"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ın tavsiyelerine uyulmayınca...

Hüseyin GÜLTEKİN
29 Ağustos 2016, Pazartesi
Derler ya ” bazı şeylerin şuyuu vukuundan beterdir.” Evet aslı olsun veya olmasın toplumda kabul görmüş, temayüz etmiş şahıs veya cemaatler hakkında yapılacak olan isnat ve suçlamalar dahi bazı şüphe ve istifhamlara sebep olur ve fena izler bırakır. Yapılan itham ve isnatların doğru veya yalan olması bu neticeyi değiştirmez.

Bazı nezih ve güzelliklerin, bazı pis ve çirkinliklerle beraber anılması tefessüh etmemiş vicdanları yaralar. Bir arada bulunmaması gereken iki figürün birlikte bir tabloda boy göstermeleri şaşılacak ve esef verici bir durumdur.

Buradan hareketle diyoruz ki dinî bir cemaatin kanlı bir darbe ile anılması hepimizi derinden yaralayan esef verici bir durumdur. Din-î mübine hizmet iddiasıyla yola çıkan bir cemaatin ülkenin geleceğini ipotek altına almak için, kanlı bir darbeye kalkışan cuntacılıkla suçlanması başlı başına bütün ehl-i dinî, hatta bütün insanlığı yaralayan esef verici bir durumdur.

Hak ve hürriyetlerin gaspı anlamına gelen milletin tercihlerini ipotek altına almayı hedefleyen, demokrasi dışı darbe teşebbüslerinin her çeşidini lânetlemeyi hak eden bir insanlık suçudur. Nazar-ı müsamaha ile bakılması mümkün olmayan bu suçu işleyenleri tarafsız, adil yargı organları elbette açığa çıkaracaklardır. Dinî bir cemaatin darbecilikle suçlanması başlı başına izahı mümkün olmayan bütün ehl-i dini yaralayan bir olaydır.

Bediüzzaman’ın; ”iki elim var; yüz elim de olsa ancak Nurları tutmaya kâfi gelir.. Siyaset topuzunu tutacak elim yok.. Bu zamanda siyaset topuzu kalpleri ıslah etmez” tesbitini  kulak ardı ederek, bir taraftan bir elinde siyaset topuzunu tutarak, diğer elinde nur-u Kur’ân’ı tutarak dine hizmetin olamayacağını hiç değilse bundan sonra anlayıp, bu tarz  yanlışlarından, tavırlarından vazgeçmelerini temenni ediyoruz. 

Kendisine teklif edilen köşkleri, sarayları; herkesi cezbedici makam ve mevkileri tereddüt etmeden reddeden Bediüzzaman’ın bu tavrını görmezlikten gelerek; bürokrasinin en kritik makam ve mevkilerine talip olmanın ve bu yolda her yolu meşrû görmenin dine hizmeti gaye edinen bir cemaatin tavrı olabilir mi?

Yine bürokraside önemli mevkileri kapmak için, gizliliğe bürünerek, sistemin kılcal damarlarına girmek suretiyle yol almayı meşrû görmenin dinî bir cemaat açısından haklı bir tarafı olabilir mi?  

Kısaca  güya Bediüzzaman’ı referans aldıklarını, Risale-i Nurdan beslendikleri iddiasında bulunan cemaatin çoğu zaman Bediüzzaman’ın hizmet tarzının ötesinde, Risale-i Nurlardaki ölçü ve prensiplerle örtüşmeyen, tam tersine bazı yanlış prensip ve düsturlarla hareket etmenin ne derece yanlış olduğunu, 15 Temmuz kanlı darbe teşebüsünden önce de hep dile getirmeye çalıştık.

Ama maalesef cemaat bu ikazlarımıza kulak vermediği gibi, o dönemde cemaate övgüler yağdırarak, biat eden ve şimdi de aynı cemaate acımasız saldırılarda bulunan bir çok cemaat ve çevreler de bizi cemaatin hizmet ve faaliyetlerini kıskanmakla itham ediyorlardı.

Ne diyelim... Bazen bir musîbet, bin nasihatten daha etkili oluyor. Başta idarecilerimizin, daha sonra cemaatin ve millet olarak hepimizin 15 Temmuzda ülkemizin bekasını hedef alan kanlı darbeden alacağı dersler olmalı diye düşünüyorum.   

Okunma Sayısı: 5312
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • SAİD HAKTAN

    29.8.2016 14:53:45

    DÜN YANLARINA (F.G'.NİN İLİŞMEK İÇİN(BELKİ ŞARTLAR ÖYLE İDİ) KIRK TAKLA ATANLAR.BUGÜN ONLARA ÖYLE GALİZ KÜFÜRLER EDİYOR Kİ;BİR ŞEY SÖYLESEM ALINMAYIN AMA ŞU SİYASİLERDEN VE GEÇMİŞTE SİAYESET YAPANLARDAN(KIRK SENE ÖNCESİNE KADAR) BUNLARIN (CEMAATİN)SOFRASINA OTURMAMIŞ VE ÇAYLARINI İÇMEMİŞ KAÇ KİŞİ ÇIKAR SİZCE.İKİ ELİN PARMAKLARINI GEÇMEZ.BİRÇOĞU BUNLAR YÜZÜNDEN DEVLETİ YÖNETMEK MAKAMINA GELDİ.BU ARADA BEYTÜL MALDEN İSTENENLERİ VERMİŞLER TABİİKİ.ALLAH CC İNSAF VERSİN.KİMİN MALINI KİME VERİYORSUNUZ...ŞİMDİ İSE KAÇ KAÇABİLİRSEN GERÇEKLERDEN.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı