Son 24 saatte İsrail ordusunun düzenlediği saldırılarda şehit olan 58 kişinin naaşının bölgedeki hastanelere ulaştırıldığı aktarıldı.

Saldırılarda 213 kişinin yaralandığı kaydedildi.

İsrail ordusunun 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 1449 Filistinlinin şehit olduği, 3 bin 647 Filistinlinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda şehit olanların sayısının ise 50 bin 810'a, yaralıların sayısının 115 bin 688'e yükseldiği kaydedildi.

Gazze Şeridi'nde enkaz altında hala binlerce ölü olduğu belirtiliyor.

İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırılarında ölü sayısı 18’e yükseldi

Açıklama yapan sağlık kaynakları, Han Yunus şehrinin güneyine yapılan hava saldırısında bir Filistinlinin şehit olduğu belirtti.

İsrail’in insansız hava aracı (İHA) ile Gazze’nin batısındaki Tel Hava Mahallesinde odun toplayan Filistinlilere saldırısında 2 kişinin öldüğünü ifade eden kaynaklar, Gazze’nin güneyinde de İsrail topçu ateşiyle ölen bir Filistinlinin cenazesi ile yaralananların çeşitli hastanelere kaldırıldığını aktardı.

Kaynaklar, daha önceki bombardımanlarda yaralanan 3 Filistinlinin de şehit olduğini ifade etti.

İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria'da açtığı ateş sonucu Filistinli bir kadın öldü

Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail askerlerinin Selfit kentinin yakınlarında ateş açması sonucu Filistinli Emane Yakub'un (30) yaşamını yitirdiği belirtildi.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail askerleri Selfit'in batısındaki Haris beldesi yakınlarındaki kontrol noktasında bir kadına gerçek mermiyle ateş açtı.

İsrail askerlerinin sağlık ekiplerinin söz konusu kadına ulaşmasını da engellediği aktarıldı.

İsrail'in dünkü saldırılarında 42 Filistinli şehit oldu

Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarından edinilen bilgilere göre, İsrail ordusu, pazartesi günü özellikle sivillerin yaşadığı evleri, çadırları ve toplanma alanlarını hedef aldı.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde, Sabah ailesine ait bir eve düzenlenen hava saldırısında 9 Filistinli, başka bir eve yapılan saldırıda ise 4 kişi şehit oldu.

Aynı kentte sabah saatlerinde bir eve yapılan saldırıda 3 Filistinli, ayrıca İsrail'e ait bir insansız hava aracının (İHA) saldırısında 1 kişi yaşamını yitirdi.

Güneydeki Han Yunus kentinde ise bir aşevi hedef alındı. Saldırıda 3'ü çocuk 7 kişi öldü. Kentin kuzeyindeki Esda bölgesine düzenlenen İHA saldırısında 2 kişi yaşamını yitirirken, Kizan en-Neccar bölgesindeki başka bir saldırıda ise çok sayıda kişi yaralandı.

Ayrıca Han Yunus'un doğusundaki Abesan el-Kebira beldesine düzenlenen saldırıda 1 kişi öldü.

Gazze kentinin kuzeybatısında sivillerin toplandığı bir bölgeye düzenlenen saldırıda 3 kişi şehit oldu.

Kent merkezinin güneyindeki Zeytun Mahallesi ile kuzeydeki Cibaliye beldesinde sivillerin toplandığı iki ayrı noktaya yapılan saldırılarda 5 kişi öldü.

Şucaiyye Mahallesi'ndeki Nezzaz Caddesi'ne düzenlenen topçu saldırısında ise 2 kişi şehit oldu.

Gazze kent merkezindeki Burc el-Vahde apartmanı yakınlarına düzenlenen saldırıda 1 kişi yaşamını yitirirken, Cella Caddesi'nde İHA saldırısı sonucu biri doktor 2 Filistinli öldü.

Endonezya Hastanesi Müdürü Mervan es-Sultan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ekim 2023'ten bu yana gönüllü olarak görev yapan acil servis doktoru Mahmud Ebu Amşa, nöbete gelirken şehit oldu." dedi.

Gazetecilerin çadırı hedef alındı

Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail savaş uçakları, Han Yunus kentinde Nasır Hastanesi yakınında gazetecilerin kaldığı çadıra saldırı düzenledi.

Saldırıda Filistinli gazeteciler Hilmi el-Fakavi ve Ahmed Mansur yaşamını yitirirken, 8'i gazeteci 9 kişi de yaralandı.

İsrail'in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülen gazetecilerin sayısı 211'e yükseldi.

İsrail saldırıları altındaki Gazze'deki Filistinlilere sıcak yemek dağıtıldı

İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne saldırılara devam etmesi ve sınırların kapalı tutulması nedeniyle kentte insani kriz giderek derinleşiyor.

Bazı hayır kurumları, Gazze'nin orta kesiminde yer alan Nuseyrat Mülteci Kampı'ndaki Filistinlilere yemek dağıttı.

Yiyecek bulmakta zorluk çeken Filistinliler, dağıtılan yemeklerden alabilmek için yoğunluk oluşturdu.

İsrail ordusu, Batı Şeria'ya düzenlediği baskınlarda 35 Filistinliyi gözaltına aldı

İsrail ordusu, dün gece saatlerinden bu yana Batı Şeria'nın çeşitli kent ve kasabalarında geniş çaplı baskınlar düzenledi.

İsrail ordusu, saldırılarını sürdürdüğü Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus ve Tubas kentlerine de takviye birlik gönderdi.

Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan ortak açıklamada, İsrail askerlerinin, dün akşamdan bugün sabah saatlerine kadar Batı Şeria'nın birçok kentine düzenlediği baskınlarda aralarında eski tutukluların da bulunduğu 35 Filistinliyi gözaltına aldığı kaydedildi.

Baskınların Beytüllahim, Tubas, Ramallah, El Halil ve Nablus kentlerinde yoğunlaştığı aktarıldı.

İsrail askerlerinin gözaltılar sırasında Filistinlilere yönelik çeşitli ihlaller gerçekleştirdiği, çok sayıda kişinin sorgulandığı, tehdit edildiği, baskın yapılan evlerin tahrip edildiği ve bazı evlerin askeri kışlaya dönüştürüldüğü bilgisi verildi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA da İsrail ordusunun, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilerin evlerine düzenlediği baskın ve bazı gözaltılara ilişkin detayları paylaştı.

Habere göre, İsrail askerleri, Beytüllahim kentinde Filistinlilere ait evlere düzenlediği baskında eşyaları tahrip etti, 7 kişiyi gözaltına aldı.

İsrail askerleri, Nablus kentinin güneydoğusundaki Rucib kasabasında bir evi kuşatarak 3 kardeşi gözaltına aldı, kent merkezine baskın düzenleyerek St. Lukes Hastanesi yakınındaki bir evi kuşattı.

Askerler sabahın erken saatlerinde kentin doğusundaki Balata el-Beled kasabasında 2 kişiyi daha gözaltına aldı.

İsrail ordusu zırhlı araç ve buldozerlerin de bulunduğu askeri devriyelerle Tubas kentine girdi, Filistinlilere ait evlere baskın yaptı ve 4 kişiyi gözaltına aldı.

Ramallah kentinin çeşitli kasabalarına giren İsrail askerleri, kentin batısındaki Beytunya kasabasında bir eve baskın düzenledi, 1 Filistinliyi gözaltına aldı.

İsrail askerleri, El Halil kentine düzenlediği baskında ses ve gaz bombaları kullandı. Atılan gazdan etkilenen çok sayıda Filistinli boğulma tehlikesi geçirdi. Evleri basarak eşyaları tahrip eden İsrail askerleri, aralarında eski tutukluların da bulunduğu 4 kişiyi gözaltına aldı.

İsrail ordusu birkaç saat arayla Batı Şeria'nın Nablus kentine yeniden baskın düzenledi

Görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail'e bağlı özel bir birlik Nablus'a baskın düzenledi ve bölgeye takviye güç gönderildi.

İsrail güçleri, bir Filistinliyi vurarak yaraladıktan sonra gözaltına aldı.

İsrail askerleri Batı Şeria'da 70 yaşındaki bir Filistinliyi darbederek öldürdü

Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, İsrail ordusunun Beytüllahim'in batısındaki Vadi Fukin beldesinde bir evi yıktığı sırada askerler yıkıma karşı çıkan Filistinlileri cop ve dipçikle darbetti.

İsrail askerleri, aralarında 70 yaşındaki Gazi Bedir Manasara'nın da bulunduğu 6 Filistinliyi yaraladı.

Filistinli yaşlı adam, aldığı darbelerden dolayı felç geçirerek şehit oldu.

İsrail askerlerinin Filistinlileri şiddetle darbettiği görüntüler, basında ve sosyal medyada geniş yer buldu.

İsrail ordusu Batı Şeria'da Filistinlilere ait 7 evi yıktı

Batı Şeria'nın güneyindeki El Halil'e bağlı Es-Semu beldesinde, Ahmed ve Fethi İsmail Ferhud Ebu el-Kiyan isimli Filistinli kardeşlerin yaşadığı 2 ev, İsrail askerlerince yıkıldı. Görgü tanıkları, evlerden birinin tek katlı 140 metrekare, ikincisinin de iki katlı 320 metrekare olup meskun yapılar olduğunu aklardı.

İsrail ordusu Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus'un Teavun bölgesinde "ruhsatsız" inşa edildiği iddiasıyla 2 evi yıktı.

Filistin haber ajansı WAFA, Teavun'daki 2 evin, İkinci Oslo Anlaşması'na göre Batı Şeria'nın "B Bölgesi"nde kaldığını belirtti.

İsrail makamlarının ise söz konusu evlerin kendi kontrollerindeki "C Bölgesi"nde kaldığını ve bu sebeple yıkılması gerektiğini iddia ettiği aktarıldı.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Batı Şeria'nın Selfit ve Beytüllahim kentlerinde de İsrail ordusu Filistinlilere ait 3 evi yıktı. Beytüllahim'in batısındaki Vadi Fukin beldesine baskın düzenleyen İsrail askerleri, Filistinli İssam Basim Manasara'ya ait 150 metrekarelik evi yerle bir etti. İsrail ordusu Selfit kentinin batısındaki Burkin beldesinde 2 evi yıktı.

AA muhabirine konuşan bölge sakini Vesim Sabra, İsrail ordusunun Burkin'de "ruhsatsız olduğu" iddiasıyla yıktığı 2 evden birinin kardeşine ait olduğunu söyledi. Sabra, yıkılan evlerin her birinde 10'ar kişilik iki ailenin yaşadığını ve özel arazi üzerine inşa edildiğini aktardı.

Ayrıca, İsrail ordusu, Ramallah'ın batısındaki Beyt Likya'da Filistinli Haldun ve Mustafa Asi'ye ait bir düğün salonu ile tarım amacıyla kullanılan yapıyı yerle bir etti.

İsrail ordusu, sık sık işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te "ruhsatsız olduğu" iddiasıyla Filistinlilere ait yapıları yıkıyor.

Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komitesine göre, İsrail ordusu, ocak ayında 74'ü meskun ev, 4'ü boş ev ve 29'u tarım tesisi olmak üzere 126 yapıyı etkileyen onlarca baskın ve yıkım gerçekleştirdi.

İsrail makamları işgal altındaki Batı Şeria'nın "C" bölgesinde Filistinlilerin inşaat ve tarım yapmasını engellerken, Filistinliler için ruhsat almanın ise neredeyse imkansız olduğu belirtiliyor.

Filistin yönetimi ile İsrail arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.

İşgal altındaki Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi, idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e "güvenliği" İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin "idare ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.

Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, çok sayıda fanatik İsrailli, gruplar halinde Mescid-i Aksa'nın avlusuna girerek baskın yaptı.

Mescid-i Aksa'nın avlusunda provakatif turlar atan İsrailli grup, Talmudik ayinler gerçekleştirdi.

Mescid-i Aksa baskınları

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

İsrailliler, 2003'ten bu yana idarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabet Mescid-i Aksa'ya giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.

İsrailliler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor.

İsrail yönetimi ise Mescid-i Aksa'da "sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği" tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.

Ancak fanatik Yahudilerin, İsrail polisi korumasında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüeller icra etmeleri sıkça kameralara yansıyor.

Batı Şeria'daki Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Filistinlilere ait düğün salonunu ateşe verdi

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, fanatik İsrailli bir grup, Batı Şeria'nın Selfit kentinin batısındaki Bidya kasabasında Filistinlilere ait bir düğün salonunu ateşe verdi.

Fanatik İsrailli grup, düğün salonunun duvarlarına "Araplara ölüm" gibi ırkçı sloganlar yazdı.

Filistin: İsrail'in vergi gelirlerine el koyması soykırım ve zorla göç ettirmenin bir parçası

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklama, Filistin resmi haber ajansı WAFA'da yayımlandı.

Açıklamada, İsrail hükümetinin Filistin’e ait vergi gelirlerinden yapılan haksız kesintileri sürdürmesinin "son derece tehlikeli ve ciddi bir mesele" olduğu kaydedildi.

Filistin'e ait vergi gelirlerinin alıkonulmasının endişeyle karşılandığı aktarılan açıklamada, söz konusu kesintilerin "ırkçı, sömürgeci siyasi planlar olduğu" belirtilerek bunların soykırım, zorla göç ettirme ve ilhakın bir parçası olduğu vurgulandı.

İsrail'in bu uygulamalarının, Filistin yönetimini zayıflatma çabaları kapsamında değerlendirildiği kaydedilen açıklamada, bunun uluslararası kararların da açık şekilde ihlali olduğu ifade edildi.

Memur maaşları ödenemedi

Filistin hükümeti 26 Mart'ta, İsrail'in vergi gelirlerinin kendilerine transferini yapmaması nedeniyle memurların şubat ayı maaşlarını Ramazan Bayramı öncesinde ödeyemeyeceğini duyurmuştu.

İsrail'in 2019'dan bu yana Filistin'in vergi gelirlerinden 7 milyar şekeli ( yaklaşık 1,89 milyar dolar) alıkoyduğu aktarılmıştı.

Filistin hükümeti, vergi gelirlerini kamu çalışanlarının maaşlarını ödemek için kullanıyor ve bu gelirler, toplam devlet gelirlerinin yüzde 65’ini oluşturuyor.

Ancak İsrail, 2019 yılından bu yana, Filistin yönetiminin tutuklu ve eski tutuklulara sağladığı aylık ödenekleri gerekçe göstererek gelirlerden yıllık 600 milyon şekel (yaklaşık 165 milyon dolar) kesinti yapma kararı aldı.

Bu rakam daha sonra yıllık ortalama 700 milyon şekele (195 milyon dolar) yükseldi.

Kasım 2021'den bu yana Filistin yönetimi, kamu çalışanlarının maaşlarını tam olarak ödeyemiyor.

İsrail gümrük vergilerini de alıkoyuyor

İşgal altındaki Filistin, dış ticaretinde İsrail'e bağımlı kalmaya devam ederken, Filistinlilerin ithalat ve ihracatının neredeyse tamamı İsrail'den ya da İsrail kontrolündeki noktalardan yapılıyor.

İsrail, Filistin hükümeti adına toplanan gümrük vergilerinden aylardır kesinti yapıyor.

İsrail yönetimi, Filistin Kurtuluş Örgütü ile 1994'te imzaladığı Paris Ekonomi Protokolü gereğince, kontrolü altındaki sınır kapılarından Filistin yönetimi adına vergi topluyor ve topladığı aylık yaklaşık 190 milyon doları Filistin hazinesine aktarıyordu.

İsrail Bakanlar Kurulu Kasım 2023'te, Filistin hükümeti adına topladığı vergi fonundan Gazze Şeridi'ne ve Filistinli tutuklulara ayrılan miktarın kesilmesine karar vermişti.

Filistin yönetimi, karar sonrasında vergi fonunu almayı reddederken, Filistin Maliye Bakanlığı, İsrail'in ekimden itibaren Filistin hükümeti adına topladığı vergi fonunun çoğunu kestiğini, bu nedenle fonu almayı reddettiklerini açıklamıştı.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın, 10 Şubat’ta, İsrail tarafından öldürülen, alıkonulan ve yaralanan Filistinlilerin ailelerine maddi yardım yapılmasını öngören kanun ve yönetmelikleri iptal etmesine rağmen İsrail yönetimi, Filistin’e ait vergi gelirlerini kesmeye devam ediyor.

İsrail'den Kudüs'te BM'ye bağlı okulu kapatma kararı

Filistin yönetimi tarafından konuya ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklamada, Doğu Kudüs’teki Şufat Mülteci Kampı'nda bulunan kız okuluna sabah saatlerinde İsrail askerleri tarafından baskın düzenlendiği bildirildi.

Askerlerin okul müdürüne, okulun 8 Mayıs 2025'e kadar kapatılması yönündeki kararı ilettiği kaydedildi.

Açıklamada, İsrail askerlerinin "müdürler, öğretmenler, çalışanlar hatta velilerin bu tarihten sonra okul binasına girmesinin yasak olduğu ve ihlalin suç sayılacağını" açıkladığı aktarıldı.

Okulun "ruhsatı olmadığı" gerekçesiyle İsrail'in kapatma kararı aldığı bilgisine yer verilen açıklamada, kapatmanın süresinin ise belli olmadığı ifade edildi.

Tel Aviv yönetiminin UNRWA'nın İsrail ve işgal altında bulunan Doğu Kudüs'teki faaliyetlerini sonlandırma kararı, 30 Ocak'ta yürürlüğe girmişti.

İsrail mahkemesi 2 Filistinli için müebbet ve 60'ar yıl hapis kararı verdi

Filistin Esirler Medya Ofisinden yapılan açıklamaya göre, İsrail'in Lid (Lod) kentindeki Merkezi Mahkeme, El Halil kentinin doğusundaki Beni Naim kasabasından Filistinli Ahmed Muhammed Ali Ziyadat (25) ile Mahmud Ali Salim Ziyadat'ın (44) yargılandığı davaya ilişkin kararını verdi.

Mahkeme, Ocak 2024'te Tel Aviv'in kuzeyinde yer alan Ra'anana şehrinde "araçla ezme eylemi" düzenlemekle suçlanan 2 Filistinlinin müebbet ve 60'ar yıl hapsine hükmetti. Sanıklara ayrıca, saldırıda yaralanan İsraillilere tazminat ödemeleri için 2 milyon şekel para cezası verildi.

Filistin Esirler Medya Ofisinin açıklamasında, İsrail güçlerinin, 17 Nisan 2024'te henüz yargılama sürerken söz konusu 2 Filistinlinin evlerini önce patlayıcılarla ardından buldozerlerle tamamen yıktığı, ailelerini evsiz bıraktığı vurgulandı.

İsrail, Ocak 2024'te Tel Aviv'in kuzeyinde yer alan Ra'anana şehrinde üç ayrı noktada "araçlı saldırı" düzenlendiğini duyurmuştu.

Saldırılarda 1 kişinin öldüğü, 18 kişinin yaralandığı bildirilmişti.

Olayın ardından, saldırıyı düzenlemekle suçlanan Ahmed Muhammed Ali Ziyadat ve Mahmud Ali Salim Ziyadat adlı 2 Filistinli evlerine düzenlenen baskınla gözaltına alınmıştı.

 Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria'da çobanlara "gaz bombası ve coplarla" saldırdı

Filistin resmi ajansı WAFA'ya konuşan El-Minye Köy Meclisi Başkanı Zayid Kevazibe, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, El-Minye kasabasında çobanlara saldırdığını söyledi.

Söz konusu grubun İsrail askerlerinin korumasında olduğuna dikkati çeken Kevazibe, saldırganların Filistinlilere karşı gaz bombası ve cop kullandığını kaydetti.

Kevazibe, çıkan arbedede Filistinli çobanların, İsraillilerin el koymak istediği küçükbaş hayvanları otlaklardan uzaklaştırdığını aktardı.

Başkan Kevazibe arbede sonucu bazı Filistinlilerin vücudunda morluklar oluştuğunu, 6 kişinin de gözaltına alındığını kaydetti.

İsrail askerleri Gazze'de Filistinlilere ait yapıları yıkmaları için emir aldıklarını itiraf etti

"Sessizliği Kırmak (Breaking the Silence)" adlı sivil toplum kuruluşu, Gazze'deki saldırılara katılan ve adları açıklanmayan bazı askerlerin itiraflarını yayınladı.

Kuruluşun hazırladığı raporda, Han Yunus'taki saldırılara katılan ve adı açıklanmayan bir İsrail askeri, İsrail ordusundan Gazze'de "tampon bölge" ilan edilen alanlardaki binalar, fabrikalar, seralar ve barakalar dahil her şeyin yerle bir edilmesi emri aldıklarını belirtti.

Gazze'nin kuzeyindeki saldırılara katılan bir başka İsrail askeri ise zeytin ağaçları ve tarım arazilerinin dahi İsrail ordusuna ait buldozerlerle yok edildiğini ifade etti.

İsrail ordusunda görevli bir yüzbaşı ise Gazze'de "güvenlik bölgesi" ilan edilen alanlara giren herkese ateş açılması talimatı verildiğini kaydetti.

Kuruluşun raporunda ayrıca İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze'deki tarım arazilerinin yüzde 35'ini yok ettiğine dikkati çekildi.

İsrail ordusunun tarım arazilerini yok ederek yardım girişlerine izin vermediği Gazze'deki Filistinlilerin kendi tarım ürünlerini yetiştirmelerini zayıflattığına işaret edildi.

AA