okuyucu yazsaydı haddini aşmış olurdu. Bu Gazete'de vicdanlı, hakperest yazarlar var. Bu tesbitin şerhi mahiyetinde şu yoruma bakalım: " Onu bir ağabey olarak görmeyenlerin yol açtığı ağır tahribat ortadadır," Bu duruma "Taşı gediğe koymak " denir herhalde...55 yıllık Yen Asya'nın gücünü, ağırlığını, enerjisini meşkuk ve meçhul bir hayal uğruna, " Tek Adamlık" zihniyeti ile kullanmanın akibetinden memnunlar mı? Kuruluşunda o zaman ablalarımızın bilezik ve küpelerini karz-ı hasen niyeti ile takdim ettikleri bu Gazete'nin hiç bir şahsın malı olmadığını, Yeni Asya Cemaati'nin malı olduğunu anladınız mı? Kapanma noktasına getirdiğiniz Yeni Asya 'nın bu durumundan memnun musunuz? Vicdanınız rahat mı?

  • Yıldız Fırtına

    9.4.2025 09:32:25

    Kutlular abi bahsini ettiğiniz gibi tarihe adını yazdırdı. Ondan "O adam, büyük patron" diyerek güya tahkir eden "küçük adam"larsa adı mezar taşında kalacak, tarihe de ihanetleriyle gececeklerdir.

  • Kadir Akbaş

    9.4.2025 08:03:48

    Tebrikler kardeşim. 1982 yılından itibaren tanıdığım, 1988 yılından itibaren avukatı olarak yakından çalışma imkanı bulduğum Kutlular ağabeyin mümeyyiz vasıflarını çok güzel ve net bir şekilde ortaya koymuşsunuz. Onu bir ağabey olarak görmeyenlerin yol açtığı ağır tahribat ortada. Allah rahmet eylesin aziz abimize.

  • Hüseyin kavcar

    9.4.2025 07:35:07

    Tebrik ederim Ahmet kardeşim..Kutlular ağabey yukarıda bahsettiğiniz gibi hatta daha da fazlasıyla tam bir Risale-i Nur talebesi nasıl olunurun canlı ve eşsiz emsaliydi. Rabbim rahmetiyle ve merhametiyle muamele eylesin mekanı cennet olsun AMİİİİNNN

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı