"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Öldürülen kadınların hesabı sorulduğunda...

M. Said ZEKİ
14 Ekim 2024, Pazartesi
Bilmek, anlamak, inanmak, hatta sevmek yetmiyordu demek ki. Bunları özümsemek, hayata geçirmek gerekiyordu. Yoksa “herkes öldürür (müydü) sevdiğini?”

“İzin ver senin toprağında yeşereyim” dedi kadın. “Nasıl olur?” dedi adam. “Ben bile ölürken, sen nasıl yeşerip büyüyeceksin?” dedi ve sürdü çıkardı toprağından kadını.”1 

*** 

Neredeyse her gün gazetelerin 3. sayfalarında, tv bültenlerinde cinayet haberlerine rastlıyoruz. Elbette savaş hukuku ve belli şartların dışında bir insanı öldürmenin haklı bir sebebi olamaz. Kimin haklı kimin haksız olduğu yargılama sonunda belli olur. Suçun karşılığı cezaları da fertler değil, âdil mahkemeler karar verip, infaz eder.

‘CİNAYET’

‘Cinayet’ kelimesinin kendisi bile ürkütücü. TDV İslâm Ansiklopedisi “günah işlemek; işlenen günah ve suç” anlamlarına gelen cinayet, fıkıh terimi olarak mala ve cana yönelik hukuka aykırı fiilleri ifade eder” diyor. Yaygın kullanımında ise; şahsa yönelik haksız fiili, bir kimsenin başka bir kimseyi bilerek öldürmesi eylemi kast ediliyor.

Zalimler mazlumlara zulmediyor, güçlüler zayıfları öldürüyor. Kocasını öldüren kadınlara da rastlanıyor ancak daha çok sevdikleri kadınları öldüren erkekler cinayet işliyor. “Uzayda hayat var mı” diye araştırma yapan insanoğlunun, bir taraftan da hemcinslerini, sevdiklerini öldürmesi ne yaman bir çelişki!

HEM HUKUK ÖNÜNDE, HEM AHİRETTE...

Cinayet işleyen elbette hem hukuk önünde hesap verecek, cezasını çekecek. Ayrıca ahirette öldürdüğü kişilerle muhakeme olunacak. Çünkü bu geçici dünyada, mutlak adalet tam tecelli etmiyor, edemiyor.

“Diri diri hayatın bataklıklarına ve de toprağa gömülen çaresiz ve savunmasız bebelere, özellikle de zavallı kız çocuklarına (ve kadınlara) huzur-u İlâhîde hangi suçtan dolayı öldürülmüş olduğu sorulduğunda”2  her şey açığa çıkacak. Kimseye zerre kadar haksızlık yapılmadan “o gün iyiliğin de, kötülüğün de karşılığı verilecek.”3 

“BÜTÜN İNSANLIĞI ÖLDÜRMEK GİBİ”

“Kim haksız yere, kısası gerektiren bir sebep ortada yokken veya yeryüzünde kanının heder edilmesini gerektirecek bir bozgunculuğa, anarşiye karışmamış bir kimseyi öldürürse, bütün insanları öldürmek gibi ağır bir cinayet işlemiş olur, sorumlu tutulur.

Bir kimseye hayat veren, yaşamasına sebep olan da, bütün insanlara hayat vermek gibi büyük bir hayır işlemiş olur, mükafatlandırılır.”4 

“Ayetin mânâ-i işarîsiyle bir mâsumun hakkı, bütün halk için dahi iptal edilemez. Bir fert dahi umumun selâmeti için feda edilmez. Cenab-ı Hakk’ın nazar-ı merhametinde hak haktır, küçüğüne büyüğüne bakılmaz.”5 

Hukukî gerekçesi olmadan bir cana kıyan kimse, sadece o kişiye haksızlık etmiş olmuyor. İnsanın yaşama hakkının kutsallığına tecavüz etmiş, bütün insanlığa merhametsizlik etmiş oluyor.

***

Bilmek, anlamak, inanmak, hatta sevmek yetmiyordu demek ki. Bunları özümsemek, hayata geçirmek gerekiyordu.

Dipnotlar:

1- Hiç, B. Öztürk

2- www.kuranmeali.com, Tekvîr Suresi: 8.

3- Zilzâl Suresi: 7-8.

4- www.kuranmeali.com, Mâide Suresi: 32.

5- Mektubat, s. 57.

Okunma Sayısı: 1626
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı