"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokratik şuur ve basın hürriyeti

M. Said ZEKİ
06 Ocak 2025, Pazartesi
Toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesi için demokratik bir zemin olması şarttır. Demokratik şuur geliştikçe, toplum, üzerine düşen sorumluluk ve ödevleri yapar, kendi temel hak ve hürriyetlerine sahip çıkar.

Bunlardan basın hürriyeti; içinde -geniş anlamda- ifade, fikir ve eleştiri hürriyetini, bilgi edinme ve haber alma hürriyetini ve nihayet din ve vicdan hürriyetini de ihtiva ediyor, denilebilir.

Halkın, dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ancak bununla mümkündür. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri doğru bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur.

KİŞİLİK HAKLARINA RİAYET

Basın hürriyeti, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanununda düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının baskı altında kalmadan, korkmadan, hür bir şekilde yayın yapması güvence altına alınmıştır.

Ancak; diğerlerinde olduğu gibi, basın hürriyeti de sınırsız değildir. Yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medenî Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel kanunlarla güvence altına alınan kişilik haklarına saygı göstermesi, saldırıda bulunmaması da hukukî bir mecburiyettir.

Gerek yazılı ve gerekse görüntülü basın bu görevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, yayında kamu yararı bulunmasını, toplum ilgisinin varlığını, konunun güncelliğini ve haber verilirken özle biçim arasındaki denge de korunmalıdır.

Basın muktedir güçlerin propaganda aracı değildir, olmamalıdır.

OBJEKTİF YAYINCILIK, GÖRÜNÜR GERÇEKLİK

Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. Olay veya konu ile ilgili olan, görünen bilinen her şeyi mümkün olduğu kadar araştırmalı, incelemeli ve olayları olduğu biçimi ile yayınlamalıdır.

Bu işlevi ile gerek yazılı ve gerekse görüntülü basın, somut gerçeği değil, o anda belirlenen ve var olan ve orta düzeydeki kişilerce de yayının yapıldığı biçimi ile kabul edilen olguları yayınlamalıdır.

O anda ve görünürde var olup da sonradan, gerçek olmadığı anlaşılan olayların ve olguların yayınından basın sorumlu tutulmamalıdır.

“SARSICI, ŞOK EDİCİ, KABA, İNCİTİCİ” OLSA BİLE…

Basın, yalnızca olay açıklamasıyla yetinmeyip, değişik açılardan olayları değerlendirir, eleştiri de yapabilir. Sadece belli kesimin veya muktedir gücün hoşuna giden şeyleri değil, hoşa gitmeyen, rahatsız edici gerçekleri de yayınlar.

Basın yapısı gereği esasen muhalif ve eleştirel bir duruş sergilemektedir ve öyle olmalıdır. Bu eleştiriler AİHM içtihatlarına göre ‘sarsıcı, şok edici, kaba, incitici’ olsa bile şiddet çağrısı yapmıyorsa basın hürriyeti kapsamında değerlendirilmelidir.

İKİ FÂSİT KIYAS: KAMUOYUNU BATAKLIĞA DÜŞÜRMEK!

Bediüzzaman Hazretlerinin meşhur savunmasında söylediği şu sözler, bu gün için de geçerliliğini sürdürüyor.

“ Ey gazeteciler! Edipler edeplí olmalı, hem de edeb-i İslâmiye ile müteeddip olmalı.

(…)siz iki kıyâs-ı fâsidle, yâni taşrayı İstanbul’a ve İstanbul’u Avrupa’ya kıyas ederek efkâr-ı umumiyeyi bataklığa düşürdünüz. Ve şahsî garazları ve fikr-i intikamı uyandırdınız.”

Bu gün medyanın; halkın doğru, tarafsız, korkusuz bir şekilde haber alma, gerçekleri öğrenme, fikirlerini serbestçe ifade ve yayma, beğenmediği hususları tenkit etme hürriyetine hizmet edip etmediği, demokratik şuurun gelişip gelişmediği hususunu, siz muhterem okuyucuların takdirine bırakıyoruz.

Okunma Sayısı: 781
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Aşkın

    6.1.2025 19:30:30

    Yazar bir şey dememiş ki.Normal hukuk bilgisi bunlar.yani bir hüküm yok.gazetelerin adı zaten siyasi gazetedir.yeniasya ise eski ve üçüncü saidde tezahür eden mehdilik siyasetini esas alır.kuranin dört esasından biri olan adaleti onceler diğer esaslar tebeidir.zaten diğer nur cemaatleri ile birlikte tevhit,nübüvvet,ahiret esasları hizmeti yapılıyor.lgbt gibi spesifik relikt yaşayiş tarzları eleştirmek bile safi zihinleri kariştirir.

  • Mustafa Said Kara

    6.1.2025 10:37:18

    Toplumun sağlıklı, mutlu, güven ve huzur içinde yaşayabilmesi için Allah'ın emrettiği şekilde yaşaması esastır. Demokrasi bunu temin etmez. Çareyi yanlış yerde arıyorsunuz sayın yazar.

  • Hasan SUKES

    6.1.2025 07:58:57

    Doğru,her zaman doğrudur. Yanlış uygulama emsal olmaz .Doğruyu işletmeye çalış, er geç maket bulur .Bugün olmazsa ,Yarın.

  • Zeynep Taştekin

    6.1.2025 00:29:46

    Özgürce fikirlerini ifade etmesi için muhafazakar bir gazete lgbt derneklerine sayfalarını açabilir mi? Demek istediğim şu, salt tarafsız, özgür, bağımsız bir medya bu işin fıtratı gereği imkansız.

  • Zeynep Taştekin

    6.1.2025 00:27:30

    Esasında gazetemiz Yeni Asya dahi mesajı kendi süzgecinden geçirip öyle sunuyor. Böyle yapmak zorunda. Bağımsız ve özgür gazeteyim diye okuyucularının tepki göstereceği içeriklere yer verebilir mi? Mesajı sermaye ile beraber basın yayın kuruluşlarının takipçileri de belirliyor diyebiliriz.

  • Zeynep Taştekin

    6.1.2025 00:23:33

    Çünkü sermayeye bağımlılar. Sermaye olmadan basın yayın da olmuyor. Sermaye ise kendi hedefleri ve çıkarları doğrultusunda mesaja müdahale ediyor.

  • Zeynep Taştekin

    6.1.2025 00:21:51

    Sosyal medya platformları da Gazze ile ilgili haberlere kısıtlama getiriyor. Yayılımını engelliyor. Filtreliyor. Neden?

  • Zeynep Taştekin

    6.1.2025 00:20:19

    Gazze'de o kadar zulüm oluyor. Haber için yeterli malzeme olmasına rağmen basın-yayın organlarında bu durum çoğunlukla hiç görülmemekte. Neden?

  • Zeynep Taştekin

    6.1.2025 00:18:35

    Bugün ABD'nin meşhur gazeteleri veya TV'leri patronajlarının angajmanlarına göre haberi görür ya da görmez. Patrona rağmen haber yapamazlar.

  • Zeynep Taştekin

    6.1.2025 00:16:27

    Bugün dünyanın hiçbir yerinde tam objektif ve tarafsız bir basın yok. Olamaz da. Zira basın sermayenin kontrolü altında. Bu bir paradoks. Sermaye olmadan basın olmuyor. Sermaye olunca da basın özgür ve tarafsız olamıyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı