"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Hoşâmedî”nin 100. yılı

M. Latif SALİHOĞLU
09 Kasım 2022, Çarşamba
GÜNÜN TARİHİ: 9 KASIM 1922

İşgalcilere karşı çetin bir mücadele veren Bediüzzaman Said Nursî, vâki dâvetler üzerine İstanbul’dan Ankara’ya gelerek 9 Kasım 1922’de Meclis Kürsüsünden duâlı bir konuşma yaptı.

Bugün o mühim hadisenin 100. yıldönümü. O tarihî günde Üstad Bediüzzaman’a resmî “Hoşgeldiniz” anlamında “Hoşâmedî” merasimi yapıldı.

Resmî prosödüre göre Meclis Kürsüsü’ne gelerek oradaki mebûslara hitaben duâ okuyan Üstad Nursî’yi Ankara’ya dâvet edenlerin başında Meclis Başkanı Mustafa Kemal’in geldiğini de hemen şu ilk bölümde hatırlatmış olalım.

Şimdi, söz konusu o tarihî hadisenin detaylarına bakmaya çalışalım.

*

Millî Mücadelenin bütün şiddetiyle devam ettiği günlerde ısrarla Ankara’ya dâvet edilen Bediüzzaman Said Nursî’nin yeni Başkent’e—gün ve ay itibariyle—hangi tarihte gittiği tam olarak bilinemiyor. Fakat, onun Millet Meclisi’nde hangi gün “Hoşâmedî” merasimi ile karşılandığı, şüpheye-tereddüde yer bırakmayacak bir netlikle biliniyor. Zira, o dönem itibariyle resmî tutanak olarak kabul edilen Zabıt Ceridesi’nde, Rumî takvime göre “9 Teşrinisâni 1338” şeklinde bir kayıt var. Bu kayda göre, Milâdî takvim itibariyle tarih 9 Kasım 1922 olmuş oluyor. (Perşembe günü, 135. içtimâ/oturum.)

*

Aynı tarihli Zabıt Ceridesinde yer alan konuyla ilgili diğer ifadelere gelince...

Öncelikle “Açık oturum” şeklinde gerçekleşen o günkü Meclis toplantısında, Üstad Bediüzzaman dinleyici salonunda (kendi ifadesiyle “Sâmiîn Locası”nda) oturmakta idi.

Yukarıda da ifade edildiği gibi, zaten özel bir dâvete icâbeten İstanbul’dan Ankara’ya gelmişti. Onu locada gören bazı milletvekilleri (Bitlis, Muş ve Siirt mebusları), Meclis Başkanlığına teklifle müracaatta bulundular. Teklif kabul gördü ve hemen duâ yapmak üzere kürsüye dâvet edildi.

Bu hususla ilgili olarak resmî tutanakta yer alan metinde aşağıdaki ifadeler var:

“Ulemadan Bediüzzaman Said Efendi Hazretleri’ne beyan-ı hoşâmedi.”

Reis (M. Kemal): 

- Efendim, Bitlis mebusu Arif Beyle rüfekasının (arkadaşlarının) takriri (önergesi) vardır:

“Riyâset-i Celileye!:

“Vilâyât-ı Şarkiyye Ulema-i benâmından olup, Anadolu gazilerini ve Meclis-i Âliyi ziyaret etmek üzere, İstanbul’dan buraya gelerek, Samiîn Locasında bulunan Bediüzzaman Molla Said Efendi Hazretleri’ne ‘Hoşamedî’ edilmesini teklif eyleriz.”


Bediüzzaman Said Nursî için TBMM’de bir Hoşâmedî merasimi yapıldığına dair 9 Kasım 1922 tarihli Zabıt Ceridesi’nin kupürü.

*

Son olarak, söz konusu hadiseye dair Tarihçe-i Hayatı’ndan Üstad Bediüzzaman’ın kendi ifadelerini iktibas edelim:

- 1338’de (192223) Ankara’ya gittim. İslâm Ordusu’nun Yunan’a galebesinden neş’e alan ehl-i imanın kuvvetli efkârı içinde, gayet müthiş bir zındıka fikri, içine girmek ve bozmak ve zehirlendirmek için dessâsâne çalıştığını gördüm. “Eyvah,” dedim. “Bu ejderha imanın erkânına ilişecek!”

Ankara reisleri, İngilizlere karşı Hutuvat-ı Sitte namındaki mücahedatımı takdir edip, beni oraya istediler. Gittim. Gidişatları, benim ihtiyarlık hissiyatıma uygun gelmedi.

“Bizimle çalış” dediler. 

Dedim: Yeni Said öteki dünyaya çalışmak istiyor, sizinle çalışamaz; fakat size de ilişmez.

Evet, ilişmedim ve ilişenlere de iştirak etmedim.

Okunma Sayısı: 4314
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Osman

    9.11.2022 19:38:46

    En isabetli teşhis ve en güzel tedbir Allah Üstadımız 'dan ebeden razı olsun.

  • Abdullah

    9.11.2022 14:21:38

    6 Kasım 1922 de İstanbul'dan trenle Ankara' ya 7 Kasım' da gelmesi kuvvetle muhtemel.

  • Emin

    9.11.2022 14:19:44

    5- Enbiya’nın ekseri şarkta ve hükemânın ağlebi garbta gelmesi kader-i ezelinin bir remzidir ki, şarkı ayağa kaldıracak din ve kalbdir; akıl ve felsefe değil. Madem şarkı intibaha getirdiniz, fıtratına muvafık bir cereyan veriniz. Yoksa, sa’yiniz ya hebâen mensûr gider veya muvakkat, sathi kalır. (Hâşiye) Hâşiye: Bu beşinci madde için reis-i cumhûr itiraz etti. Fakat, öyle cevab aldı ki, daha hiç ilişemedi. Tam sustu. (Müdâfaalar, s. 23-24, Tenvir Neşriyat; Tarihçe-i Hayat, s. 158-159, Tenvir Neşriyat)

  • Emin

    9.11.2022 14:18:32

    [I. Millet Meclisinde Neşredilen Beyannâme] “Yirmi yedi sene evvel meb’uslara hitaben yazılan bu parça, hakiki ve İslâmiyet fedakârları olan meb’uslara medar-ı ibret ve berâ-yı ma’lûmât takdim edildi.” يَا اَيُّهَا الْمَبْعُوثُونَ اِنَّكُمْ لَمَبْعُوثُونَ لِيَوْمٍ عَظٖيمٍ “Ey mebuslar! Muhakkak siz büyük bir günde diriltileceksiniz.” Ey mücâhidîn-i İslâm! Ey ehl-i hall ü akd! (Hâşiye) Hâşiye: Bu parça meb’uslara, umum kumandanlarına ve ulemâlarına okutturmakla reis-i cumhur ile şiddetli bir münakaşaya sebebiyet verdi. Fakat biz, o münakaşada galip olduk, o sustu. .........

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı