"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Samimî tavsiyeler dikkate alınsaydı

Hüseyin GÜLTEKİN
21 Ekim 2024, Pazartesi
Bir zamanlar “Ne istediler de vermedik” itiraflarıyla devletin hemen bütün imkânları fütursuzca peşkeş çekilirken… Şehirlerin en değerli inşaat alanları yok pahasına armağan edilirken…

Devletin bütün kapıları ardına kadar açılarak, en yüksek, en kritik makam-mevkiler serbestçe emirlerine sunulurken… Tertipledikleri çeşitli faaliyetlerde belediyeler bütün imkanlarıyla seferber olurken, siyasîler nutuk atmak için sıraya girerken…

Yine siyasiler âlâ-yı vâlâ ile övgüler dizerek iş yerlerinin açılış kurdelelerini keserlerken…

Yurt içinde verdikleri desteklere, yaptıkları yardımlara ilâve olarak yurt dışında da istedikleri faaliyetleri yapmaları için yabancı ülkelere, “Bunlar gönüllü elçilerdir” şeklinde mesajlar vermek suretiyle desteklerini sürdürürken…

Muhalif/muvafık bütün kesimlere, bütün vatandaşlara eşit muamele yapmakla vazifeli olan siyasî iktidara, yaptığı bu ayrımcılığın yanlış olduğunu, daha doğrusu böyle bir haklarının ve yetkilerinin bulunmadığını o zaman defalarca söyledik. Ama ne yazık ki bu önemli ikazlarımız dikkate alınmadı. Niyetleri bizce meçhul olan bazı saiklerle bildiklerini okumaya devam ettiler.

Bir taraftan siyasî iktidara yönelik bu samimi tavsiye ve ikazlarda bulunurken, diğer taraftan da aslî vazifeleri din-i mübine hizmet olan cemaatlerin siyasî faaliyetlerde bulunmalarının yanlış olduğunu, dinî değerlerin bundan zarar göreceğini ısrarla ifade etmemize rağmen, onlar da söylediklerimizi hiç dikkate almadan ellerindeki bütün medya organlarıyla fiilen iktidarın propagandasını yapmaya devam ettiler.          

Ve 15 Temmuz’un hemen ertesi gününde, olup bitenler daha yargıya intikal etmeden, herhangi bir inceleme/soruşturma yapılmadan keskin bir manevra ile “bunlar eşittir terör örgütü” diyerek, kadın-erkek çoluk çocuk demeden tutuklayarak hapishanelere doldurdular.

Vazifeleri, gerçek suçluları hatta şüphelileri yakalayıp yargıya teslim etmek iken; “iltisak”, “irtibat” gibi, bahanelerle darbe ile ilgisi olmayanları da içerilere doldurdular maalesef.

Yapılan samimî, doğru ve tarafsız tavsiye ve ikazlarımızı her iki taraf da dikkate alsaydı 15 Temmuz felâketi yaşanır mıydı bilemiyoruz. Yaşandıktan sonra adaleti rafa kaldırarak, KHK’larla suçlu-suçsuz farkı gözetmeden binlerce masumu işinden aşından edilmeseydi, hâlen yaşamakta olduğumuz sıkıntılar katmerleşerek devam eder miydi acaba?       

Okunma Sayısı: 1640
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Semanur Tunoğlu

    21.10.2024 19:25:05

    40 milyar dolar parası varmış cemaatin. Nereden buldular bu kadar parayı nasıl biriktirdiler insan hayret ediyor gerçekten.

  • vasfi akçetin

    21.10.2024 18:11:07

    Hocam bu konuda kalem oynatmak çok netameli...Onun için herkes dikkatli olmalı...Biri diğerinin varlık sebebi ve yapışık ikizler misali olan bir durum var ortada...Ölüleri kaldırıp referandum yaptıranlarla,onları her sahada kullanan;işleri bitince de atanlar...Aslında olan ülkeye ve Türkiye'nin altın yıllarının kaybına oldu.Filler tepişirken,atların ezilmesi,tarihsel bir gerçekliği vurguluyor zaten.

  • Arda Yıldız

    21.10.2024 15:37:59

    Cengiz bey, sahabece işler yapan insanlar soru çalmaz, devleti ele geçirmek için takıyye yapmaz, kapital biriktirmek için her şey mübah demezlerdi değil mi!

  • Cengiz A.

    21.10.2024 15:00:37

    Bu sayfalarda böyle yazılar ve yorumlar görmek çok üzücü. Bahsettiğiniz bir taraf sahabice mücadele eden insanlarsa haliniz nice olacak. Kulaktan dolma bilgilerle hareket ve söylemler sadece üzerimize yağan belaları artırır.

  • Mustafa Said Kara

    21.10.2024 11:12:13

    Siyaset ve cemaatin aynı kefede değerlendirilmesi doğru değildir. Aynı hataları yapsalar dahi siyaset sandıkta hesap verme durumunda kalmaktadır. Cemaat ise hesap verecek bir merciye bağlı değildir. Dolayısıyla cemaatin başına gelenler öngörülen şeylerdi. Cemaat siyasetin alanına girince başına böyle şeylerin geleceğini kabullenmiş sayılır. Gülenciler de zarara rızasıyla girdiler. Bunları bile bile devleti ele geçirmeye çalıştılar.

  • A. Yılmaz

    21.10.2024 07:57:05

    Cemaate yedikleri zehirli bal çok tatlı geldi. Kuruluş amacı nurcuları bölmek olan gülenciler vazifelerini yapıp tasfiye oldular. Hayret edecek bir şey yok aslında.

  • Osman Yıldirım

    21.10.2024 00:20:40

    Evet iktidarla cemaat bunları yaparak her ikiside suç işledi ve gelinen noktada suç işleyen taraflardan biri cezalandırıldı ve diğerine mükafaatlandırıldı ve dolayısıyla adalet terazisi şaşirtıldi bundan dolayıda ülkenin 15 temmuzdan bu yana iki yakası bir araya gelmedi ve böyle giderse gelmemeye devam edecektir zira aynı suçu birlikte işleyen iki sucludan birde ceza diğerine mükafat hem beşer adaletine hemde ilahi adalete terstir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı